Emekçilere ‘kaynak yok’ diyerek cimri ve ayrımcı davranan iktidar, özel sektör işverenlerine 76 milyar dolarlık SGK ve İŞKUR desteği verdi. İroniktir: Özel sektöre aktarılan kaynak miktarı AKP döneminde özelleştirmeden elde edilen toplam gelirin (63 milyar dolar) çok üstünde.

Sermayeye destek çok, emekçiye kaynak yok!
KESK, Meclis’te bütçe görüşmeleri sürürken ‘sermaye için değil emekçiler için bütçe’ talebiyle eylemler yapmıştı. (Fotoğraf: X / KESK)

Emeklilere yönelik ikramiye ayrımcılığından nihayet vazgeçildi. Çalışan emeklilere 5 bin TL ikramiye ödenmemesi yönündeki ayrımcı ve skandal uygulamadan gelen yoğun tepkiler üzerine geri adım atıldı. Bu rezaleti “Milyonlarca emekliye ikramiye kazığı!” başlığıyla 13 Kasım 2023 tarihli BirGün’de ayrıntılarıyla yazmıştım. “Kaynak yok” gerekçesiyle 4 milyon emekliden esirgenen 5 bin TL (yaklaşık toplam 20 milyar TL) yasal düzenlemenin ardından emeklilere ödenecek. Emeklilerden gelen büyük tepkinin ardından AKP yönetimi hızlı bir tornistan yaptı. Ancak ne bir özür var ne de hata yaptık itirafı! Oysa bu ayrımcı yasal düzenleme herkesin onayı ile yapıldı. Çalışan emeklilerin kapsam dışı bırakıldığı bizzat Cumhurbaşkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından duyurulmuştu. Oy kaygısı oyunu bozdu ve kaynak hemen bulunuverdi!

Çalışanlara, işçilere ve emeklilere gelince “kaynak yok, kaynak az” diyorlar ancak iş sermayeye kaynak ayırmaya gelince kaynak bulunuyor. Önümüzdeki günlerde emekli aylık zamları, memur maaşları, asgari ücret artışları ile ilgili yine “kaynak yok” teranesi tekrarlanacak. O yüzden bu haftaki yazımı istendiğinde nasıl kaynak bulunduğuna ayırmak istiyorum. Kaynak sorunu yok sadece tercih sorunu var! Nitekim AKP hükümetleri 2009’dan bu yana istihdam teşvikleri adı altında özel sektöre 76 milyar dolar, bugünkü değeriyle 2,2 trilyon lira aktardı. Bu kaynak Hazineden ve İşsizlik Sigortası Fonundan aktarıldı. Sermayeye aktarılan bu 76 milyar dolarlık bu kaynak Türkiye’nin tüm kamusal birikiminin satıldığı 71 milyar dolarlık toplam özelleştirme gelirlerinden daha fazladır. Diğer bir ifadeyle Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan tüm kamusal birikim 71 milyar dolara satılırken 2009’dan bu yana yasalara uydukları için istihdam teşviki adı altında sermayeye 76 milyar dolar aktarıldı.

SERMAYEYE YASAYA UYMA ÖDÜLÜ!

Türkiye’de sermeye için çok çeşitli vergisel kolaylıkların, teşviklerin ve indirimlerin (vazgeçilen vergiler, yatırım teşvikleri) sağlandığı biliniyor. İşverenlere sağlanan bir diğer kalem teşvik ve indirimler ise istihdam ile bağlantılı. Pek göze çarpmayan bu teşvikler devasa boyutlara varmış durumda. İstihdam teşvikleri esas olarak iki kalemden oluşuyor. İşverenlere Hazineden sağlanan ve 2009’dan bu yana uygulanan 5 puanlık SGK pirim desteği ve İŞKUR tarafından verilen çeşitli istihdam destekleri. İşverenlere sağlanan 5 puanlık SGK prim desteği cari fiyatlarla 311 milyar TL, ABD doları olarak 57 milyar ve güncel kur karşılığı olarak 1 trilyon 653 milyar TL’ye ulaşmış durumda. 2016 yılından bu yana İşsizlik Sigortası Fonundan yapılan istihdam teşvikleri ise cari fiyatlarla 188 milyar TL, ABD doları olarak 19 milyar dolar ve güncel kur karşılığı olarak 536 milyar TL’yi buluyor. Böylece toplam 76 milyar ABD doları karşılığı (2,2 Trilyon TL) tutar 2009 yılından bu yana yasalara uymaları nedeniyle ve istihdam teşviki adı altında özel sektöre aktarılmış oldu.

Tablo 1: Sermayeye Yapılan SGK ve İŞKUR Teşvik ve Destekleri (2009-2023)

Kaynak ve açıklama: SGK işveren prim desteği verileri Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporlarından alınmıştır. 2023 öncesi yıllarda gerçekleşen 2023 yılı için ise beklenen miktardır. Teşviklerin ABD doları karşılığı TCMB yıl ortası kuru esas alınarak hesaplandı. Güncel kur karşılığı TL miktarı güncel TCMB ABD doları kuruyla çarpılarak bulundu. İŞKUR teşvik ve destekleri İşsizlik Sigortası Bülteninden derlendi. İŞKUR teşviklerine doğrudan işveren teşvikleri yanında işbaşı eğitim programları dahildir. Miktarlar yuvarlanmıştır.

İşverenlere sağlanan en önemli desteklerden biri 2009 yılından bu yana uygulanan SGK işveren sigorta prim payının 5 puanlık tutarının Hazine tarafından karşılanmasıdır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81. maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının yüzde 20’sidir. Bunun yüzde 9’u sigortalı hissesi, yüzde 11’i işveren hissesidir. 81. maddenin (ı) bendine göre ise özel sektör işverenlerinin, ödemesi gereken malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. Böylece işveren prim payı fiilen yüzde 6’ya düşmektedir.

İşverenlere bu indirimin yapılmasının nedeni sadece yasalardaki prim ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmeleridir. Yasaya göre işveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde SGK’ye, muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini ise Maliye Bakanlığına vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, SGK’ye prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.  Özetle işverenler kamu düzeninin bir parçası olan ve uyulması zorunlu yasal düzenlemelerin gereğini yerine getirdikleri için ödüllendirilmektedir.

Burada sağlanan indirimin işçiye hiçbir faydası yoktur. İndirim doğrudan işverene kaynak aktarılması anlamına gelmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan X (Twitter) hesabından 21 Kasım 2023’te yaptığı “Sosyal Güvenlik Kurumumuzca uygulanan 5 puanlık prim indiriminden bugüne kadar faydalanan sigortalı sayımız 7 Milyon 579 bin kişiye ulaştı. Primlerini zamanında ödeyen, İşlemlerini yasal süresi içerisinde gerçekleştiren, Kayıt dışı işçi çalıştırmayan vatandaşlarımız 5 puanlık prim indiriminden yararlanabilir” şeklindeki açıklamasıyla hatalı bir bilgi vermiş oldu. 7 milyon 579 bin sigortalı bu uygulamadan yararlanmadı. Yararlananlar sadece işverenlerdir. Öte yandan Bakan sağlanan indirimin gerekçesinin yasalara uymak olduğunu tekrarlamış oldu. 

O halde sormak lazım! Vergisi ve primleri kaynaktan (tevkifat vusulüyle) kesilen, yasalara uyan işçilerin SGK primlerinin 5 puanlık tutarı neden Hazine tarafından karşılanmıyor? Yasalara uydukları için sermayeye halkın vergilerinden 58 milyar dolar aktarmanın ama emekliye ödenecek 5 bin lira ikramiye için zamanında kaynak bulamamanın izahı var mı?

İŞSİZİN PARASINDAN SERMAYEYE TEŞVİK!

İşverenlere aktarılan kaynakların bir diğer bölümü İşsizlik Sigortası Fonundan. İşsizlik Sigortası Fonundan çeşitli adlar altında işverenlere destek ve teşvik yapılıyor. Bu kapsamda 2016 yılından bu yana yapılan bu teşvik ve desteklerin tutarı 19 milyar doları ve güncel karşılığı da 536 milyar lirayı bulmuş durumda. Kasım 2023 tarihi itibarıyla İşsizlik Sigortası Fon varlığının 174,4 milyar TL olduğu düşünülecek olursa işverenlere sağlanan teşvikin boyutu çok daha iyi anlaşılabilir.

İşsizlik Sigortası Fonundan işverenlere sağlanan kaynaklar ve teşvikler neler? Bunlardan ilki Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların Teşviki: Bu kapsamdaki işsizleri istihdam eden özel sektör işverenlerinin sosyal güvenlik primi işveren payları (2023 Temmuz-Aralık dönemi için 2.750 ila 20.625 TL) İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır (4447/10. madde).

İşsizlik Ödeneği Alanlara Yönelik Teşvik: İşsizlik ödeneği alanların işe alınması durumunda kişinin kalan işsizlik ödeneği süresince asgari ücret üzerinden hesaplanan sosyal güvenlik priminin yüzde 1’lik kısmı hariç olmak üzere tamamı (2023 Temmuz-Aralık dönemi için 4.494 TL) İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır (4447/50-5) madde).

Asgari Ücret Desteği: Kanunda belirtilen şartları sağlayan işyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı ile 16,66 Türk Lirasının çarpımı sonucu bulunacak tutar (500 TL) bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır (5510/96. madde)).

İşbaşı Eğitim Programı: Bu program kapsamında çalıştırılanların ücretleri ve primleri İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmakta ve işveren hiçbir ödeme yapmamaktadır. İşbaşı eğitim programına katılanlara, programa fiilen katıldıkları gün üzerinden; İş arayan statüsündeki katılımcılara günlük 438,5 TL, öğrencilere 438,5 TL-328,9 TL arası ve işsizlik ödeneği alanlara günlük 219,3 TL ödenmektedir. Genel sağlık sigortası ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi İŞKUR tarafından karşılanmaktadır (447/ Geçici 15. madde).

Görüldüğü gibi İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanan teşvikler işverenlerin ödemesi gereken ücret veya primlerin İŞKUR tarafından üstlenilmesi anlamına geliyor. İşverenlere ödenen teşviklerin giderek İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işsizlere yapılan ödemeleri aşmaya başladığı görülüyor. Örneğin 2021-2023 (10 ay) döneminde işsizlik ödeneği tutarı 35 milyar lira iken işveren teşvik ve destekleri toplamı (işbaşı eğitim programları dahil) 104 milyara yaklaşmıştır. İşsizlik Sigortası Fonu sermayeye destek fonuna dönüşmüştür.

NEOLİBERAL İKİ YÜZLÜLÜK!

“Kaynak yok” iddiasının geçersiz olduğu ve istendiğinde rahatlıkla kaynak bulunabildiği görülüyor. İktidar istediğinde kaynak bulabilmekte veya kaynak yaratabilmektedir. Ancak sıra emeklilere, işçilere ve memurlara gelince “kaynak yok” bahanesi ortaya atılmaktadır. Örneğin Temmuz 2023’te milyonlarca emekliye sıfır zam yapılırken de emekli ikramiyesinde ayrımcılık yapılırken de “kaynak yok!” teranesi ileri sürüldü.

Tablo 2: AKP Döneminde Özel Sektöre SGK ve İŞKUR Destekleri ve Özelleştirme Gelirleri

Kaynak: Tablo 1 ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı

Kaynak var! Üstelik bu kaynaklar devasa boyutlarda. Sadece yukarıda aktardığımız ve işverenlere yasalara uymalarının “ödülü” veya istihdamı artırmaları için ödenen teşvik 76 milyar doları aşmış durumda. Bu miktarın boyutunun vahametini anlamak için şu örneğe bakmak yeterli: Türkiye’de ülkenin bütün kamusal birikiminin satılması sonucu elde edilen özelleştirme gelirleri 71 milyar dolardır. Kamu işletmelerinin ve varlıklarının satışının 63 milyar dolarlık kısmı AKP döneminde gerçekleşmiştir. Böylece AKP özelleştirmeden elde ettiği gelirden (63 milyar dolar) çok daha fazlasını (76 milyar dolar) özel sektör işverenlerine kaynak olarak aktarmıştır (tablo 2). SGK ve İŞKUR des-teklerinin tamamı özel sektör işverenlerine devlet tarafından aktarılan kaynaktır.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Bu tablo neoliberal zihniyetin bir başka iki yüzlülüğüdür. Ka-munun etkin olmadığı gerekçesiyle bütün kamu varlılarını satacaksın daha sonra bundan çok daha fazlasını devlet kaynaklarından özel sektöre aktaracaksın! “Kaynak yok” iddiası da kamu varlıklarının özelleştirilip sonra özel sektöre kaynak aktarılması da neoliberal iki yüzlülüğün daniskasıdır. Kaynak var! Kaynak değil tercih sorunu var. İktidar emeklilere, işçilere, memurlara değil sermayeye kaynak aktarmayı önceliyor. Mesele budur!