Google Play Store
App Store

AKP iktidarı ülkenin psikolojisini bozdu!

Niye? Diye sorarsanız, detaylı cevaplanması uzun sürer…

Ama basit şekilde açıklanırsa; açlık, işsizlik, eşitsizlik, gelecek güvencesinin ortadan kalkması kadar, hak, özgürlük ve adaletin yok edilmesi önemli nedenlerdir…

Üstüne üstlük, ülke kaynaklarını soyanlara yandaşlık edenler gönenirken, direnen dürüst ve namuslular şiddet görüyor.

Kayırma, safahat ve devletin kullanılması pervasızca gerçekleşince ve yapanlar hiçbir engele takılmayınca toplum çileden çıkıyor!

İnsanlar, bırakın yarını bugününden endişeli…

Yargı taraflı olunca baskı korkuyu yaratıyor…

Korku tepkiyi tetikliyor...

Tepki kinlenmeyi, kin nefreti, nefret ise düşmanlığı yani iç çatışmanın sinyallerini veriyor!

Gidişat çok tehlikeli bir boyuta evirildi!

***

AKP “bu gidişatın farkında değil ki” diyemeyiz!

Bal gibi farkında! İktidar ömrünü uzatmak için akla gelen her şeyi deniyor…

Dünya lideri olma palavrasının yanına şimdi, uzaya gitme hedefini koydu!

10 milyonu işsiz,30 milyonu açlık sınırında olan yurttaşların gözünün içine bakarak dünyanın en gelişmiş ülkesi konumuna gelindiğini söylemekten geri durmuyor…

Üretmeyen bir ekonomiyle, kişi başına düşen eğitim süresinin 5 yıl olmasıyla, akademisyeni olmayan üniversiteleriyle dünyada örnek ülke olunduğu uydurmacasını savurmaktan çekinmiyor...

***

İktidarın başı öyle döndü ki; halkın huzurunda Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı konuşmayı, yıllar sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın harfiyen tekrarladığı bir noktaya geldi…

2014’te dünyaya ve millete duyurduğu “Türkiye’de İnsan Hakları ihlalleri için eylem Planı…”

Ve 2019-2023 yıllarını kapsayacak “Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması ve geliştirilmesi amacıyla yeni İnsan Hakları Eylem Planı’nın” kelime kelime aynısı 3 Mart 2021’de yeniden “İnsan Hakları Eylem Planı” olarak açıklayan bir aymazlığa düştü…

Alzheimer olmuş bir anlayışla toplumun önüne hep aynı planlar konuluyor!

Yapılanlar topluma saygısızlıktan öte, bitmiş bir yönetimin son çırpınışları olarak değerlendirilmelidir!

***

Ülkemizde değişen rejimle “yasama, yürütme ve yargı erkleri” birleştirildi.

Erklerin bir elde toplanması tarafsız yönetim, laik demokratik, sosyal hukuk devleti, örgütlü toplum, hak ve özgürlükleri korunmuş eşit yurttaş kavramlarını da yok etti!

Bağımlı yargı, iktidarın keyfiliğini güçlendirdi ve Anayasa’yı yok sayan bir pervasızlık içine girmesine neden oldu!

Dördüncü erk olan basın da AKP iktidarının eline geçince, halkın hak ve özgürlüklerini koruyan ve kollayan bir güç kalmadı!

***

Yolsuzluk, soygun, sömürü düzenine, demokrasi dışı keyfiliğe, insan hakları ihlallerine karşı duran ve özgürlük sınırının genişletilmesi için mücadele veren az sayıdaki basın kurumlarına iktidar, maddi ve manevi baskı uygulamakta!

İktidarın bilinçli yarattığı bu sinsi ortam da halkın haklarını korumak adına mücadele eden ve muhalif sesleri duyurmaya çalışan gazeteci, yazar, çizer ve sanatçılar şiddetle karşı karşıya bırakılarak susturulmak isteniyor…

Ve maalesef muhalefet, insanların canına kasteden ve giderek faşistleşen bu ortamı yok etmede yetersiz kalıyor!

***

BirGün gibi halk adına görev yapan bağımsız basını susturmak için Basın İlan Kurumu yasalara rağmen ilan vermeyerek maddi baskı kuruyor!

RTÜK, TV ve radyolara ceza kesiyor, yargı ise kapatma kararı veriyor…

Korkutmaca devam ediyor.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in 2021’in ilk 35 gününe ilişkin hazırladığı “Basın Özgürlüğü Raporu” çok vahim!

Raporda; “İlk 35 günde toplam 30 gazetecinin fiili saldırıya uğradığı belirtiliyor!”

Örneğin; KRT TV programcıları Afşin Hatipoğlu ve Osman Güdü ile Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu sokak ortasında öldürülesiye dövülmüş,

Boğaziçi Üniversitesi eylemleri sırasında 20’ye yakın gazeteci tartaklanmış ve polisin plastik mermilerinin hedefi olmuş…”

***

Şiddet durmuyor. İki gün önce de gazeteci Levent Gültekin HalkTv binası önünde 15 kişinin saldırısına uğradı!

***

Ne yaparsa yapsın! Demokrasiyi askıya alan ve Türkiye’yi yoksul Afrika ülkelerine benzeten bu İktidarın sonu geldi!