Bir yeri uzaktan okuyup izleyerek bilgi sahibi olunabilir. Ama fikir sahibi de olabilmek için söz konusu yeri bir kere de ziyaret etmek gereklidir. Hele sözünü ettiğimiz yer Karadeniz’in “merkezi” Trabzon ise!..

Geçen hafta sonu cumartesi-pazar-pazartesi Trabzon’da gezip dolaşma imkânımız oldu.


Kent içi yaya bölgeleri, kanyon içi ve çevresi bir hayli değişmiş. Merkezdeki park ve çevresi (trafiğini görmezsek) güzel kafeler, lokantalarla çevrelenmiş, dinamik bir yaşam söz konusu…

Kentin siyasi atmosferiyse yukarıdaki güzelliklerle yüz seksen derecelik açı farkı oluşturuyor. Trabzon’un kalbi “sağ”da atıyor. 2011 genel seçimlerinde AKP’nin oy oranı Türkiye ortalamasının 10 puan üzerine çıkıp yüzde 59’a dayanmış. 2014 yerel seçimlerinde yüzde 58, Cumhurbaşkanlığı Seçiminde yüzde 70!..

• • •

Bir ülkede, bölgede, şehirde, ilçede ve köyde “demokrasinin çıtasını” en fazla oy alan siyasi parti değil, en az oya sahip siyasi partilerin ve onun yandaşlarının ne durumda oldukları belirler!

Fikirlerini özgürce ifade edebiliyorlar mı?

Bu açıdan bakınca Trabzon’da sol partilerin işleri hiç kolay değil. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve o bileşimde yer alanların ise varlıklarını gösterebilmeleri başlı başına bir yürek işi!..

Trabzon’da HDP seçim bürosu açmak için nereye gitseler, geri çevrilmişler. Yer kiralamak şöyle dursun diyorlarmış ki:

-Bakalım hangi hain bunlara yer verecek?

Bir siyasi partiye (HDP) ofis kiralamak doğrudan “hain” olmaya yetiyor yani!..

HDP’nin 1. Sıra Adayı Hüseyin Taka, bölgeye dışardan gelmiş falan değil. Özbeöz Karadeniz çocuğu… Zaten bunu soyadından anlamak da mümkün… Taka, Oflu büyük bir aileye mensup. Aile çok genişleyince parlamento gibi olabiliyor. Hüseyin Taka solcu ama ailesinin tümü öyle değil. Akrabalarına gidip şöyle deniliyormuş:
-Yahu sizin Hüseyin’e söyleyin, Hrant gibi olabilir valla!
 
Tehdidi yollayanlar mı Karadenizliliği temsil ediyorlar, yoksa Hüseyin Taka gibi azgın dereleri tersine çıkmayı göze alanlar mı?

Tarih saldırgan kalabalıklar içinde yer alan hiç kimseyi “kahraman” diye nitelemedi bugüne kadar!.. Tam tersine kalabalıklara karşı duran yürekli insanları selamladı!

Trabzon’daki insan sıcaklığını HDP’li bir genç örnek vererek anlattı:
-İnternet üzerinden ağza alınmayacak küfürlerle tehdit yollayan birine yanıt yazdım. O da yazdı. Ben hiç kötü bir kelime kullanmadım. En sonunda ‘Peki kardeşim’ diyerek sohbeti bitirdi muhatabım.

• • •

Özellikle apolitik gençler, malum birimlerce kışkırtılıyor görüşü hâkim. Mesela 1 Mayıs’ta kortejin arkadan ikinci sırasında yer verilen HDP alana giremeden polis birimlerince önleri kesiliyor.

Bir görevli gelip, “Bayrakları indirin” diyor. HDP’liler de “Slogan atmayalım, tamam ama bayraklarımızı niye indirelim ki?” yanıtı veriyorlar. Bu arada önden giden korteji ilerletiyor emniyet birimleri.

HDP kortejiyle ana kortejin arası açılıyor. Polis de çekiliyor. Bazı “sivil vatandaşlar” tam bu sırada HDP’lilere saldırmaya başlıyorlar!!!

O kadar bilinen, o kadar sıradan bir operasyon ki, sadece küçük çocuklar buna inandırılabilir!


Bütün bunlara rağmen Hüseyin Taka ve arkadaşları “Karadenizli neşelerini” kaybetmeden çalışıyorlar. Taka diyor ki:
-Benim rakibim Selahattin Demirtaş. Ağustosta 5.594 oy aldı. Hedefim onu ikiye katlamak!

Trabzon’da solcu olmak hele HDP’li olmak 1960’ların Amerikası’nda siyah olmak gibi bir şey…