İsveç’te, özel sektördeki küçük ve orta ölçekli şirketlerin büyümesine devlet eliyle yardımcı olunuyor. Bu işi yapması için, İsveç devleti, 2009’da yeni bir yapılanmaya giderek Sanayi Bakanlığı’na bağlı Büyüme Kurumu’nu devreye soktu. Kurum, küçük ve orta ölçekli yatırımcıların şirketlerine, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, rekabetçi piyasa koşullarında yer açabilmek için yol haritaları çıkartıyor. Ülke genelinde dokuz ayrı bölgede şubesi olan Büyüme Kurumu’nun 350 çalışanı, bir şekilde dünya ve İsveç ekonomisinden çok iyi anlıyor ve şirketlere reçete yazıyor.

Dört yıl önce 1 Nisan günü iş başı yapan Büyüme Kurumu’nun yönetim kurulu üyeleri ve Kurum Başkanı Christina Lugnet, bu hafta İsveç’in en tanınan yüzleri olmayı başardılar. Lugnet ve ekibi, hafta boyunca televizyon haberlerinin ve gazete sayfalarının değişilmeziydi. Şu sıralar konuğumuz olan kuzenim, “İsveç’in başbakanı hiç mi televizyona çıkmıyor?” diye sorarken Lugnet’i gördüğü yerde tanıyor. Ekip, bütün ülkeye gecikmiş 1 Nisan şakasını yaptı.

Christina Lugnet’i şöhrete kavuşturan şey ise “rüşvet”. Kelime tırnak içinde çünkü bizdeki kalıplarla İsveç’teki rüşvet ve görevi kötüye kullanma için çizilen çerçeve birbirini pek tutmuyor. Yine de iki ülkede de rüşvet konusunda bir ortak nokta var, “yeniliyor” olması. Henüz hakkında resmi bir soruşturma açılmamış olan 58 yaşındaki Christina Lugnet, adam öldürse tek kare kele fotoğrafı, hiçbir basın yayın organında suçu mahkeme kararıyla kesinleşmeden kullanılamayacakken şimdi boy boy fotoğraflarıyla habercilerin elinde. Çünkü bu kadın “en yapılmayacak şeyi” yaptı. Bir devlet kurumunun başkanı olarak vergi paralarını hesapsızca harcadı.

Büyüme Kurumu, 2012 bütçesinde çalışanları için bir motivasyon gecesi tertip etmeyi ön gördü. Bütçede bu iş için 700 bin kron gibi yüklü bir meblağ ayrıldı. Yönetim kurulu ve başkan bütçenin altına imzayı çaktıktan sonra bu yılın mayıs ayı sonunda personel gecesi için idari işlere görev verildi. Kurumun idari işleri, gece için bir organizasyon şirketine başvurdu. Ayrılan bütçeye göre organizasyon şirketi, Büyüme Kurumu’na sadece iki seçenekle geri döndü. Bu parayı bitirmek için Stockholm’ün en lüks otellerinden biri Grand Otel seçildi. Şehir dışından gelen çalışanlar için otelde bir gece konaklama da devreye girince personel gecesi için toplamda 1 milyon kronun üzerinde bir harcama yapıldı.

Personel yemeğini Lugnet’in boğazına dizdiren sadece ayrılan bütçenin büyüklüğü ya da çıkan faturanın kabarık olması değil. Büyüme Kurumu, bu büyüklükte bir harcama yaparken ihale açmamış olmakla suçlanıyor. Personel yemeği için ihale açmayan Büyüme Kurumu, diğer şirketlere fiyat verme hakkı bile tanımadı. Devlet kurumlarının 284 bin kronun üzerindeki her harcamaları için ihale açma zorunluluğu var. Milyon kronluk bir faturayla sonuçlanan yemek için şimdi İsveç’teki diğer oteller ve organizasyon şirketleri, Büyüme Kurumu’nu ihalesiz haksız rekabet sağladığı için yasalar gereği mahkemeye verebilir.

İsveç Sanayi Bakanı Annie Lööf’ün önümüzdeki hafta odasına çağırdığı Christina Lugnet ve yönetim kurulu üyelerine bir de “devlet çerçeve sözleşmesi” sorulacak. Özel sektörle devlet arasında imzalanan “devlet çerçeve sözleşmesi” gereğince devlet kurumlarına hizmet taşıyan özel sektör şirketleri, devletin tüm kurumlarına hizmetleri karşılığında aynı fiyatı vermekle kendilerini yükümlülük altına alıyorlar. Devlet bu sözleşmeyle kurumlarını koruyor. Böyle bir sözleşmesi olmayan Grand Otel’le çalışmış olmak Büyüme Kurumu’na ve vergi ödeyenlere 1 milyon krona patladı bakalım Lugnet’e neye mal olacak. Ona kesilecek fatura tam belli olmasa da şimdiden Christina Lugnet, torunlarının torunlarına kadar kalacak kötü bir şöhreti yakalamayı başardı. Nasılsa İsveç’te toplumsal hafıza kat izi gibi inatçı, ütülemekle açılmıyor. Bu topluma misafir olanda bile izi kalıyor.