Ülkemiz 16 gündür tam bir doğa katliamıyla karşı karşıya…

Limak ve  IC Holding’in ortaklığındaki Termik Santralin ihtiyacı olduğu gerekçesiyle, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy “Akbelen Ormanındaki” ağaçlar yaşına bakılmaksızın kesiliyor… Amaç kömür havzasını genişletmek…

Sadece 50/60 yaşındaki ağaçlar kesilmiyor, orman içindeki doğal yaşam da kökünden yok ediliyor… 

İkizköylüler başta olmak üzere Milas ve Bodrum’un çeşitli yörelerinden gelen köylüler  ve yurttaşlar günlerdir, ağaçların kesimini durdurmak, Orman ve doğal hayata sahip çıkmak için ağaçlara sarılıyor, dozerlerin önüne yatıyor, güvenlik güçlerinin bu sıcakta attıkları gazların altında mücadele ediyorlar…

İşin garibi, yurttaşlar devletin koruması gereken ormanı, sermayenin önünde kalkan olan devletin jandarmasından korumaya çalışıyor…

Devlet ormanını kesiyor. Yurttaş hayat kaynağı olan ormanına sahip çıkıyor…

Bu ne çelişki! 

***

Akbelen katliamına karşı yurttaş direnişi tüm ülke tarafından dikkatle takip ediliyor. 

Ağaç kesimine engel olmak için başlatılan direnişin 14. Gününde, doğaseverlerin katılımıyla “Büyük Akbelen Buluşması" yapıldı.

***

Türkiye’nin her yanından gelen “Doğa Savunucuları,” AKP iktidarının ülkeye ve doğaya verdiği zararı dile getirdiler…

"14 gün önce burayı katletmeye geldiler. Bugün Akbelen Ormanına sahip çıkıyoruz. Onlara bırakmayacağız" dediler…

Cesaret ve kararlılıkla yurtseverliklerini gösterdiler!

***

Bu vesile;

BODRUM belediye başkanı AHMET ARAS’IN AKBELEN ormanlarını kesen şirketin sahipleri Nihat Özdemir ve İbrahim Çeçen’e yazdığı açık mektubunu çok önemseyerek sizlerle paylaşıyorum…

***

Sayın Özdemir, Sayın Çeçen…

Doğduğunuz, büyüdüğünüz, servet sahibi olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti’nin ormanlarını ve su kaynaklarını yok ederek para kazanmak, vatan sevgisi ile bağdaşır mı? 

Enerji üretimi için tüm dünya doğa dostu yöntemlere yönelirken siz, neden ülkenizin doğal zenginliklerini yok ederek enerji üretmeyi ısrarla tercih etmektesiniz ?

Termik Santralinizin Kömür ihtiyacı için ormanlarımızı, soğutma suyu ihtiyacı için içme suyumuzu yok ederek ve bu katliama karşı çıkan günahsız insanlara her türlü zulmü yaparak elde ettiğiniz kazanç haram değildir de nedir ?

Sayın Özdemir, Sayın Çeçen...

Yeryüzündeki mahkemeler sizin arzu ettiğiniz kararları verebilir ve vermektedir de, ve fakat, gökyüzündeki mahkemenin kararlarına, bildiğiniz gibi müdahale edilememektedir. 

Dolayısıyla lütfen, daha fazla ağacı kesmeyin, daha fazla canlıyı yuvasız bırakmayın ve daha fazla masum insanın ahını almayın.

İnsanlık ve Bodrumlular adına, sizden talebim budur! 

Ahmet Aras

Bodrum Belediye Başkanı.

***

Siyasal İslamcı iktidar, “kendini ülkemize ait olarak kabul etmiyor.” 

“Yurttaşları kul, halkımızı da ümmet olarak görüyor…

Bu nedenle dağ, deniz, orman, toprak, nehir, dere, doğa diye bir kavramı yok…

Dolayısıyla sahip çıkma gibi bir anlayışı da yok…

***

Türkiye Ormancılar Derneği’nin 2022 yılındaki “Türkiye’de Ormansızlaşma ve Orman Bozulması” raporuna göre;” her yıl orman yangınlarıyla kaybedilen orman alanlarının 4 katından fazlası maden, enerji, turizm, ulaşım gibi ormancılık dışı amaçlarla yapılan tahsisler nedeniyle yok oluyor.” Deniliyor.

Raporda devamla; “yanan orman alanlarının tekrar ormana dönüşmesinin mümkün olduğu fakat enerji santraline, maden sahasına, otele, golf sahasına dönüştürülen alanların tekrar ormana dönüşmesinin çok zor olduğu da belirtiliyor…” 

***

Ne yazık ki; Bu tür tahsislerle yok edilen ve tekrar ormana dönüşmeyecek alanların miktarı, ”2020 yılı itibariyle 748 bin hektara ulaşmış.”

Yangınlar dışında ormanın iktidar eliyle yok edilmesinin nedeni olan tahsisler, yapılan mevzuat değişiklikleriyle daha da artmış, “tüm zamanlarda verilmiş olan izinlerin yüzde 66’sına yani üçte ikisine denk gelmiştir…

***

Bilindiği gibi 2021 yılı “Türkiye’de orman yangınlarının felaket yılı olarak tarihe geçmiştir.” 

Türkiye Ormancılar Derneği’nin Raporunda ise; “2021 yılı içinde toplam 2 bin 793 yangında 139 bin 503 hektar ormanın yanarak kül olduğu” açıklanmaktadır.

Bu miktar son 70 yılın en yüksek rakamıdır. 

Ancak AKP iktidarı zamanında tahsis edilerek yok edilen orman alanının 748 bin hektara ulaştığı hatırlanırsa, yok edilen Ormanlarımızın asıl failinin AKP İktidarı olduğu ayan beyan görülür…  

***

Hele hele Akbelen ormanlarının yok edilme sebebi olan termik santralinin ülke enterkonnekte sisteme sadece, ”%0,85 katkısı” olduğu bilinirse, iktidarın ülkeye verdiği zarar ortaya çıkar. 

Beşli çetenin birine bu kadar hizmet etmenin gerekçesi ne ?

Çıkar mı? Düşmanlık mı???

***

Orman yangınlarıyla mücadelede iktidar başarısız!

Üstelik tahsisler yoluyla, ormanlarımıza yangınların verdiği zarardan daha fazlası veriliyor…

Şimdi soruyorum; “Ormanlarımıza ve Ekosistemimize” zarar veren sorumlular hiç mi hesap vermeyecekler?