Okulöncesine indirilen dini eğitimin çocuklar üzerindeki etkisi, bir velinin BirGün’e anlattıkları ile gözler önüne serildi. Çocuğunun anasınıfında din dersi almasını istemeyen veli ile 5 yaşındaki kızı karşı karşıya geldi.

Dinselleştirme aileleri küstürdü
MEB din dersini tüm okul öncesine yaymak istiyor. (Fotoğraf: DHA)

Mustafa BİLDİRCİN

İlköğretimden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinin merkezine dini eğitim oturtulurken okul öncesi eğitimde de dinselleştirme çabalarına son dönemde giderek hız verildi.

BirGün’e ulaşan bir öğrenci velisinin anlattıkları ise iktidarın eğitimi dinselleştirme çabalarının yarattığı çarpıcı tabloyu ortaya koydu. Veli, henüz beş yaşındaki kızının Kuran dersi almasına karşı çıktığı için kızı ile karşı karşıya getirildiğini savundu.

DEĞERLER EĞİTİMİ DERSİ

İki yıl özel bir kreşe gönderilen beş yaşındaki küçük kız, bu yıl eğitim öğretim döneminin başında, “Ana sınıfının devlet okulunda tecrübe edilmesi” amacıyla bir devlet okulunun anasınıfına yazdırıldı. Müfredatı inceleyen aile, “Değerler Eğitimi Dersi” adı altında, “Görgü, Ahlak” gibi derslerin sınıf öğretmeni tarafından verileceğini gördü. Sınıf öğretmeninin pedagojik formasyonu olduğu güveniyle çocuğunu okula gönderen baba, eğitim öğretim döneminin açılmasından bir ay sonra okula toplantıya çağırıldı.

Toplantıda, velilere bir form dağıtıldığını anlatan baba, sözlerini şöyle sürdürdü: “Formda, ‘2023-2024 eğitim öğretim yılı için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Müftülüğü arasında imzalanan protokol kapsamında değerler eğitimi dersinde yer alan Kuran öğretimi programına çocuğunuzun katılmasına izin veriyor musunuz?’ Bazı veliler, ‘Bu nedir?’ diye hafif tepkili şekilde sordu. Ben biraz daha sert tepki gösterdim. Öğretmen ve idareciler, ‘Ya bunda ne var zaten birkaç yıldır uygulanan bir şey’ diye açıklamalar yapmaya çalıştılar.

Ben, ‘Çocuğumun bu dersi almasını istemiyorum. Dersi almayacak çocuklar için çözümünüz nedir?’ diye sorduğumda, ‘Diğer çocuklar müftülükten gelen hocadan Kuran dersi alırken sınıf öğretmeni arka masada bir yerde hamur etkinliği yapacak’ dediler.”

VELİYİ ARADILAR

Velinin anlattıkları bunlarla da sınırlı kalmadı. Veli, müftülükten görevlendirilen hocanın, öğretmen olan eşini arayarak, “Çocuğunuz sınıfta kalıp bu dersi almak istiyor. Gözleri doldu çıkmak istemiyor.’ dediğini öne sürdü. Velinin anlattıklarına göre, eşinin müftülük görevlisi tarafından arandığı günün akşamı okuldan eve dönen kızları, “Baba sen benim Kuran öğrenmemi istemiyormuşsun.“ dedi. Yaşananlar karşısında çok üzgün olduğunu belirten veli, çocuğunu bir başka okula göndermek zorunda kaldığını belirtti.