Metamfetamin salgın gibi yayılıyor. Bir yılda yakalanan metamfetamin miktarı 2020’de 4 katına çıktı. Ülkede 2 yılda bu suçtan yakalanan kişi sayısı 2 buçuk katına ulaştı. Artışın nedeni Afganistan’daki bir bitki.

‘Metin Amca’ alarmı

Metamfetamin, dünyada en yaygın sentetik uyuşturucu. İlk kez 1893 yılında japon kimyager Nagai Nagayoshi tarafından sentezlendi. 1919 yılında ise japon kimyager Akira Ogata metamfetaminin kristal formunu oluşturdu. Bu çalışmalar bilim insanlarının, hayatlar kurtaracak ilaç arayışlarıydı. Ama öyle olmadı.
Japonya’da çok çalışan işçiler ve öğrencilerin, coşku, cesaret ve enerji hissi için uyarıcı olarak kullandığı maddenin ölümcül etkileri ortaya çıktı. Suç örgütleri tarafından üretilip satılmaya başlanması ve dünyaya yayılması uzun sürmedi. 1960 yılında dünya çapında yasaklandı.


UCUZ VE KOLAY ÜRETİLİYOR

Eroin Afganistan, kokain Kolombiya ve Peru merkezli dünyaya yayılırken kristal meth dünyanın dört bir yanındaki küçük laboratuvarlarda üretilebiliyor. Ucuz olması ve kolay temin edilmesi nedeniyle günümüzde en tehlikeli şekilde yaygınlaşan uyuşturucu madde. Küresel boyutta 2013’te 100 ton metamfetamin yakalanmıştı. Bu 2018’de 228 ton oldu. Sadece bir yılda yakalama miktarı yüzde 43 artarak 2019’da 325 tona ulaştı.

Metamfetamin yakılarak duman çekme, yutma, burundan çekme ve damar yoluyla kullanılabiliyor. Bazı araştırmalara göre; eroin kadar ölümcül bir bağımlılığa neden oluyor. Kişide maddeye karşı hızla tolerans gelişirken kullanıcı aynı etkiyi yakalamak için daha yüksek doz almaya başlıyor. Yoksunluk hali kullanıcıyı bunalıma sürüklüyor. Metamfetamin nörolojik hastalıklara, beyin kanamasına, kalp krizine, uyku bozukluğuna, aşırı kilo kaybına, deride iltihaplanmaya, dişlerde çürümeye, psikoz, paranoya ve halüsinasyonlara neden oluyor. Artık bu tehlike hepimizin kapısında.

SEDAT PEKER YAZMIŞTI

Sedat Peker ifşalarında 13 Ağustos günü şöyle yazdı: “Dünyada met isminde bir uyuşturucu var. Esrardan ve kokainden çok daha tehlikeli. Şu an Türkiye’nin Bursa, Isparta, Antalya, Ankara, Adana, İstanbul, İzmit ve Kayseri illerinde çok yüksek oranda tüketilmekte. Son günlerde doğruluğu yüzde yüz olan bilgilere göre fiyatı hem ucuzlamış hem de neredeyse bir tane alana bir tane de eşantiyon veriliyor hale gelmiştir.”

Sokaklarda kısa bir araştırma bu sözleri doğruluyor. Sokak araları torbacılarla dolu, internet üzerinden sipariş alanlar kapı kapı geziyor. Kırılmış cam, buz parçaları ya da limon tozu görünümündeki uyuşturucunun sokakta pek çok ismi var; Met, kristal, buz, ateş ve Metin Amca deniliyor.

2020’DE 50 BİN KİŞİ YAKALANDI

Türkiye’de uyuşturucu suçundan yakalanan kişilerin kullandığı maddeye yönelik istatistikler durumun vahametini ortaya koyuyor. Narkotik Suçlarla Mücadele Dairesi’nin verilerine göre; 2019’da metamfetamin kullananların oranı yüzde 7.5 idi. 2020’de bu oran yaklaşık iki katına çıktı ve yüzde 15.5 oldu.

Metamfetamin operasyonunda yakalanan kişi sayısı 2018’de 19 bin 201, 2019’da 32 bin 445, 2020’de ise yaklaşık 50 bin kişi oldu.

Türkiye’de ilk kez 2009 yılında bir İranlı’nın üzerinde yakalanan kristal meth artık Türkiye’nin 81 ilinde ve yüzlerce ilçesinde ele geçiriliyor.

Narkotik Suçlarla Mücadele Dairesi’nin hazırladığı 2021 Türkiye Uyuşturucu Raporu’ndaki istatistikler büyük tehlikeyi bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Son üç yıldır Türkiye bir kabusa sürükleniyor.

2018 yılında 566 kilo metamfetamin ele geçirilirken 2019’da birden bu miktar iki katına çıktı: 1 ton 42 kilo. 2020 ise alarm verdi. Bir yıl içinde yakalanan metamfetamin miktarı 4 ton 162 kilo oldu. Yani 4 katına çıktı.

Peki neden bu kadar büyük bir artış yaşanıyor?

Yanıt: Afganistan, yine Afganistan…

AFGANİSTAN’DA DOĞADAKİ BİR BİTKİ

Dünyadaki eroinin yüzde 94’ünün üretildiği Afganistan son yıllarda dev bir metamfetamin laboratuvarına da dönüştü. Bunun nedeni; Afganistan’da doğada yetişen efedra isimli bitkinin bir türünün metamfetamin üretiminde kullanılabileceğinin keşfedilmesi. Bu bitki sayesinde kristal meth pahalı bazı kimyasallara ihtiyaç duyulmadan ve daha basit yöntemlerle ucuza mal ediliyor. Geniş arazilerdeki derme çatma laboratuvarlarda meth pişiricileri faaliyetlerini sürdürüyor.

Üstelik artık Afganistan’a hakim olan ve Türkiye’de bazılarıyla inanç birliğindeki Taliban, eroin ve metamfetamin kaçakçılığına yol verip vergi alıyor.
Afganistan’da üretilen eroinin İran, Türkiye, Balkanlar üzerinden Avrupa’ya ulaştığı rotaya metamfetaminin de girdiğine şüphe yok. İran’da 2017 yılında 2.3 ton, 2018 yılında 7 ton, 2019’da ise 17 ton metamfetamin yakalandı. İran, Kuzey Irak ve Suriye’de de yüzlerce kristal meth laboratuvarı tespit edildi. Bu istatistikler Türkiye’deki büyük artışın devam edeceğini ortaya koyuyor.

Eroin kaçakçılığının Avrupa kapısı olan ve yeni kokain rotasına dönüştürülen Türkiye, ‘transit ülke’ yani ‘geçiş noktası’ olarak tanımlanıyordu. Uyuşturucu sokağa aynı derecede ulaşmıyordu. Metamfetamin kaçakçılığında Türkiye’nin hedef ülke yani pazar olduğu da görülüyor.

2021 Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda şu tespit yapılıyor: “Önümüzdeki dönemin en büyük tehdidinin bu madde (metamfetamin) olacağı düşünülmektedir.”
Önlem mi? İran sınırından her gün binlerce Afgan’ın girebildiği ülke için anlamlı bir soru mu?