Bolu Bey’ine Köroğlu’nun söylediği meşhur bir söz vardı. “Delikli demir icat oldu mertlik bozuldu…” 21 yıllık AKP iktidarı, ülkedeki tüm değerleri çürüttü ama en çok da ahlak ve hukuk düzenini bozdu. Ülkeyi yönetenler, akıllarına geldiği gibi yalan, riya, kandırmaca ve kurmacayla hizmet etmek zorunda oldukları yurttaşlarını aldatabilme hakkını kendilerinde görebiliyorlar. Yaptıklarını algı yönetimiyle saf insanlara yutturmaya çalışıyorlar. Oysa seçilmiş yöneticiler öncelikle, dürüst ve namuslu olmalı.

Toplumun daha ileri gidebilmesi için ahlak ve etik değerlere uymalı. Refah ve huzur vaat ederek yurttaşlarını aldatmamalı. Hırsızlık, usulsüzlük ve yolsuzluklara karşı çıkmalı. Dürüstlüğün örneği olmalı.

Son günlerin en önemli haberi; AKP’nin kaybettiği İBB Başkanlığını ele geçirmek için uydurulmuş bir hikâyeyle sunulan para görüntüleri. CHP’nin satın aldığı “İstanbul il binasının ödemesinin yapıldığı görüntüler”, Ekrem İmamoğlu’nun delegelere dağıttığı paralar olarak gösteriliyor. Özelikle havuz medyasının büyük bir iştahla servis ettiği görüntülerin içinde mal sahibi ve CHP’nin yöneticileri de var! Alınan binanın ödenen parası sayılıyor. Yer, satın alınan bina sahibinin avukatlık ofisi. Bu görüntüler, bina sahibi vekili avukat tarafından daha önce de şantaj niyetiyle servis edildiği iddiaları da var! Çünkü o kişi, AKP’de siyaset yapmaya niyetlenmiş. Buraya kadar bilinen gerçekler ışığında, AKP’nin ahlak yoksunluğunu görebiliyoruz. Elden kaçan İBB Başkanlığı seçimini kazanabilmek için AKP’lilerin iftira atma karaktersizliğine şahit oluyoruz. Hoş, 14 Mayıs 2023 seçiminde de asılsız görüntülerle CHP’yi terörize etmişlerdi. Sonrasında, TRT ortak yayınında konuşan Erdoğan bir soru üzerine, "Kılıçdaroğlu'nun Kandil'dekilerle video çekimleri var. Ama montaj ama şu ama bu" ifadelerini kullanarak, görüntülerin montaj olduğunu kabul etmişti! Peki şimdi bunlara “Ne” diyelim!

∗∗∗

Gelelim yok edilen hukuksuzluğa! CHP İstanbul İl Başkanlığı, servis edilen görüntülerle ilgili gerekli açıklamayı yaptı; “…Söz konusu görüntüler, şu an Sarıyer ilçesi sınırlarındaki CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının 2019 yılında satın alınmasıyla ilgilidir. Taşınmazla ilgili belgeler ekte sunulmuştur. 4,5 yıl sonra servis edilen görüntülerin amacı kuşkusuz, Cumhuriyet Halk Partisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik olumsuz algı yaratma çabasıdır. Hele hele 4,5 yıl önceki olayı, 4 Kasım 2023 tarihinde yapılan CHP Kurultayı ile ilişkilendirmek eşyanın tabiatına aykırıdır. Güvenlik kameraları görüntülerinin kayda alındığı yer, CHP İstanbul İl Başkanlığı binası değil, mal sahibinin avukatı, Gökhan Taşkapan'ın avukatlık ofisidir. Bu görüntülerin söz konusu avukatın bilgisi dahilinde sızdırıldığı alenidir. Görüntüler, kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Ayrıca kişisel verilerin korunmasına muhalefet edilmiştir. Bu vesile ile hem söz konusu avukat hem de bu görüntüleri yayanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır…”

Mağdur durumda bulunan CHP’nin suç duyurusuna henüz cevap verilmeden bizzat AKP’li Adalet Bakanı Yılmaz Tunç; “İstanbul CHP İl Başkanlığı binasının alınmasıyla ilgili bir para olduğu söyleniyor… Tüm bunlar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın inceleyeceği hususlar. Görüntülerdeki kişilerin ifadelerinin alınmaya başlandı. Bir kara para varsa tüm bunlar ortaya çıkacak” diyebilmektedir. Bu anlayış, ülkemizde hukuk ve adaleti yok sayan bir zihniyetin varlığını göstermektedir. Bakanın açıklamaları içinde dikkat edilmesi gereken, “Bir kara para varsa bunlar ortaya çıkacaktır” sözleridir! Kara paranın nereden geldiğini en iyi AKP’liler bilir. İstanbul sayesinde palazlanan AKP için İBB seçimi, bu nedenle hayati önem taşımaktadır. İstanbul’da oluşan kayıt dışı parayı, tarikatlar ve cemaatler üzerinden 2019’a kadar kullanarak büyük mesafe kat etmişlerdi! CHP ve İmamoğlu’nun başarısı, AKP’yi “son 5 yılda” bu kaynaktan mahrum etmiş olmalarıdır. AKP’lilerin, CHP ve İmamoğlu’na hayasızca saldırısının altında yatan bu gerçektir.

∗∗∗

Hani “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” derler ya! Hatırlayın; FETÖ ile AKP’nin ortaklığı sırasında ülke kaynaklarının paylaşılmasında ortaya çıkan çatışma sonrasında methiyeler düzülen FETÖ’nün AKP’nin ipliğini pazara çıkan 17/25 Aralık olayları yaşanmıştı. Yapılan yolsuzluk, usulsüzlük ve kumpaslar bir bir ortaya dökülmüştü. 4 AKP’li bakanın, Rıza Zarraf’tan aldıkları rüşvet nedeniyle Yüce Divan’a gönderilmesi için TBMM’de soruşturma komisyonu kurulmuştu. Bu soruşturma kapsamında, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'in evinde bulunan para sayma makinaları ile 400 bin TL, 320 bin euro ve 90 bin dolarına el konulmuştu. Ancak, Güler hakkında takipsizlik kararının kesinleşmesinin ardından, el konulan TL ve döviz bazındaki paralar faiziyle iade edilmişti.

Ne diyelim; AKP iktidarının sonu yaklaşıyor! Halkımız, hayat pahalılığı, enflasyon, zamlar, işsizliğinin ve aç kalmasının tek nedenin, AKP iktidarı ve hileyle oluşturulan bu amorf rejim olduğunu artık biliyor. 31 Mart’ta ‘oy’unu çekilen sıkıntıları ve sahtekârlıkları unutmadan vermelidir. Laik demokratik hukuk devletine kavuşmaya az kaldı!