Mafya yapım sunar

AVM’de yabancı mafya gruplarının silahlarla çatıştığı, İstanbul’un göbeğinde Sırp uyuşturucu baronunun öldürüldüğü, Kafkas mafya babasının anıt mezarının bulunduğu ülkede küçük, sıradan bir olaydı aslında…

‘Çerkes Cengiz’ lakaplı Cengiz Şıklaroğlu ve şoförü, Beykoz’da aracına düzenlenen silahlı saldırıda yaralandı. İddiaya göre; Cengiz Şıklaroğlu’nun bir bacağına iki diğer bacağına iki kurşun isabet etmiş. Şoförü Cem Saka ise karnından vurulmuş. Saldırganlar henüz tespit edilememiş.

Bu olayı çarpıcı kılan kurşunların hedefi olan Cengiz Şıklaroğlu’nun profili. Çerkes Cengiz, yeraltı ile yerüstünün birbirine girdiği, mafyaya büyük meşruiyet alanları sağlanan bu dönemin çarpıcı bir sembolü. Bilişim çağının yeni nesil mafya portresi.

Sosyal medyada kendisini bir film karakteri gibi şekillendirdi.

Kendi anlatımlarına göre; 1983 İstanbul doğumlu. Anne tarafından Trabzon, baba tarafından Abhazyalı.

İnternette anlatılana göre; İTÜ Uçak ve Uzay Mühendisliği’nden mezun olmuş. Ama kendisine sordum; üniversite mezunu olmadığını söyledi.

Yine internetteki bir haberde kendi efsanesini yazıyor:

14 yaşında Milli Gençlik Vakfı başkanı olarak seçildiğini ve 1000 kişiye hükmettiğini anlatıyor. Bunu kabullenemeyen rakiplerince feci şekilde dövüldüğünü savunan Cengiz Şıklaroğlu, o gün güçlü olmaya karar verdiğini söylüyor.

2015 yılında Sedat Peker’in Özge Peker ile düğününde sahneye çıkıyor. Koruma ordusuyla gelen adam, gerçekten inanılmaz iddialarla haber oluyor.

Cengiz Şıklaroğlu, Sedat Peker ve Özge Peker’in 2015’teki düğününe katılmış ve buradan ‘efsane’ doğurulmuştu.

Hayal gücünde sınır yok:

Güya; Avrupa merkezli füze üreticisi MBDA ile Silahsan birleşmiş ve yeni CEO, Çerkes Cengiz olacakmış. İngiliz Kraliyet Ailesi resmi bir açıklama yaparak “Silah kartelinin başına Müslüman bir CEO geçemez” demiş.

Haberin devamında Çerkes Cengiz’in yakın zamanda ABD Başkanı Barack Obama ile görüşeceği de yazıyor. Vallahi yazıyor…

Düğünde bu konuda sorular üzerine Cengiz Şıklaroğlu şöyle demiş:

“Zaten ileride basından takip edersiniz. Allah izin verirse dünyadaki bu kategoride tek Müslüman CEO olacağım.”

Tabii şu an Silahsan Holding’in internet sitesi bile yok. Tabii ki ne MBDA’nın ne İngiliz Kraliyet Ailesi’nin ne de Obama’nın inanılmaz iddialardan haberi var.

Bu arada haberde Cengiz Şıklaroğlu’nun gazetecilere yakalanmamak için altın kaplama teknesiyle düğünden ayrıldığı da yazılmış.

Tarih; Şubat 2016’yı gösterdiğinde ise; Çerkes Cengiz yine bir şov ile kameralar karşısında. Ukrayna’dan uçakla Atatürk Havalimanı’na gelmiş ve bir kalabalık tarafından sloganlarla karşılanıyor.

Burada yaptığı konuşmada kendi ‘efsane senaryosu’nu yazmaya devam ediyor. 2005, 2016 yılları arasında Rusya’da askeri casusluk, suç örgütü liderliği suçlarından yargılandığını iddia ediyordu.

Hayaller sınır tanır mı? Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov’a suikast girişimi iddiasıyla da yargılandığını anlatmış. Hatta 2004’teki Beslan Rehine Krizi’nde bile adının geçtiğini vurguluyor. Ne hikmetse hepsinden beraat etmiş. Rusya’da diplomatik dokunulmazlık sayesinde rahat ettiğini söylerken portresine ‘derin devlet’ dokunuşlarını da yapmış.

Ancak kimsenin aklına gelmemiş; daha bir yıl önce Sedat Peker’in İstanbul’daki düğününde olduğu.

Ama yetmez.

Havalimanında şöyle konuşuyor:

“Artık bir suç örgütü lideri olarak değil, bayrak altında hizmet etmiş askeri bir birliğin komutanı olarak tarihe geçeceğiz. Ben ve 171 dava arkadaşım kimseye biat etmedik.”

İlk başta, Rusya’da böyle bir geçmişinin olup olmadığını kimse araştırmadı.

Ama efsane olmak için ikinci adımın zamanı gelmişti.

30 Nisan 2017’de dörtlüleri yakmış ultra lüks araçlardan bir konvoy Maltepe Cezaevi’ne doğru ilerliyordu. 100 araçlık konvoyu profesyonel kamera ve bir drone kaydediyordu. Bu görüntüler daha sonra basına servis edilecekti. Cezaevi önünde konuşan Çerkes Cengiz “10 aylık bir ceza sürecim var. Daha kuvvetli geri döneceğim. Bu ülkenin mafyaya değil, bilim insanlarına, gerçek işadamlarına ihtiyacı var” diyordu.

Cezaevine girdiği zannedilen Çerkes Cengiz bir gün sonra Ataşehir’deki bir evde gözaltına alındı. İddiaya göre; konvoydaki araçları ve destekçisi olarak gelenlerin çoğunu kiralamıştı.

Cengiz Şıklaroğlu ise “Zaten 40 tane özel plakalı aracım var, neden konvoy kiralayayım. Bunlar iftira” diyor. Cezaevinden kendisini itibarsızlaştırmak için bir gün sonra bırakıldığını savunuyor.

İstanbul Emniyeti’nin açıklamasında ise şöyle deniliyordu:

“Yazılı ve görsel medyada kendisini suç örgütü lideri gibi tanıtıp toplum üzerinde algı yaratarak kişiler üzerinde korku salmaya çalışan C.Ş. Ataşehir’deki evinde yakalanmıştır.”

Bu sırada Takvim Gazetesi’nin haberine göre; Rusya’da bazı adli vakalardan yargılanmıştı.

Ancak tüm bunlar senaryosundaki küçük gediklerdi.

Ne de olsa AKP iktidarında mafya, yeraltından yerüstüne çıktı, Cumhur İttifakı’na destek mitingleri yapıyordu. Alaattin Çakıcı’nın cezaevinden tahliyesi için yasa çıkarılmıştı.

Bunun cesaretiyle Çerkes Cengiz kendi Kurtlar Vadisi’nde oynamaya devam ediyordu.

Beykoz’daki malikanesi altın rengi iki aslan heykeli ve ihtişamlı kapısıyla başlıyor. Burası resmi kayıtta hayvanat bahçesi. Çünkü Çerkes Cengiz şovunun parçası olan vahşi hayvanları ancak böyle elinde tutabilir.

Sürekli olarak sosyal medyada piton, timsah, aslan ve atlarıyla pozlarını paylaşıyor. Genellikle diğer elinde altın kaplama tabancası oluyor. Timsahlarını beslerken ya da aslanlarıyla oynarken paylaşım yapmayı da çok seviyor.

Lüks araba olmadan mafya olur mu? Çerkes Cengiz, ciplerinin yanı sıra son model spor arabalarını sık sık sergiliyor. Ama bununla da yetinmiyor hız teknesiyle katıldığı yarışlardan pozları da meşhur.

Ürkütücü bir görüntü için vücut çalışmak ve dövmeler de şart. Üçgen vücuduna yeni dövmeler yapılırken çekilen fotoğrafları da sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.

Ayrıca internette Çerkes Cengiz’e hakaret ettiği için dövülmüş, özür dileyen ya da etek giydirilen kişilerin görüntüleri var.

Çerkes Cengiz hayalindeki örgütlenmeyi de gizlemiyor. Daha doğrusu hayal olmadığını savunuyor. Kardeşlik isimli bir grubu var. Kısa süre öncesine kadar bu örgütlenmenin bir internet sitesi de vardı ve burada manifestosu yer alıyordu. Vatan ve bayrak vurgusu bol metinde kardeşlik kuralları da yazılıydı. Kardeşlik amblemi ise birbirini bileğinden tutan dört el.

Bir röportajda anlattıkları doğru olsa Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koyması işten bile değil. Şöyle diyor:

“2001 yılında resmileştirdiğim kardeşlik örgütünü 14 yılda 7 bin üzeri kayıtlı üyeye, 30 bin sempatizana ulaştırdım. Bu örgütün içinde hakimler, savcılar, milletvekillerinden bakkal çıraklarına, simit satan seyyar satıcıya kadar kardeşlerim ve abilerim var… Hedef 1 milyon aslan parçası, tabii şimdilik…”

Halen bitmedi…

Çerkes Cengiz, popüler mafya babası imajında zirveye tırmandı.

Kendi dizisini çekti.

Çerkes isimli kısa diziler üç bölüm halinde youtube’a yüklendi. ‘Çerkes Yapım’ın dizisinde ‘yazan, yöneten ve yaşayan’ olarak Cengiz Şıklaroğlu görünüyor. Tabii ki başrolde de Cengiz Şıklaroğlu var. Kendisini oynuyor. Suç örgütüne uzaktan talimat verirken gizemli bir havaya bürünüyor, rakiplerine zekasıyla tuzaklar kuruyor. Vahşi hayvanları da sahnelerde kullanıyor. Dizi de ‘Kardeşlik’ amblemi de görünüyor. Absürt ötesi senaryoları olan bu kısa dizileri çocuklar kesinlikle izlememeli.

Daha önce bu dizi hakkında konuşan Çerkes Cengiz, senaryoyu kendi yaşadıklarından ilham alarak yazdığını anlattı.

Türkiye’nin bu dönemini özetlediğine şüphe yok. Burası artık mafyanın kendi dizisini çekebildiği bir ülke. Yeraltı hiç bu kadar aleni ve yerüstüne yakın olmamıştı.

Peki bu lüks hayatın kaynağı ne?

Cengiz Şıklaroğlu, Angel Grup sahibi olarak kartvizit dağıtıyordu. Bu şirketin bir internet sitesi var ve yat üretimi, enerji, kozmetik, otomotiv, araç kiralama, modellik ajansı gibi faaliyetleri olduğu öne sürülüyor. Ancak internet sitesindeki hiçbir telefona ulaşılamıyor.

Cengiz Şıklaroğlu’na ait olduğu iddia edilen Silahsan Holding de internette yok.

Peki Çerkes Cengiz’in sosyal medyada sergilediği lüks otomobillerin, yatların, malikanenin, hatta dizi yapımının parası nereden geliyor?

Herhalde yanıtı bulmak çok zor değildir.

Cengiz Şıklaroğlu’nu aradım ve önce geçmiş olsun dileklerimi ileterek uğradığı silahlı saldırıyı sordum. Bunun ilk saldırı olmadığını, 2 Nisan’da nişanlısı yanındayken aracına ateş açıldığını anlattı. Bu olayda kimsenin yaralanmadığını belirttikten sonra “İçinde kadın olan araca ateş açılır mı? Ben kişileri bulmak için özel dedektifler tuttum, araştırdım ama sonuç alamadım” dedi. Beykoz’daki son saldırıyı yapanların da yakalanmadığını anlatan Şıklaroğlu, “Peşimde bir ‘hayalet’ var. Kim olduğunu tespit etmeye çalışıyorum. Benim çok düşmanım var ama hiçbiri içinde kadın olan araca ateş açacak kadar alçak değildir” diyor.

“Siz mafya babası mısınız” sorusuna ise “Kesinlikle hayır” diye yanıt veriyor. İnternette çizdiği portreyi anlatınca sinirleniyor ve beni art niyetli olmakla suçluyor. Yanıt vermiyor. Sadece “Ben bir projedeydim ama yarım kaldım. Onların benden istediklerini yapmaya ahlakım el vermedi” diye konuşuyor. Silah şirketi ve büyük ortaklık iddialarıyla ilgili ise “15 Temmuz’dan sonra bütün işlerimiz bitti” diye konuşuyor. 2019’dan beri emekli olduğunu ve bir iş yapmadığını savunuyor. Ama kısa süre sonra kendisine yönelik saldırıyla ilgili Youtube’a yüklediği videonun başlığı şu:

“Seni karım yapacağım.”

Yurt dışına çıkmayı planladığını ama artık bu saldırının faillerini bulmak için Türkiye’de kalacağını söylüyor.

Türkiye’de artık mafya bu kadar gözler önünde faaliyet gösteriyor, tüm ülke film gibi seyrediyor.