Türkiye ve AB delegasyonundan bürokratlar ile uygulayıcı kurum temsilcilerinin katıldığı toplantı ile mülteciler ve ev sahibi toplumun desteklenmesi kapsamında toplam 6 milyar dolar’ı bulan; Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı sözleşmesi imzalandı.

Müzakere 4 yıl sonra sonuca bağlandı: AB ile Türkiye arasında 'mülteci' anlaşması

AB ile Türkiye arasında, mülteciler ve ev sahibi toplumun desteklenmesi kapsamında toplam 6 milyar dolar’ı bulan; Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRIT) sözleşmesi imzalandı. 2016 yılında ilk kez ortaya konan ve bugün nihai sözleşmesi imzalanan program, sığınmacıların temel hak ve hizmetlere erişimi ile entegrasyonunu sağlamak üzere; sağlık, eğitim, sosyal yardımlar, ekonomi ve altyapı gibi alanlardaki çeşitli yatırımları kapsıyor.

ANKA’da yer alan habere göre, sözleşme, Türkiye ve AB delegasyonundan bürokratlar ile uygulayıcı kurum temsilcilerinin katıldığı toplantı ile imza altına alındı.

'ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETİ, DİL EĞİTİMİ ÖĞRENCİLERİN DESTEKLENMESİ'

Buna göre; yardım programı, Türkiye’de sayıları 4 milyonu bulan sığınmacılara ücretsiz sağlık hizmeti verilmesi, dil eğitimi dahil, Türkiye okullarında eğitim gören 700 binden fazla öğrencinin eğitiminin desteklenmesi, Suriyeli öğrencilerin entegrasyonunun sağlanması, 400’den fazla yeni okulun inşa edilmesi, uluslararası göçler nedeniyle yetersiz kalan belediye altyapılarının güncellenmesi ve desteklenmesi, özellikle atık ve su yönetiminin güçlendirilmesi gibi yatırımları öngörüyor. Program kapsamında ayrıca, KOBi'lerin desteklenmesi, doğrudan para yardımı gibi ekonomik destekler yer alıyor.

AB Türkiye Delegasyonu’nun ev sahipliği yaptığı imza törenine, AB Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut ve AB Delegasyonu temsilcileri ile videokonferans yoluyla bağlanan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Adnan Ertem, Sağlık Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Başdanışmanı Halil Afşarata ile Fransız Kalkınma Ajansı Avrasya Bölge Müdürü Cécile Coupre, Avrupa Kalkınma Bankası (CED) Başkan Yardımcısı Tomas Bocek, Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Proje Yöneticisi Pınar Yapanoğlu, Almanya Kalkınma Bankası (KfW) Ankara Ofisi Direktörü Kirk Mildner katıldı.

Türkiye’nin en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmasının önemine vurgu yapan AB Büyükelçisi Meyer-Landrut, “Bu programları sürdüren ve yürüten tüm ortaklarımıza teşekkür etmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde ve yıllarda farklı prrogramların uygulanması aşamasında da çeşitli toplantılarda bir araya geleceğiz. Bu aşamadan sonra uygulama son derece önemli olacak. İmza elbette önemli ancak bu programlar uygulandıkları zaman mülteci ve ev sahibi faydalanıcılara ulaşıyor” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN GÖÇMENLERE YAPTIĞI HARCAMA 40 MİLYAR DOLAR’I GEÇTİ’

Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı Başdanışmanı Halil Afşarata ise şunları söyledi:

“Yaklaşık iki yıldır bu anı bekliyoruz. Bu aşamaya gelmekten ve sözleşmeyi imzalamaktan ötürü son derece mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye’nin şu aşamaya kadar göçmenlere yaptığı harcama 40 milyar dolar’ı geçti. Dolayısıyla bu miktarın büyük bir kısmı bizim tarafımızdan karşılandı. AB’nin katkısının da bu çerçevede önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Sözleşmeyle ilgili olarak bazı müzakerelerin uzaması ve 2020 yılının başından bu yana mücadele ettiğimiz Covid-19 pandemisi nedeniyle bu süreç bu kadar gecikti. Bütün zorluklara rağmen önemli bir çalışma başardık. Yaşadığımız gecikmenin uygulama aşamasında daha yoğun çalışarak aşılmasını, uygulamada çok daha hızlı hareket edilmesini umuyorum.”

Sağlık Bakan Yardımısı Sabahattin Aydın ise, şunları kaydetti:

“Bugüne kadar sağlık hizmeti kapsamında 77 milyon 34 bin 71 ayakta muayene hizmeti verilmiştir. 2 milyon 663 bin 927 kişi yatarak tedavi almıştır. 2 milyon 250 bin 511 ameliyat gerçekleştirilmiştir. Sağlık kuruluşlarımızda 615 bin 713 doğum meydana gelmiştir. Bu çalışmalar büyük oranda Türkiye’nin kendi imkanları ile gerçekleşmektedir ancak dost devletlerin ve uluslararası örgütlerin destekleri de buna katkı sağlamaktadır. Bu katkıların en önemlisi AB tarafından 2016 yılında hayata geçirilen FRIT olmuştur.”