KYK yurdunda hayatını kaybeden Zeren’in babasının, “Devlet benim çocuğuma bakamadı” sözleri, Türkiye’deki çocukların AKP döneminde yaşadıklarına ayna tuttu. İntihar ve çocukların ölümü AKP dönemine damga vurdu.

AKP çocukları koruyamıyor
Zeren Ertaş’ın ölümünün ardından birçok kentte öğrenciler sokaklara dökülerek eylem yaptı. (Fotoğraf: BirGün)

Mustafa BİLDİRCİN

‘Kimsesizlerin kimsesi’ olma iddiasıyla kurulan Cumhuriyet dün yüzüncü yılını geride bıraktı. Ancak çocuklara ve gençlere yönelik hemen her resmi veri, devletin bu iddianın ne kadar altında kaldığını ortaya koydu.

Aydın’da KYK Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda arıza yapan asansörde yaşamını yitiren 22 yaşındaki Zeren Ertaş’ın babasının sözleri, Türkiye’nin gündemine damgasını vurdu. Baba Ertaş, çocuğunu ölüme götüren ihmallere tepki göstererek, “Çocuğumu ilk defa devlete emanet ettim ama devlet benim çocuğuma 20-25 gün bakamadı” dedi. Ertaş’ın sözleri, AKP iktidarında çocukların içinde bulunduğu durumu adeta özetledi. 2002-2023 döneminde Türkiye’de onlarca çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken kamucu politikaların göz ardı edilmesi nedeniyle yüz binlerce çocuk tarikatların eline teslim edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na, Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kadar, çocuklara temas eden her icracı bakanlığın raporu, “Çocukların korunamadığının” itirafı niteliğinde.

ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verileri, sokakta çalıştırılan çocuklara yönelik çarpıcı tabloyu gözler önüne serdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı mobil ekipler, sokakta çalıştırıldığı tespit edilen çocuklara yönelik 2022 yılında tarama çalışması yaptı. Bakanlığın verilerine göre, 2022 yılında toplam 3 bin 552 çocuğun sokakta dilendirildiği belirlendi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışması ise tablonun daha da çarpıcı olduğunu ortaya koydu. Çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında 2022 yılında ulaşılan çocuk sayısının 28 bin 21 olduğu bildirildi. Henüz çocuk yaşta olan ancak çalışmak zorunda bırakıldığı tespit edilen çocuk sayısının Ekim-Aralık döneminde arttığı dikkati çekti. Bakanlık, çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında tespit edilen çocuk sayısının yılında son dört ayında artmasının nedenini, “Mevsimlik tarım işçiliği” olarak açıkladı. Türkiye’nin kanayan yarası çocuk işçiliği ile mücadeledeki zafiyeti ortaya koyan veriler kapsamında iki yalnızca iki bakanlığın ulaştığı çocuk işçi sayısı toplamı ise 31 bin 573 oldu.

İŞKUR KAPISINDALAR

Yoksulluğun çocuklar ve gençler üzerindeki etkisi İŞKUR verileri ile somutlaştı. Buna göre, 15-19 yaş grubundaki 114 bin 599 çocuk ve gencin İŞKUR'a kayıtlı işsiz olduğu belirtildi. 2023 yılının Ocak-Eylül döneminde 21’i 14 yaş ve altında, 23’ü 15-17 yaş aralığında olmak üzere 44 çocuk ya da genç çalışırken hayatını kaybetti.

AİLEDEN ALINMA RİSKİ

Türkiye'de yoksulluğu giderek derinleştiren iktidarın ekonomi politikası nedeniyle aileler çocuklarına bakamaz duruma getirildi. Ailesinin yanında bakımı sağlanamayan ve “Yaşamlarını en düşük seviyede dahi sürdürmekte güçlük çeken çocukların” sayısı çarpıcı boyutlara ulaştı. Bu kapsamda 2020 yılında 129 bin 422 çocuk sayısı 2022'de 157 bin 248’e, 2023'ün Ocak-Haziran döneminde ise 168 bine fırladı.

KORUNAMAYAN ÇOCUKLAR

Ekonomik sorun yaşayan ya da yaşamını yitiren ailelerin yanından, “Koruma altına” alınan çocukların başlarına gelenler de Türkiye'yi yasa boğdu. İstanbul’da yaşayan Eda Nur Kanıdinç, bakamadığı gerekçesiyle üç buçuk yaşındaki Adnan Berk ve bir buçuk yaşındaki kardeşi Efrin Kanıdinç’i Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu yurduna teslim etti. Çocuklarını görmek için sürekli yurda giden anne Eda Nur Kanıdinç geçtiğimiz haftalarda çocuklarının vücutlarında morluklar gördüğünü iddia etse de çocuklarını geri almak isteyen kadın, yeterlilikleri yerine getiremedi. 28 Ağustos’ta rahatsızlanan Berk, hastaneye kaldırılarak tedaviye alınsa da yaşamını yitirdi.

Sakarya'daki bir yetiştirme yurdunda kalan 15 yaşındaki İlayda T, psikolojik sorunlar nedeniyle götürüldüğü İstanbul'daki klinik tarafından kabul edilmeyince, 27 Ağustos günü Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürülürken Kocaeli'nin Körfez ilçesinde TEM geçişinde iddiaya göre, "Ambulanstan atlayarak" öldü.

Bursa'da bir inşaatta yine 27 Ağustos’ta 17 yaşındaki Yasemin Cemre İ'nin cansız bedeni bulundu. Çocuğun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı bir kuruluşta koruma altında olduğu ancak kuruluştan izinli olarak çıktıktan sonra bir daha dönmediği bilgisi bizzat bakanlık tarafından açıklandı.

TARİKATLARA TESLİM

AKP döneminde geniş alanlar açılan ve toplumsal yaşam üzerindeki etkisini artıran tarikat ve cemaatlerin çocuklara teması da kolaylaştı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın koruması altındaki çocukların protokol kapsamında Nurcu Suffa Vakfı’na bağlı Mutlu Yuva Derneği’nin yaz kampına götürülmesi, “Çocuklar tarikatlara teslim ediliyor” iddialarının haklılığını gün yüzüne çıkardı.

Çocukların tarikat ve cemaatlere adeta teslim edildiğini ortaya koyan bazı protokoller ise şöyle sıralandı:

Muradiye Kültür Vakfı: Çocuk evlerinde ve kuruluşlarda kalan çocuklara ‘koruyucu aile’ olabilecek gönüllü aile bulma çalışmalarını İl Müdürlüğü ile koordineli yürütmek.

Çocuklar için gerekli izinler alınmak kaydı ile sosyal, kültürel, sportif amaçlı gezi ve faaliyetler düzenlemek.

Beşir Derneği ve Gençlik Eğitim ve Kültür Konfederasyonu: Çocuk evlerinde ve kuruluşlarda kalan çocuklar için gerekli izinler alınmak kaydı ile sosyal, kültürel, sportif amaçlı gezi ve faaliyetler gerçekleştirmek. Çocuk evlerindeki çocukların okullarda verilen eğitimlerine destek amaçlı, davranış eğitimi, sağlık koruma eğitimi, trafik ve değerler eğitimi vb. konularda eğitim vermek.

Hayrat Vakfı: Korunmaya muhtaç ve refakatsiz çocuklara yönelik eğitim, kültür amaçlı proje ve programlar tertip etmek. Çocuk evlerinde kalan çocukları gezilere götürmek.

İNTİHARLAR

Çanakkale Kerime Sultan KYK Erkek Öğrenci Yurdu’nda bir öğrencinin gece saatlerinde hayatını kaybettiği haberi geldi. Öğrencinin kendisini beşinci kattan merdiven boşluğuna bıraktığı ileri sürüldü. Ekim ayında ise Eskişehir Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi S.N.R, kaldığı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda yaşamına son verdi. S.N.R’nin ölümünden bir hafta önce yine Eskişehir'de R.A. isimli öğrenci yaşamını sonlandırdı. R.A’nın cebinden çıkan nottan ekonomik sorunlar yaşadığı öğrenildi.

∗∗∗

ERKEN YAŞTA EVLİLİK

6 Şubat depremlerinin ardından deprem bölgelerinde yapılan araştırmaya göre, çocuk yaşta evlilik yüzde 21, çocuk işçiliği ise yüzde 48 arttı. Afetten etkilenen kişilere, koruma riskleri arasında öne çıkan vakalar da soruldu. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i çocuk işçiliğinde, yüzde 21’i çocuk yaşta evlilikte artış gözlemlediğini belirtirken yüzde 28’i hane içi şiddetin arttığını söyledi.

∗∗∗

KRONİK AÇLIK SORUNU

Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar sonucunda 2020’de hazırlanan Türkiye’de Okul Çağı Çocuklarında Büyümenin İzlenmesi (TOÇBİ) Araştırma Raporu, Doğu ve Güneydoğu’da çocukların kronik açlık sonucu gelişme geriliği yaşadığını ortaya koyuyor. TOÇBİ Araştırma Raporu’na göre, kronik açlık nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki çocukların yüzde 3,5’i, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çocukların ise yüzde 5,4’ü bodur kalıyor.

∗∗∗

NE EĞİTİM NE İSTİHDAM

İktidarın 2024-2028 dönemine yönelik yol haritası niteliğindeki 12’nci Kalkınma Planı da gençlerin içinde bulunduğu olumsuz tabloyu ortaya koydu. Gençliğe yönelik hedef ve tahminleri içeren plan, Türkiye’deki milyonlarca gencin hem eğitimin hem de istihdamın dışına itildiğini açığa çıkardı.

Türkiye’de 15-24 yaş grubundaki kişi sayısı 12 milyon 949 bin 817 ile ifade edilirken eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin oranı ise geçen yıl 3 milyon 133 bindi. 12’nci Kalkınma Planı’ndaki tahminler ise şöyle kaydedildi:

2023: 3 milyon 56 bin 156

2024: 2 milyon 628 bin 812