Rahmi Öğdül

Rahmi Öğdül

KUZULAR VE KEÇİLER YA DA CORPUS MALEFICORUM

Günahları üzerine yüklediğimiz ne de çok günah keçimiz var, hiç düşündünüz mü? Bir listesini çıkarmaya kalkışsak sonu gelmeyecektir sanırım. Dönemsel...

Dekupaj bedenler bir hiçtir

Elimizde kretuarla dolaşıyor, dekupajlar kesip çıkarıyoruz yoğun ilişkilerin içinden. Baktığımız her şey tanımlı bir forma dönüşüyor. Tüm toplumsal...

Travestileşen destanlar

Soylu ve destansı bir metin gibi duruyor heteroseksüel kutuplaşmanın yarattığı bedenler. Erkeklik ve kadınlık üzerine yüzyıllardır destanlar yazılıyor çünkü. Kendimizi...

Enstalasyonun ellinci yılı

11 Eylül tuhaf bir rakam; siyasal ve sanatsal tahayyülümüzde bir dönüm noktası. İkiz Kulelerin çöküşüyle birlikte düşünsel ve siyasal evrenimizin...

Ataşla kıstırılmak

Ataş, heykeli dikilesi bir devlet adamıdır, nitekim Norveçliler 1989’da başkentleri Oslo’ya yedi metre boyunda heykelini dikmişlerdir. Kökeni tartışmalı olsa da...

Yanmalı ama nasıl?

Odun ateşi gibi için için yanarak iktidarın kalıplarına kendimizi uydurmamızı istiyor bizden, oysa yıldız gibi yanarak, bağlantılar kurarak kudretimizin gittiği...

İklim değişir devrim olur

Doğanın bir aktör olarak toplumsal olaylara muadil olduğu nedense aklımızın ucundan geçmez. Tarihi insanların kendi iradeleriyle yaptığına dair oldukça belirlenimci...

Vulture Culture: Akbaba Kültürü

İnsani özellikleri, toplumsal olanı doğanın unsurlarına yansıtıyoruz. Bunun acısını en fazla çeken akbabalardır her halde.  Batılı dillerin çoğunda akbaba (vulture) ...

Ah bu kırmızı Bolşevik gözleri…!

Panoptikonu bile özler olduk. Küçük hücrelerinde gözetim altında tutulan özneler en azından kendi içsel yaşamlarını, düşüncelerini geliştirebiliyorlardı.  Panoptikonun kulesinden her...

Gözbebeğine parmağını sokmak

Her şey gözlerimizin önünde olup bitiyor, ama hiçbir şey gözbebeklerimize dokunmuyor. Bırakın gözbebeklerini, hiçbir şey tenimize bile dokunmuyor. Birbirinin gözbebeklerine...

Öznelerin ve nesnelerin kabukları eriyebilir

Belirli özler ve kimlikler yüklediğimiz katı nesneler dünyasında yaşıyoruz. Bu katı nesnelerin sınırlarının eridiği ve tamamen akışkan bir ortamın içinde...

İktidarın natürmortları

Davranış bilimci Jakob von Uexküll, 1934 tarihli ‘Hayvanların ve İnsanların Dünyalarında Gezinti’ başlığını taşıyan kitabının başında çok basit bir şey...

Siyah kareden kara tahtaya

Chirico’nun tekinsiz gölgeleri, Maleviç’in siyah karesi ve Samira Makhmalbaf’ın kara tahtası; hepsi de kuytu köşelerde bizleri bekleyen, gelmesiyle...

Çatılarda filizlenen düşler

Çatılarda başka bir dünyanın, çok farklı şekilde örgütlenmiş bir dünyanın düşleri kurulur, bu düşler ete kemiğe bürünür kimi zaman....

Hayatı ve sanatı alıklaştırma operasyonu

Alıklaştırma operasyonu tüm hızıyla sürüyor; demokratik haklarını sonuna kadar kullanmak isteyen kitle örgütlerinin söküldüğü, üyelerinin tutuklandığı sıkıntılı  günler yaşıyoruz. Alıklaştırılmış...

İşte o an: Parabasis anı

Maskelerimizi çıkarmanın zamanı gelmedi mi? Bize verilen rolü oynamaktan vazgeçmenin zamanı. Aristophanes’in komedilerinde koro üyeleri oyunun bir anında bir adım...