TMMOB’ye bağlı Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkan Selma Aslan, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin yarattığı yıkımın ardından kayyumun yönettiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından Dicle Nehri kenarında kurulan çadır kent alanına ilişkin, "Etrafı tel örgülerle örülü, dolgu zemin olan bir alan. Sazlık, hastalık barındıran bir yer ve atıklarla kanalizasyonlarla ayrıca Dicle Nehri kirlenecek. Baraj kapaklarını söylemeye gerek bile yok" dedi.

Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Aslan'dan çadır kente tepki: Sazlık, hastalık barındıran bir yer
Dicle Nehri kenarında kurulan çadır kent (Fotoğraf: AA)

Ahin ASLAN

Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle Hatay, Şanlıurfa, Osmaniye, Kilis, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Adıyaman, Malatya, Gaziantep ve Elazığ’da 40 bini aşkın yurttaş yaşamını yitirdi, binlerce yapı yıkıldı veya ağır hasar aldı.

Depremin yıkıma neden olduğu Diyarbakır’da Adalet Bakanlığı, yıkık 126 bina, 599 bağımsız bölüm, acil yıkılacak 74 bina, 519 bölüm, ağır hasarlı 959 bina bağımsız bölüm olarak 7 bin 341 bağımsız bölüm, orta hasarlı bin 196 bina ve bağımsız bölüm olarak 12 bin 546 daire, az hasarlı bağımsız bina 12 bin 268, bağımsız bölüm sayısı ise 113 bin 604, hasarsız 31 bin 354 bina ve bağımsız bölüm olarak da 236 bin 97 olduğunu açıkladı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi (DİMOD) Başkanı Selma Aslan, 412 yurttaşın hayatını kaybettiği, 912’sinin ise yaralandığı depremlerin ardından depremzedeler için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyumu tarafından Dicle Nehri kenarına çadır kent kurulmasına tepki gösterdi. Çadır kent alanının dolgu zemin olduğunu belirten Aslan, sazlık alanın hastalık barındırdığını ve atıkların kanalizasyona karışarak Dicle Nehri'nin kirlenmesine neden olacağını söyledi.

TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma AslanTMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma Aslan

"DOLGU ZEMİN BİR ALAN"

Dicle Nehri yatağında depremzedeler için kurulan çadır kente ilişkin risklere dikkat çeken Aslan, “TMMOB Diyarbakır İl Kordinasyon Kurulu olarak çadır kentin konumuna ilişkin gerekli kamuoyu bilgilendirmesini yaptık. Mimarlar Odası olarak da bu konuda Valilik ve Afat İl Müdürlüğü’ne yazışma ile duruma dair bilgilendirmelerde bulunduk. Çadır kentin neden bu alanda tercih edildiğini gerçekten anlamış değiliz. Birçok riski barındıran bu alanda neden bu kadar ısrar? Bu insanlar mülteci değil, kentin kullanıcıları. Etrafı tel örgülerle örülü, dolgu zemin olan bir alan. Sazlık, hastalık barındıran bir yer. Atıklarla, kanalizasyonlarla ayrıca Dicle Nehri kirlenecek. Baraj kapaklarını söylemeye gerek bile yok. Nasıl bir mantık? Devlet aygıtı, vatandaşın yaşamını kolaylaştıran bir organizasyon olmalıyken burada gördüğümüz öyle değil” ifadelerine yer verdi.

SOSYAL DEVLET VURGUSU

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyumu Ali İhsan Su’nun Dicle Nehri kenarına kurulan çadır kent için riskleri kabul ettiğini aktaran Aslan, “Ancak önlemimiz de var diyor. Yangında suya yakın olmak mı çözüm? Değil tabi ki. Ne yapacaksınız? Çadırı nehre mi atacaksınız. Kapaklar patlarsa? Bizim tespit ettiğimiz alanların olduğunu ifade ediyoruz. Belediyede bu konuda yetkilerini ve elinde bulunan alanları kullanarak daha doğru bir çalışma yapmalı. Afet döneminde personel yetersizliği gibi konularda yaşadığı bir eksiklik varsa bu konuda TMMOB İl Koordinasyon Kurulu olarak destek olabileceğimizi sizin aracılığınızla iletmek isteriz. Bu zor koşullarda sosyal devlet olma sorumluluğu ile vatandaşlar mağdur edilmemelidir” şeklinde konuştu.

MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMADAN İNŞA EDİLEN YAPILAR AFLA YASALLAŞTIRILIYOR

Kentleşme, yapı üretim süreçlerindeki yanlış politikalar ve rant odalı yaklaşımlar nedeniyle felaketlerin yaşandığını vurgulayan Aslan, “Birinci sorun, Türkiye, yapı stokunun depreme dayanıksız olması, bu konuda çalışmaların yapılmaması ve hatta bu kaçak mühendislik hizmeti almadan inşa edilen yapıları af getirerek yasallaştırıyorsun. Ruhsatlı yapıların gerekli denetim ve mühendislik hizmetlerinden eksik, daha çok bürokratik işlemlerle devam eden yapı denetim sistemi başka bir sorun. Diyarbakır genelinde oluşan orta hasarlı yapıların güçlendirmeleri diğer bir sorun olarak duruyor buna da özellikle dikkat çekmek gerekiyor. 13 milyon iş yeri ve konutu ilgilendiren imar afları, denetimsizlik, yerel yönetimlerin kaçak yapılaşmalara göz yumması, mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetlerinde bilimsel verilere dayanmayan yaklaşımlar bir bütün olarak bugünü oluşturmuştur. Kentlerin oluşmasında jeolojik, jeofizik, yerbilimci bilim insanları ile ortaklaşmadan ve liyakat olmadan yapılan tüm bu uygulamalar felakete çanak tutmaktır" ifadelerine yer verdi.

KRİZ MASASI OLUŞTURULDU

Aslan, depremin ilk anından itibaren 84 sivil toplum kuruluşu ve meslek odasından oluşan Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu bünyesinde Kriz Masası oluşturulduğunu belirtti.

Aslan, Kriz Masası’nın enkaz altında kalan yurttaşların kurtarılması amacıyla iş makineleri ve arama-kurtarma ekiplerinin enkazlara ulaşması, evlerinden dışarı çıkarak açıkta kalan yurttaşların güvenli barınma alanlarına erişimi, yiyecek, içecek ve kıyafet konusunda acil ihtiyaçların karşılanması, sağlık hizmetleri, ulaşım, nakliye gibi birçok alanda acil müdahale ederek çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.

Depremin etkili olduğu diğer 10 kentte olduğu gibi Diyarbakır’da da ekiplerin müdahale etmekte geç kaldığını ve yetersiz ekipmanlarla çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Aslan, “Bu konuda kentte oluşturulan platformun bileşeninin bir parçası olan TMMOB bileşenleri meslek örgütleri, enkaz alanında bulunması ve ekiplere hilti, jeneretör gibi acil olarak iletilen ekipmanlarla destekler de bulunmuş ve enkaz altından vatandaşların çıkartılmasında destek olmuştur” dedi.

TMMOB’nin evleri yıkılan yurttaşların geriye kalan eşyalarını bırakacağı alan temin ettiğini kaydeden Aslan, “Yıkılan ve yıkılacak olan 500’ün üzerindeki yapılarda ikamet eden vatandaşların bir kısmı hala özel okullarda, kısmen düğün salonları gibi yerlerde, bir kısmı tanıdıklarının eşinin dostunun yanına gitmiş durumda. Bu arada oluşturulan kent koruma platformunca ağır hasarlı yapılarda eşyalarını çıkaran vatandaşlar için 4’üncü Küçük Sanayi Sitesi’nde bulunan bir kaç depo ile anlaşılarak alan temin edildi. Ekonomik durumu kötü olan vatandaşların taşınması konusunda ekonomik nakdi destekte sağlandı” diye konuştu.