>>Gel vatandaş, en güzel ülkeye gel.

>>Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla sarılı, üzerine limon sık yaşa.

>>Komşularıyla papaz, teröristlerle senli benli, seç beğen al. Her boy, her beden var.

>>Düşünce tamamen özgür burada. Yeter ki sadece düşün. Hatta bazen ‘Düşünme ve ifade etme ihtimaline karşı’ da paketlenebilirsin, hiç şaşırma.

>>Eğitimde dünyada eşi benzeri yok. Eğitim kalitesindeki yerimiz OECD üçüncülüğü (ama sondan).

>>Çevreye duyarlılık desen zaten on numarayız. ‘Nehirler boşa akıyor’ diyen Bakanımız, ‘Köylüler şov yapmasın’ diyen politikacılarımız, ‘Kestiğimiz ağacın 100 katını dikeceğiz’ diyebilen, ekosistemi, ormanı, bitki örtüsünü, doğal yaşamı anlamamış vizyonu sığ yöneticilerimiz var.

>>Adalet deseniz, zaten en iyisiyiz. Sonuçta iktidar partisinin adında ‘Adalet’ kelimesi geçiyor. Bundan daha iyisi olabilir mi? Öyle güzel bir ortamdayız ki, hırsızlık yapsan dert değil, birisi sana ‘hırsız’ derse büyük sıkıntı. Dikkat edin sizi hırsıza bakarken paketlemesinler.

>>Sadece yolsuzluk konusunda tüm dünyaya ders verebilecek ahlaksızlığa sahibiz. Ülkenin genel ahlaksızlığının yüzde 10’unu birkaç kişi tek başına sağlayabiliyor. Bu bile büyük bir milli değer.

>>Sıraya girmek, çevreyi temiz tutmak, birbirine saygı göstermek konusunda siyasetçilerimizi geride bile bırakıyoruz. Oturduğumuz her yeri çekirdek içinde bırakabilir, gişelerde ve emniyet şeritlerinde dertsiz tasasız takılabilir, en olmadık yere arabamızı park edebilir, en mantık dışı durumda ‘Çözeriz abicilik’le işlerimizi halledebiliriz.

>>Bakın en güzel şeylerden biri de ülkede neredeyse yaptığınız her işte kullanılan ‘Sıkıntı yok’, ‘Sıkıntı olmaz’, ‘Bir sıkıntı olursa...’, ‘Bizde sıkıntı olmaz’ kalıpları. Çünkü sıkıntı yok, bir yolu bulunur.

>>Bizim politikacılarımız kadar vizyoner, insan sevgisine sahip ve adil insanlar göremezsiniz. Hepsi de neredeyse dünyanın en âlim insanlarına cahillik dersi verecek kadar deneyimli ve iyi donanımlıdır. Dünyanın en ileri teknolojisi bile gününde bir kuzumuzun tek bir tiviti karşısında diz çöker, tövbe eder, susar kalır. Çünkü bu ülkenin kuzusu bile bir farklı düşünür.

>>Vatandaşının güvenliğini de bizden iyi düşünen yoktur. Çünkü düşünmeyiz. Gerekirse köylerini yakar, gerekirse üzerlerine bomba atar, gerekirse intihar saldırılarına kurban gitmelerine izin veririz. Çünkü biz insanların hayatta kalmama özgürlüğüne de günah işleme özgürlükleri kadar değer veririz.

>>Gösterişle, ukalalıkla, asabiyetle, sinirle işimiz olmaz. Her şeyin en mütevazısını tüketiriz. Politikacılarımız en kaliteli ve en pahalı zırhlı araçlara binerler, gerekirse özel uzak tahsis ederiz altlarına. Çünkü değerli politikacılarımız vardır. Değerli politikacılarımızı en değerli yerlerde saklarız. Çünkü biliriz ki bir şey eğer en büyükse en iyidir. Çok daha büyükse çok daha iyidir.

>>Gençlerini bizim kadar düşünen ülke arayın, bulursanız bize haber verin. Sokakta, okulda, parkta, deniz kıyısında, her zaman yanınızdayız. Size bir cop kadar yakınız.

>>Farklı kültürlere ve inançlara en saygılı biziz. Nerede bir farklılık varsa onu buluruz ve ona saygı duyarız. Biber gazı sayesinde tüm farklılıkları duygulandırıp, gözlerinden iki damla yaş süzülmesini sağlarız.

>>Bilimle, sanatla, gelişen dünyayla alakamız yoktur. Çünkü ihtiyacımız yoktur... Misal Plüton’a NASA fotoğraf makinesi yollamış. Boş işler... Çünkü bizde sadece Diyanet’in bir yıllık bütçesi o dokuz buçuk yıllık işin bütçesini 4-5 katlamaya yeter. Eğer yetmiyorsa da sorun yok, artırırız bütçesini, olur biter. Kültür, sanat filan, bunlara gerek yok, kimse artizlik yapmasın, icat çıkartmasın, caz yapmasın!

>>En inançlı ülke de biziz. Dostlarımıza, desteklediklerimize ve davranışlarımıza bakın da inanç görün.

>>Biz buna inanıyoruz, siz de inansanız ne güzel olur.