* Yayın yasağı kan yaptı. Bazı şerrrefsiz gazeteler adına “Halkın bilgilenme hakkı” gibi bir paravan bölücü / darbeci yapısal oluşum içinde basın yasağını delmeye çalıştı. Ama Yeni Türkiye’de basın yasaklarını da artık plastikten yaptığımızdan, bu yasağı o kadar da kolayca delemeyecekler.

* Bakın anlamıyorsunuz, şimdi bu yolsuzluk ve bağğzı adını anamadığımız anlamsız suçlamalar yüzünden bu güzel badem gibi, yumurta gibi eski Bakanlarımızın kişilik haklarının zedelenmesini istemiyoruz. Yani bakın, Yeni Türkiye’de bir Bakan’ın istifa etmesi ender olan bir şeydir, siz bunun değerini bilmiyorsunuz da “Bakara-Marakara” diye tüm inançları sevgiyle kapsayan şakalar yapan sevimli bir adamın itibarını zedelemeye çalışıyorsunuz. Bakın bugün bir mizah dergisinde bir konuşma balonu olarak bile “Bakara-Makara Google’dan fişekliyorum hacııı” diye bir iki satır laf olsa, halkımız milli iradeye sahip çıkar ve o iradenin gölgesinde önce çay içer sonra da gider o dergiyi yakar. Yani dergi binasını yakar. Ama yenileşme yolundaki Türkiye’de ne oldu? Bu Bakanlarımız sayesinde hoşgörü arttı ülkede, siz hâlâ soruşturmada kim ne ifade verdi, yok efendim kol saatinin faturası esas kol gibiymiş, hediyenin altında çikolata üstünde platin varmış, yok efendim ayakkabı kutuları koku yapmasın diye taze 500 yuroluklarla dolduruluyormuş gibisinden gayet bölücü ve darbeci sorular sormaya çalışıyorsunuz. Neyin peşindesiniz?

* Bakın son dört yılda topu topu 150 basın yasağı gelmiş. Toplasan bir elin atomları etmez. Yani kötü bir hesapla yılda hiç basın yasağı gelmemiş, ortalama bir hesapla yılda 37,5 yasak gelmiş. Şimdi o yarım yasaklar her sene uç uca eklenip size girecek, o biiir. İkincisi, ya arkadaşım bilmen gerekmeyen şeyler var, neden hâlâ öğrenmek istiyorsun?

* Bak mesela, yolsuzluk araştırma komisyonu kurduk mecliste, kaç ay sürdü biliyor musun komisyonu kurmak? Hiçbir vekil “Ya ben gireyim şu işe de yolsuzlukları çıkartayım” demedi, iktidar partisinden haftalarca adam bekledik. Sonra Meclis’te yine bu mevzular tartışılırken TRT’nin saatlerine uymadığı için yine yayınlamadık bi şeyler. Mesela onu yayın yasağı diye saymanız lazım. Neden yayın yasaklarına itiraz ederken biraz da kendi hayatınızda kendinize koyduğunuz yasaklara itiraz etmiyorsunuz?

* Bakın hediye Türk geleneğidir. Benim arkadaşım var, adı Zorrak, Rezo Zorrak… Babası rezonansı bulan Arap Şıyh’ı. Bilimle dini bir potada erittikten sonra bilimle para kazanamayacağını anlayan bu sakallı bebek mesela bana zamanında telefonda “Oronzbuynan memurun bahşişini önden vereceksin” demişti. Çok bonkördü, iyi kazanıyordu, uçağı, tekneleri, pop şarkıcısı eşi bile vardı. Yani adam kazanıyor ki önden veriyor diye düşündüm. İşte büyüyen Yeni Türkiye.

* Yeşil sevgimiz partiler üstüdür. Mesela Yalova’da 18’i çınar (her yerde yetişir) toplan 158 ağacı kesen CEHAPE belediye başkanı var. Bakın, isterseniz oluyormuş. CEHAPE de Yeni Türkiye’nin yeşil sevgisine uyanmış. Onlar için hayırlı olsun. Şimdi diyeceksiniz ki, milyon ağaç kesildi 3. Köprü yolu için, kim takar Yalova kaymakamını? Tabii ki İsmet… Çok ama çok acı bir öykü maalesef gerçek… Bu öyküden sonra İsmet’in saçları çıktı üzüntüden. Konuyu kelliğe getirmek istemezdim ama iyi ki de bu hafta bana ayrılan beynin sonuna geldik.