Hatay, Özel’in turnusolü mü?
Lütfü Savaş’ın bir kez daha aday yapılması yeni CHP yönetiminin başını ağrıtmaya devam ediyor. Yerle bir olan Hatay’ı ayağa kaldırma iradesi yerine ‘anketlerin’ arkasına sığınan CHP yönetimi kolay yolu seçti.
Mehmet Emin KURNAZ
Maraş merkezli depremlerin birinci yılı geride kalırken en büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da binlerce yurttaş depremin meydana geldiği saat 04.17’de ‘‘Sesimi duyan var mı?’’ dedi.
Anmanın yapıldığı esnada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı yuhalayan Hatay halkının tepkisinden Lütfü Savaş ve CHP lideri Özgür Özel de nasibini aldı. Depremde on binlerce insanın hayatını kaybettiği, binlerce binanın yerle bir olduğu kamu binalarının yıkıldığı, yolların çöktüğü, havaalanının kullanılamaz hale geldiği, yardımın bir türlü ulaştırılamadığı, verilen sözlerin ise hâlâ yerine getirilmediği konteyner kentlerle kaplı Hatay’da halkın hükümet temsilcilerine tepki göstermesinden daha doğal bir şey olamaz. Ancak protestoların diğer bir hedefi Mart 2009’da AKP’den Antakya Belediye Başkanı, 2014’te ise CHP’den Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve bugüne dek belediyenin başında bulunan Lütfü Savaş oldu.
Depremin ardından Hatay’da Savaş’ın müteahhitlerle ilişkileri ve belediyenin sorumluluğu çokça tartışıldı, Savaş’ın istifa etmesi için çağrılar yapıldı. Savaş, depremde çöken ve müteahhidi yurtdışına kaçma hazırlığındayken yakalanan Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun hakkında “Kendisi idealist bir insan. Belediye, bu işi yapanlar, çok sorgulanırsa onlara yazık etmiş oluruz” demişti. Üstelik CHP Genel Başkanı Özgür Özel, aylar önce katıldığı bir programda, “Hatay Belediye Başkanı’nı bir sonraki dönem tekrar aday yapacak mısınız?” sorusuna “Bir şehirde yıkım yaşanıyorsa o şehirde herkesin sorumluluğu vardır” yanıtını vermişti.
CHP KOLAY YOLU SEÇTİ
Bunca açıklama ve tepkiye rağmen Lütfü Savaş neden bir kez daha aday yapıldı? Bu soruya CHP’li Veli Ağbaba, “Anketlerin tamamında Lütfü Savaş önde çıktı. Genel Başkanımız Savaş’ı aday göstermeseydi ‘Kurultay nedeniyle hesaplaşıyor’ denilecekti” yanıtını verdi. Anketlerin doğruluğu yanlışlığı elbet tartışılır ancak su götürmez bir gerçek var, CHP Lideri Özgür Özel ve parti yönetimi kolay yolu tercih etti.
SAVAŞ TERCİHİNİN NEDENİ
Özel’in başkanlığındaki yeni CHP yönetimi için yerle bir olmuş Hatay’ı ayağa kaldırma iradesi aynı zamanda başka türlü bir siyasetin de işaret fişeği olabilirdi. Saray rejimin piyasacı, rantçı politikalarına, depreme ilişkin hiçbir önlem almayışına, yurttaşı krizle yalnız bırakması, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarda yaşanan skandallara, kısacası iktidarın neden olduğu tüm yıkımlara işaret edebilecek, sorumlulardan hesap sorulmasını da talep edecek bir siyasetin yolu açılabilirdi.
Depremin ilk günlerinden bu yana kendi başının çaresine bakması istenilen Hatay halkı Cumhuriyet tarihinin en büyük dayanışmasının da yaşadığı coğrafya oldu. CHP yönetimi, anketlere bakmak yerine dayanışmadan ortaya çıkan iradeye danışabilirdi. Aday konusunda bir ön seçim ortaya koyularak demokrasi örneği sergilenebilirdi. Bölgedeki dayanışmanın örgütlenmesinden büyük rol sahibi sol ve sosyalist partilerle işbirliği geliştirilebilirdi. Tüm bunlara rağmen seçim kaybedilse bile kentin kaderi ile ortaklaşan bir duygu birliği yakalanabilirdi.
Adaylık listeleri için son tarih 20 Şubat. Özgür Özel yönetimindeki CHP’nin aday değiştirme olasılığı mevcut. Hataylılar dün sabaha karşı düzenledikleri anmada gösterdikleri protestoyla iktidara duydukları öfkeyi gösterdi. Muhalefete de başka bir siyaset yapması gerektiği dersi verdi. CHP yönetiminin mesajı doğru okuması, halkın talebine karşı siyaset yapılamayacağını görmesi doğru olacaktır.
