Timur Soykan’ın açığa çıkardığı “Yargıda Çürüme” dosyasının MİT tarafından Cumhurbaşkanı’na sunulduğunu yazan gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması tepki çekti. Tutuklama Saray’ın gerçeği saklama hamlesi olarak yorumlandı.

Gerçeğin üstünü örtme çabası
Basın meslek örgütleri dün T24 Ankara Bürosu önünde eylem yaptı. (Fotoğraf: ÇGD)

Kayhan AYHAN

Ülkede gazeteciler yazdıkları nedeniyle hedef alınmaya ve tutuklanmaya devam ediyor. İktidar, Türkiye Yüzyılı sloganları altında gazetecilere yönelik baskısını da artırdı. Yargıda, ekonomide ve siyasette olup bitenleri yazan gazeteciler bir bir susturulmaya çalışılıyor. Bunu yapmak için ise kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu üretildi. Bu yasa gazetecilere gözdağı verme ve susturma aracı olarak kullanılmaya başlandı. Basın meslek örgütleri yasayı Anayasa’ya aykırılıktan Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Aylardır yüksek mahkemenin vereceği karar bekleniyor. Bu yasayla birlikte başlatılan gazeteci avının son örneği ise T24 yazarı, Gazeteci Tolga Şardan oldu. Şardan, önceki gün yayımlanan ‘MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?’ başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek tutuklandı. Şardan'ın ardından dün de Gazeteci Cengiz Erdinç gözaltına alındı. Erdinç'in bilgisayarına ve telefonuna el koyulduğu öğrenildi. Balıkesir Ayvalık’taki evinden alınan Erdinç Ankara'ya götürüldü. Erdinç yıllardır organize suç ile ilgili haberler, kitaplar kaleme almıştı.

Artı Gerçek'te yer alan habere göre Erdinç, avukatı Vural Ergül'le görüştürülmedi. Erdinç, Şardan'ın MİT raporuna ilişkin yazısının ardından sosyal medya hesabından bu konuya dair paylaşımlar yapmıştı.

T24 yazarı Tolga Şardan’ın hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanmasına gerekçe gösterilen "MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?" başlıklı yazısına erişim engeli getirildi.

Şardan, önceki gün tutuklanmıştı.
(Fotoğraf: T24)

GÖZDAĞI KABUL EDİLEMEZ

Basın meslek örgütleri gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanmasına tepki göstermek için dün T24 Ankara Bürosu önünde eylem yaptı. Açıklamada Şardan’ın tutuklanmasının basına yönelik gözdağı olduğu ifade edildi. Tutuklamanın devletin bahsi geçen iddiaların üstünü örtme anlamına geldiğini ifade eden basın örgütleri, “Bu gözdağını hiçbirimiz kabul etmiyoruz ” dedi.

YİNE YAPARIM

Tolga Şardan'ın avukat Suna Öztaşdönderen de dün cezaevinde Şardan'ı ziyaret etti. Öztaşdönderen, Şardan'ın mesajını BirGün'le paylaştı.

Şardan, "Hırsımdan ağladım. Üzüldüğümden değil. Bunun bir siyasi meseleye dönüşmesini de istemiyorum. Bu ülkenin sorunu. Bu bir gazetecilik meselesi. Şardan'ın şahsi mesele değil. Ben çıkınca yazmaya devam edeceğim tabiki. Yazdığımın doğruluğuna da güveniyorum. Ben sadece gazeteciliğin gereğini yaptım. Yine olsa yine yaparım. Bu tutuklamanın Cumhurbaşkanının talimatıyla olduğunu da düşünmüyorum. Bu başsavcının kişisel hırsı nedeniyle yaıptığı bir tutuklamadır. İçişleri Bakanlığınca bir temizlik operasyonu başladı bunun yargı ayağının da mutlaka olması gerekiyor. Ali Yerlikaya operasyonlara başladı güvenliği sağlamak için, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de 'artık gri listedeyiz ülkenin istikrarının sağlanamsı garekiyor' diye düğmeye bastı. Bu sebeple ne olursa olsun bunların devamının geleceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Öztaşdönderen karara hemen itiraz etmeyeceklerini belirterek, "Tanık beyanlarımızı hukuki değerlendirmeleri yapmak adına toplantılar yapacağız. Ondan sonra itiraz yapacağız" dedi.

Öztaşdönderen, Şardan'ın "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan tutuklandığını da kaydederek, "Tutuklama yapabilmek için önce o yalan haberi bilmeleri gerekiyor. Daha sonra o yalan haberi infial yaratma amcıyla yaydığını ispat etmeleri lazım. Burada suçun hiçbir unsuru gerçekleşmemiş. Dünyanın neresinde görülmüş haberleri yazar yazmaz kaynakların açıklanması. Sadece Tolga Şardan değil ülkemiz de zorlu bir süreçten geçiyor. Tolga abi yine yazacak yine kızdıracak. Hakkında yine davalar açılacak ama yazdığı için tutuklanmayacak. Bizler yine müdahil olarak katılacağız ama duruşmalardan sonra evimize gideceğez. Demokratik hukuk devleti yapısı gereği olması gereken de budur." ifadelerini kullandı.

KORKUYORLAR

BirGün yazarı Timur Soykan BirGün Tv'ye yaptığı açıklamada, "Bir ülkenin bataklığa dönüşmesiyle yüzleşiyoruz. Gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması bu bataklığın dibi olmadığını, bu kötülüğün bir sonu olmadığını gösteren en çarpıcı örneklerden biri oldu" dedi. "Yargıdaki kirli unsurları haberleştirmekten bıkmadık, bıkmayacağız" diyen Soşkan şunları söyledi: "Uyuşturucu baronu olan savcı gördük. Mahkeme kararlarında rüşvetin döndüğünün onlarca belgesini paylaştık. Silinen duruşma kayıtlarıyla yüzleştik. İranlı ajanlarla çalışan savcı da gördük. Bunların hiçbiri rastlantı değil. Biz bunları yazarken bunların bir rant rejiminin sonucu olduğunu, mafyanın devletleştiğini anlattık. Yargının içinde İstanbul grubu var, Hak Yolcular var, çeşitli tarikatlar var. Belirli tarikatların referansıyla belirli köşelerde duranlar var. Bu mesleği onuruyla yapanlar da var. Onlar sustuğu için bu suç örgütleri faaliyetlerine devam ediyor. Bazı yargıçların suçlu, gazetecilerin masum olduğu ama hapis yattığı bir gerçekle karşı karşıyayız. Sadece adalet sistemi çökmüyor. Bir devlet çöküyor. Bir ülke çöküyor. Buna müdahale edilmedikçe artık hukuk dışı kararlarını bile gizlemek zorunda hissetmiyorlar kendilerini. Organize bir suçtur Tolga Şardan’ın tutuklanması… Korkutmak istiyorlar. Kendi suçlarını işleyebilmek için, yargıdaki suç örgütleri gazetecilerin yazmasından, deşifre olmaktan korkuyor."

Gazeteci kökenli milletvekili CHP milletvekili Utku Çakıözer, BirGün'e yaptığı açıklamada Tolga Şardan'ın tutukluğunun basına verilen bir gözdağı olduğunu belirterek, "Tolga Şardan’ın bir haberi nedeniyle tutuklanması kabul edilemez. Olayın bir boyutu dezenformasyon yasasıdır. 'Bu yasayı geçirirseniz gazeteciler zarar görür' dedik. Tolga Şardan bunun son örneği. Son dönemde çok tutuklama ve soruşturmalar oldu. Gazetecinin haberi doğru değilse 'doğru değil' açıklaması yaparsınız. Apar topar baskın yapılması olmaz. 43 saat sonra 'doğru değil' diyorlar. Ama gazeteciyi tutuklamak kabul edilemez. Tolga tek değil. Sincan'da, Silivri'de, Diyarbakır'da yatan gazeteciler de var. Haberi, düşünceyi cezalandıran bir iktidarla karşı karşıyayız" dedi.

Yargıda büyük bir keyfilik ve çürümüşlük olduğunu da kaydeden Çakırözer, "Para karşılığı tahliyeler, erişim engelleri haberlerine erişim engelleri geliyor. Bunlar bilinmesin, okunmasın diye. Çözüm bunların üzerine gitmekte. Ama tam tersine iktidar üstünü örtmeye çalışıyor. Daha fazla üzerine gidilmesin diye gözdağı veriyolar. Çünkü biliyorlar ki bu örtü kalktığında altındaki bütün rezaletler belirgin olacak. Bunu engellemeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

AYM 8 KASIM'DA GÖRÜŞECEK

Anayasa Mahkemesi "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçuna hapis cezası öngören 217/A maddesinin iptali talebini 8 Kasım'da esastan görüşerek karara bağlayacak.  Eğer iptal kararı çıkarsa, bu durumdan Tolga Şardan da yararlanacak. Ancak bunun için iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanması gerekiyor. Bu durumda Şardan'ın tahliyesi gündeme gelecek.

∗∗∗

İFADEDE VERDİĞİ İSİM ŞABAN YILMAZ MI?

Gazeteci Murat Yetkin, ‘MİT raporu’ yazısı gerekçe gösterilerek tutuklanan Tolga Şardan’ın ifadesinde verdiği isme dikkat çekerek "Acaba Şardan’ın yazısında teyit alamadığı için yazmadığı isim, savcılığa ifade verirken andığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz mıydı, değil miydi?... Gazeteci Şardan’ın söz ettiği ismin Şaban Yılmaz olup olmadığını anlamanın, iddialar varsa ne olduğunu, gerçek mi iftira mı olduğunu anlamanın bir yolu var. O da yasal süreci başlatıp soruşturma açmak" ifadesini kullandı.

∗∗∗

BİR DEZENFORMASYON SORUŞTURMASI DA BirGün’E!

Pasifik İnşaat’ın sahibi Fatih Erdoğan’ın şikâyetiyle BirGün’e dezenformasyon soruşturması başlatıldı.Aynı zamanda AKP Milletvekili Asuman Erdoğan’ın da eşi olan Fatih Erdoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Erdoğan, 28 Aralık 2022 tarihinde BirGün Muhabiri İsmail Arı imzasıyla “AKP’linin eşinden milyarlık vurgun!” başlığıyla ve 6 Ocak 2023 tarihinde BirGün Haber Müdürü Uğur Şahin imzasıyla ‘Erdoğanlar’ı üzecek karar: Yağmaya fren” başlığıyla yayımlanan haberler nedeniyle dava açılmasını talep etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise Erdoğan’ın şikâyetiyle birgun.net Yayın Koordinatörü Uğur Koç, Haber Müdürü Uğur Şahin ve BirGün Muhabiri İsmail Arı hakkında soruşturma başlattı.

BirGün çalışanları, geçen sene tartışmalı şekilde Meclis’ten geçen ve ‘sansür yasası’ olarak adlandırılan yasanın içerisinde yer alan "Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ile “iftira ve hakaret” suçlarını işledikleri iddiasıyla ifadeye çağırıldı.

KEPENEK’E DE SORUŞTURMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bianet’in kadın-LGBTİ+ haberleri editörü Evrim Kepenek hakkında soruşturma başlattı. Kepenek’e yöneltilen suçlama 6 Şubat depremleri sonrasında yaptığı bir paylaşım.