Muhalefetin ‘popüler isimlerden’ oluşan aday profili tartışmalara yol açtı. Toplumdaki umutsuzluk dalgasını kıramayan muhalefet ünlü simalarla yol arayışında. Uzmanlar, ‘rejimin yenilmesi için tek yol halkın örgütlenmesi.’ dedi.

Muhalefet barikatı yanlış yere kuruyor
Yerel seçim hazırlıklarını sürdüren muhalefetin ünlü isimlere adaylık teklifleri tartışma yarattı. (Fotoğraflar: Depo Photos)

Öncü DURMUŞ

Yerel seçim hazırlıklarını sürdüren muhalefet cephesi aday belirleme krizine boğuldu. Adaylıkları gündeme gelen isimler tartışmaya neden oldu. Popüler isimlerin öne çıktığı adaylık bulmacasında partiler ünlü isimleri ikna yarışına girdi. Toplumun gerçek sorunlarına dokunmaktan uzak, siyaseti isimler üzerinden kurgulayan, dümeni sağa kırmış muhalefet partilerinin Erdoğan ve rejim karşısında gerçekçi bir alternatif üretemediğine önceki seçimlerde de tanık olduk.

Ankara’da Erdal Beşikçioğlu, İstanbul’da Fatih Mehmet Maçoğlu tartışmaları sürerken ünlüler kervanına son olarak iki isim daha eklendi. Bir süredir CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Lütfü Savaş’a yönelik süren tepkiler sonrası CHP’nin, adaylık için Haluk Levent’e teklif götürdüğü iddia edildi. 6 Şubat Maraş merkezli depremlerde ‘AHBAP Derneği’ ile ön plana çıkan Levent’in teklifi ise reddettiği belirtildi. Öte yandan TİP, dün geçekleştirdiği basın toplantısıyla deprem bölgesinde aktif rol oynayan eski futbolcu Gökhan Zan’ı Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıkladı. Saray rejiminin yeni dönemki inşasında muhalefetin iktidara karşı nasıl mücadele verileceği ise merak konusu. Ünlü isimler üzerinden yürütülen adaylık süreçlerini ve ülkedeki siyaset yapılış biçimlerini Siyaset Bilimciler Prof. Dr. Ayşen Uysal ve Prof. Dr. Aslıhan Aykaç değerlendirdi.

TEK YOL ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

İlk olarak siyaset yapılış biçiminin geldiği noktaya göz atmamız lazım diyen Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ayşen Uysal, “Siyasetin bu derece üst perdeden yapılıyor olması, siyasetin profesyonelleşmesi ile alakalı. Ülkede toplumun önüne atılan siyaset yapılış biçimi, belli bir sermayesi ve tanınırlığı olan genellikle erkek, bir iş olarak görülen noktada.” dedi.

“Salt bir ekonomik ilişkilere de indirgemeden ortada duran mevcut tablo bir çıkar siyasetinin işleyişidir” diyen Uysal şöyle konuştu: “İstisnalar olmakla beraber, adayların geneline bakılınca örülen ilişki biçiminin somut hali ile karşı karşıyayız. Bu sebeple bu ilişki ağlarını anlayabilmek için ‘bu partilerin kasası kim?’ gibi bir soru da kritik olacaktır. Yani siyaset ile ekonomi arasındaki çok sıkı ilişkiyi resmi olarak düşünmemiz gerekir. Bu anlamda tanınabilirliği yüksek, ünlü adaylar da yürütülen çıkar siyaseti içerisinde halkı siyasete mesafelendiren, seçimlerden soğutan, apolitikleştirmeyi hızlandıran etkilere sahip oluyor. ‘Marka adaylar’ çıkarma meselesi, liyakatın bir yere bırakıldığı, toplumun sorunlarını göz ardı eden, ekonomik sermaye ve medyayla siyaset arasında bir ilişkiye götürüyor bizi.

Öte yandan muhalefetin ideolojik bagajlarını boşaltmış olması da var olan siyasetin bize umut vaat edemediği noktaya taşıyor. Bugün gelinen noktada muhalefet, var olan rejim karşısında yeni bir örgütlenme biçimini ortaya koyması, öz örgütlerini oluşturup doğrudan mücadele etmelerinin mekanizmalarını bulmak gerekiyor.”

Prof. Dr. Ayşen Uysal
Siyaset Bilimci

Siyaset Bilimci Aslıhan Aykaç da “Sistemdeki otoriterleşme sadece genel seçimlerde değil yerel seçimlerde de etkisini gösteriyor” dedi. “Rejimin olanca baskısını artırdığı koşulların göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Aykaç, “Genel seçimlerde adaylara ya da potansiyel adaylara siyasi davalar açarak, güvenlik bahanesiyle sandıkları bir yerden bir yere taşıyarak, seçim bölgelerinin sınırlarında oynama yaparak adil, özgür ve demokratik seçimlerin engellediğini biliyoruz.” Dedi.

Aykaç şöyle konuştu: “Bunun karşısında muhalefet cephesinde de yaşanan parti içindeki klikler, rekabetler ve rant kavgaları, yerelin ihtiyaçlarını karşılayacak politikaları üretebilir arayışı yerine kim daha çok oy devşirebilir kaygısını öne çıkarıyor. Yereli tanıyan, deneyimli ve eğitimli adaylar yerine, yerelle şu veya bu şekilde bağ kurmuş kitlelere hoş görünen popüler adaylar tercih ediliyor. Sadece Haluk Levent, Gökhan Zan değil örneğin Lâl Denizli için de hatta yerelle alakası olmayan Kadıköy belediye başkan adayı Fatih Mehmet Maçoğlu için de aynı şeyi söylemek mümkün.”

Prof. Dr. Aslıhan Aykaç
Siyaset Bilimci

∗∗∗

ZAN’IN TİP’TEN ADAYLIĞI PARTİDE İSTİFA GETİRDİ

TİP Tarsus İlçe Örgütü, partinin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Gökhan Zan’ın isminin açıklanmasının ardından mevcut görevlerinden istifa etti. Yapılan açıklamada "TİP’in sürekli popüler kimlikler üzerinden adaylık dayatmasının partinin varoluş amacına ters olduğu" belirtilen açıklamada "Bu zamandan sonra yapacaklarımızın ‘düzen siyaseti’ diye adlandırılan partilerden bir farkı kalmayacak olması sebebiyle Türkiye İşçi Partisi Tarsus İlçe Örgütü olarak mevcut tüm görevlerimizden ve parti üyeliğinden istifa ettiğimizi bildirmekteyiz" ifadeleri kullanıldı. Eski milli futbolcu Gökhan Zan, 22 Mart 2023’de İYİ Parti’ye katılmış, 2023 genel seçimlerinde aday adayı olmuş ancak seçilememişti.