Kriz, MEB ve boşluklar
Covid-19 virüsüne yakalanmayanlar sağlıktaki boşlukları görmedi. Mesela, korona testi pozitif çıkan ve tedavi için gittiği özel hastanenin 18 bin liralık fatura kestiğini ödeme yapan Meliha dışında birkaç kişi biliyor. Kaç hastanenin kaç Meliha'ya korona tedavisi uygulayıp kayıtlara başka teşhis ve tedavi işlediğini bilmiyoruz. Bunu gizlemeyi başaran sağlık bakanına muhalefet aferin dedi.
Her olasılığa karşı birden çok planı olduğunu söylemesine rağmen kimse eğitim bakanına aferin demedi. Herkes bir şekliyle eğitime yakalandığı için oradaki boşluklar daha görünür oldu çünkü. Ortada bir başarı olmadığının bakan Ziya Selçuk da farkında olmalı ki hiçbir konuşmasına sağlık bakanı gibi "Aziz milletim!" diye başlamadı. Koronavirüs, Eğitim Bakanlığının boşluklarını açığa çıkardı. Biz de bu boşlukların nasıl doldurulduğuna tank olduk. Bize kriz yönetim becerisi kazandıracak kurumun krizden çıkamaması hayra alamet bir durum değil. Birkaçını sıralayım eksiğimi siz tamamlarsınız.
● MEB'in öğretmen, öğrenci ve ebeveynlerle özel bir iletişim kanalı olmadığı ortaya çıktı. Asli bileşenleri, bakanlığın uygulamaları ile ilgili gelişmeleri sosyal medyadan takip etmeye çalıştı.
● Uzaktan eğitim ekipman, ekip ve eğitim içeriklerinin hazır olmadığı görüldü. Fatih projesi yatırımlarının amaca uygun kullanılmaması, okulların var olan sistemi kullanıma hazırlanmaması uzaktan eğitimin ilk haftada küresel iletişim platformlarının eline geçmesine yol açtı. Nitekim bakan da öğretmenlerle yaptığı uzaktan eğitim toplantılarını EBA yerine Zoom ile yapmak durumunda kaldı.
● Okulların hijyeni konusunda yöneticilere güvenilemeyeceği ortaya çıktı. Herkes bilir ki belediyelerin ve ebeveynlerin desteği olmasa okulları temiz tutmak mümkün değil. Lavabosuna sabun koyamayan okul, veliler müdahale etmese virüsele mücadele etmek bir yana virüs üretirdi.
● Sürecin kritik kararlarında Milli Eğitim Bakanının herhangi bir hükmü olmadığı görüldü. Sınav tarihlerinin belirlenmesi, özel okulların açılma kararı, tüm okulların kapanma açılma tarihlerinin belirlenmesi bakanlığın bilgisi dışında belirlendi. Mutlaka sizin de ekleyecekleriniz vardır. Sadece öğretmen ve öğrencileri ile iletişim kurmaktaki basiretsizliği gözönüne alarak Eğitim Bakanlığının dağılmış olduğunu söyleyebiliriz. Burdan baktığımda bakanlığın örgüt yapısı ile eğitim politikası ile teknolojisi ile eğitim içeriği ile yeniden kurulup kurgulanması gerektiğini görüyorum. Fakat bunu kim yapacak onu göremiyorum.