Nüfusu toplam 9 milyon olan İsveç’te, 5.5 milyon kişiye domuz gribi aşısı vurduran adam konuştu; “Ne yaptık biz öyle? Biri bizi

Nüfusu toplam 9 milyon olan İsveç’te, 5.5 milyon kişiye domuz gribi aşısı vurduran adam konuştu; “Ne yaptık biz öyle? Biri bizi denetlesin” dedi. İsveç Belediyeler ve İl Genel Meclisleri Birliği’nde Sağlık ve Bakım şefi olan Göran Stiernstedt’in kafası, en az soyadı kadar karışık durumda. Şef Stiernstedt, geçen kış yaşanan domuz gribi paniği sırasında, altında onun imzasının da bulunduğu kararla yapılan aşılanma harcamalarının, bağımsız bir denetleyici firma tarafından gözden geçirmesini istiyor. Şimdilerde sağlık şefi “Vergi ödeyenlerin paralarını, boşa harcamış olabiliriz” diyor. Burada kullanılan “vergi ödeyenlerin parası” ifadesi bizdeki “devletin parası”na tekabül ediyor. Devletin parası değil de vergi ödeyenlerin parası denince insan kendini biraz daha işin içinde görüyor.
Tüm dünyayı korkutan ve geniş bir haritayı etkisine alan kuş gribinden sonra, İsveç’te, 2007 yılında, bu tarz tehditlere karşı bir politika geliştirilmiş. Gelecekteki olası öldürücü griplere karşı 18 milyon doz aşı, yaklaşık 2 sene önceden Amerika kökenli aşı şirketi Glaxosmithkline’ye sipariş edilmiş. 2009’un son aylarında domuz gribine karşı önlem olarak, eldeki proje, devreye sokuldu. Toplumun yüzde 60’ı aşılandı. Bu sayı, domuz gribine karşı, Avrupa’daki en yüksek aşılama değeri. Sağlık şefinin açıklamalarına göre, domuz gribinden korunmak için 7 milyon doz aşı kullanılmış. 11 milyon doz domuz gribi aşısı fazla gelmiş. İsveçli yöneticiler, ilaç firması yetkilileriyle tekrar masaya oturarak fazla gelen ve önceden sipariş edilen 11 milyon doz aşının anlaşmadan düşürülmesini istemiş. Bir dönem “Elimizde aşı yok” diye dünyayı paniğe sürükleyen ilaç şirketi, İsveç’in önceden satın aldığı ve kullanamadığı 11 milyon doz aşıyı geri almak ve sonradan ödeme yapıp yapmayacağı belli olmayan daha fakir ülkelere satmak istememiş. Pazarlıklarla elde kalan 11 milyon doz aşı, 6,5 milyona indirilmiş. İsveç, şu an için, son kullanım tarihinin dolmasını ve atılmayı bekleyen fazladan fazladan grip aşısına sahip.
Geride bıraktığımız kış, İsveç’te, 11 bin domuz gribi vakası rapor edildi. Bunlardan 29’u ölümle sonuçlandı. Birçok kişi, hafif şekilde hastalığı atlattı ve bir dönem herkesi geren korku senaryoları, hiç bir şekilde gerçeğe dönüşmedi. İsveçli yetkililer, domuz gribinin normal sezon griplerine göre çok daha hafif seyretmesinin, hesaplanandan daha az kişiye zarar vermesinin, aşının çok abartılıp insanlarda “Aşı olmayan ölür” korkusu yaratılmasının hesabını vermekle yükümlü görüyorlar kendilerini. Rakamlar ortaya çıktıkça İsveç’teki bu toplu aşılanmanın değerlendirilmesi gereği de artıyor. Yaklaşık bir yıl önce 11 Haziran’da domuz gribi dünya nüfusunu tehdit edecek bir salgın olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından da duyurulduktan sonra İsveç tüm halkını aşılayacağını duyurdu. Domuz gribiyle mücadelenin İsveç’e bedeli 1,38 milyar kron oldu. Bunun 870 milyon kronu aşı alımına ayrıldı.
Görünen o ki domuz gribi için ortada bir yanlış alarm var. İsveç gibi zengin ülkelerin, ilaç firmalarıyla küresel grip salgınları daha ortaya çıkmadan, masaya oturup ilaç alımı konusunda yaptığı anlaşmalar da bu yanlış alarm durumunu tetiklemiş. İlaç firmalarıyla önceden anlaşmaya oturan İsveç’in vermesi gereken hesap sadece kendi halkına mı acaba? Ortalığı ayaklandıran ve Dünya Sağlık Örgütünü de bu oyunun parçası yapan ilaç firmalarının iştahını kabartan zengin ülkelerin paraları, fakiri de yoruyor. İsveç’te domuz gribi aşısı olan 5.5 milyon kişiden biri değilim ama Sağlık ve Bakım Şefi Göran Stiernstedt’in “Biri beni denetlesin” isteği yerine getirilmezse hiçbirimiz kurulan kumpasın elinden ikinci kez kurtulamayacağız. Yazın sonu kış, önümüzdeki soğuk İsveç kışına bir parça enerji toplamak için bir kaç haftalığına sizlerden izin istiyorum.