Dünkü, BirGün ve Cumhuriyet gazetelerinde geleceğimizin nasıl karartıldığını gösteren ibret verici bir haber vardı.

Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA)” 2022 sonuçlarına göre ülkemiz, yine utanılacak bir konumda!

Singapur’un her alanda birinci olduğu değerlendirmede, Türk öğrenciler matematik, fen bilimleri ve okuma becerileri alanlarında OECD ortalamasının çok altında kalmışlar!

Türkiye, 37 OECD ülkesi arasında matematikte 32, fen alanında 29, okuma becerileri alanındaysa 30. Sırada yer almış…

Bu sonuç, bırakın fen bilimlerini, anadilindeki eğitimi dahi anlamayan bir öğrenci düzeyinin oluştuğunu gösteriyor!

∗∗∗

Türkiye ile ilgili vahim verilerse şöyle:

• Okumada kızlar erkeklerden 25 puan daha geride kalmış...

• Öğrencilerin yaklaşık yüzde 71’i okumada 2. Düzeyde kalmış. (OECD ortalaması yüzde 74)

• PISA sınavına giren en dezavantajlı öğrenciler kapsamda, Türk öğrenciler yüzde 33’ün arasında yer alıyor.

• Türkiye’de öğrencilerin yaklaşık yüzde 42’si derslerin çoğunda ya da tamamında iyi çalışamadıklarını açıklamışlar...

∗∗∗

Önemli bir başka gerçek ise;

• Türkiye’de öğrencilerin yüzde 18’i okula giderken kendilerini güvende hissetmediklerini belirtmesi… (Bu konuda OECD ortalaması yüzde 8.)

• Öğrencilerin yüzde 13’ü sınıflarında, yüzde 20’si okulun diğer yerlerinde kendilerini güvende hissetmiyor…

• Kızların yaklaşık yüzde 25’i, erkeklerin yüzde 28’i ayda en az birkaç kez zorbalıkla karşılaştıklarını söylüyor...

∗∗∗

OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher, “Öğrenmek için çok mu açlar?” başlıklı analizinde, dünya için başka bir tehlikeye dikkat çekiyor…

“OECD ülkelerinde öğrencilerinin yüzde 8’i, yiyecek alacak paraları olmadığı için son 30 gün içinde haftada en az bir gün yemek yiyemediğini” açıklaması, yeryüzündeki tablonun vahametini gösteriyor!”

 “Birleşik Krallık ve Litvanya’da öğrencilerin yüzde 11’i, ABD, Şili ve Kolombiya’da yüzde 13, Yeni Zelanda’da yüzde 14 iken, Türkiye’de öğrencilerin yüzde 19’nun bir öğün atlamak zorunda kalması,” gençlerimizin ne kadar kötü durumda olduğunu açıklıyor…

∗∗∗

Kaldı ki Türkiye’de AKP’ce her gün yapılan zamlar, adaletsiz vergi sistemi, emek sömürüsü, devlet kaynaklarının soyulması, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon yüzünden çocuklarını okutamayan hatta yumurta bile yediremeyen yurttaşların var olduğunu biliyoruz…

Kısaca; halkın sürekli talep ettiği ve AKP iktidarının kulaklarını tıkadığı, “Okullarda ücretsiz öğle yemeklerinin devletçe verilmesi, daha fazla çocuğun eğitime katılmasını sağlayacağı gibi beslenme sorununa da çare olacağı açıktır…

Bilinmeli ki, 1 öğün yemeği çok gören iktidar, çocuklarına ve geleceğe ihanet etmektedir!

∗∗∗

Türkiye’de bugün, 2 milyonu kız, 3 milyon eğitim çağına gelmiş çocuk, okula gidememektedir.

AKP, bilinçli olarak cahil bir nesil peşindedir…

Düşünce ve hedef o kadar kötüdür ki toplumun dönüşmesini sağlayacak ve geleceğin anneleri olacak kız çocuklarını bilerek cahil bırakıyor, ülkenin ilerlemesinin önünü kapamak istiyor!

∗∗∗

AKP iktidarı bilinçli olarak eğitim ve öğretim sistemini değiştiriyor.

Son ÇEDES ve benzeri uyduruk, şeriat amaçlı projelerle, eğitim/öğretim politikasını bilimden uzaklaştırarak dine bağlamaya çalışmakta!

Bu durum alenen anayasanın LAİKLİK ilkesine aykırı bir davranıştır. Suçtur!

Bilinmeli ki; Anayasayı yok saymak, ileride bugünkü iktidarında yok sayılmasını getirecektir…

Yapılanlar, harcananlar ve verilen tüm kararlar için meşruiyet tartışması, suç ve ceza sonucunu oluşturacaktır…

∗∗∗

Aslında AKP zor anlar yaşıyor.

Yavaş yavaş uyandığını gördüğü halkın, kendisine olan ilgisini kaybettiğinin farkında!

Bu nedenle anayasayı değiştirerek işi sağlama almaya çalışıyor…

Mevcut amorf düzene uygun bir anayasa yapmanın yollarını arıyor…

AKP çevrelerince yeni anayasanın “medeni yasayı yok sayacağı, laiklik ilkesini kaldırılacağı ve şerri hükümlere yer vereceği” iddia ediliyor!

Bu duruma; “bağımsızlık, hak, hukuk, dayanışma, adalet ve barış” isteyen halkımız izin vermez!

∗∗∗

AKP’nin atacağı son kurşun, 31 Aralık 2024 yerel seçimleridir.

Toplumsal muhalefet, amasız ve fakatsız bir arada, dürüst, ahlaklı, demokrat ve projeleri olan, kentin rantını yandaşlarına dağıtmayan, hemşeriyi yönetime katan adayları destekledikleri takdirde AKP’nin sonu gelir!

Aksi ne olur? Başkanlık rejimi olan 46 ülkedeki gibi hanedanlık kurmuş diktatörler dönemi bizde de başlar…

Şah’tık şahbaz oluruz!