Ne deseniz boş, dünya düzdür!
Koronavirüs aşısı karşıtı protestolara dünyanın düz olduğunu savunanlar da katılmış bilim düşmanları bir araya gelmişti.

Son zamanlarda dünyanın küre değil bir tepsi gibi düz olduğunu savunanlar daha bir cesaretle ortaya çıktılar. Tezlerini savunmak için canla başla çabalıyorlar. En son ABD’de “Düz Dünya Konferansı” toplandı. Bizim ülkemizde de dünyamızın bir tepsi gibi düz olduğunu söyleyenler iddialarını yüksek sesle dile getiriyor, özellikle de Suudi din âlimlerinin sözlerine pek itibar ediyorlar. Yıllar önce çalıştığım gazetede dünyanın düz olduğunu iddia eden bir yazıyı hem okuyup hem de yazdığım için pek hoşlandığım bir konudur ki sizi de bu zevkten mahrum etmek istemiyorum her zaman sabırla bana katlanan sevgili okurlarım.

Dünyanın düz olduğu iddiasına gülüp geçebilirsiniz. Ama gülmeden önce onları dinlemekte yarar yok mu? Dinleyelim sonra belki yazı boyunca tuttuğumuz kahkahayı koyuveririz... Ya bizi ikna ederlerse diye bir ses geliyor arka sıralardan; eh o zaman hep birlikte “dünya düzdür” diye bağırır, teslim bayrağını çekeriz, başka ne yapalım. İşte o yazı:

***

Farkına vardınız mı bilmem artık bunca vakittir söylemekten imtina ettiğimiz hakikati söyleme cesaretine nihayet kavuştuk. Korkuyor muyduk, zamanı mı gelmemişti yoksa bizim âlimlerimizin de “mahalle baskısı” altında kuşkuya düşüp imanları mı sarsılmış idi; artık her ne ise cesaretimizi toplayıp bir türlü itiraf edemediğimiz hakikati söyleyiverdik: Dünya düzdür.

***

Artık bundan sonrası çorap söküğü gibi gidecek, hakikatin parlak ziyası dünyayı bir uçtan bir uca tenvir edecektir. Bundan sonra kelâmın padişahlığı sahte âlimlerin defterini dürecektir. İslâm âleminde de dünyanın yuvarlak olduğuna inanmak gafletine düşenler az değildir. Neyse ki bu El Biruni gibi sapkınlar Kur’an ayetlerinde açık seçik ispatlanmış olan dünyanın düz olduğu hakikatini görmezden geldiler de bir güzel gözden düştüler… Ama zamanımızın hakiki âlimleri Suudi Abdülaziz bin Bâz gibileri var da yüreğimizi soğutabiliyoruz. Ne diyordu muhterem? Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen kimsenin sözleri küfürdür, sapkınlıktır; onlar dinden çıkmış sayılırlar, tövbe ederlerse ne âlâ, yok eğer tövbe etmezlerse kâfir ve mürtet sınıfına girerler, katledilmeleri bile vaciptir. Haydi, biz o kadar ileri gitmeyelim ama buradan da besbellidir ki dünya düzdür.

***

Fazla lâf fazladır; lâkin bizi rahat bırakmazlar ki. İşte bak boş mu duruyor, gazetenin orta yerine sıfatımızı da basarak, fena da çıkmamışız hani, aklı sıra çoktan ispatlanmış teorimizi sarakaya alacak. Sanki bunca lâfı boşa mı konuştuk, boşuna mı “Havadan ağır olan düşer, hafif olan havalanır” dedik. İşte hepsi de havalandı. Yine de anlamadılar ki dünya düzdür.

***

Şimdilerde aklı başına gelenlerin miktarında epeyce bir artış görülmekteyse de kâfi değildir; çünkü bunca zamandır başını köpüğü beş para etmez kokulu sabunlar ile yıkadıkları için bu ahalinin hakikati öğrenmesi de, tatbiki de kolay olmuyor. Dedik ki temizlikte Arap sabunundan vazgeçmeyin, gün gelir karma karışık olmuş dimağınız hiç çalışmaz olur; işte o vakit anlarsınız da heyhat iş işten geçmiş, siz de gavurun evrimine, devrimine boyun eğer hale gelmişsiniz; kurtulmanız için son defa söylüyorum size, dünya düzdür.

***

Dünya düzdür ve bu Avrupa Konseyi Komiseri midir nedir, matbuatı şer ittifakı için kullanan gazeteci makulesini, ağaç seviyoruz diye ortaya çıkıp koskoca Taksim Meydanı’nı kurtarılmış bölge ilan ederek anarşiye kapılanları kurtarmak, hiçbir hükmü kabul görmeyen, yalnızca hazinemizi boşaltmaya çabalayan Avrupa mahkemesine destek çıkmak için, neyse cümlenin de ucu kaçtı, yazı mı yazacak imiş. O adı bir tuhaf herifi naşerif kalıbımı basarım mason locasındandır, olmadı Ermeni’dir, Yahudi’dir, değilse artık pek makbul sayılmıyor ya komünist, o da değilse bildiğin teröristtir, ama herkes de bilsin ki dünya düzdür. Düz olmasa alttakiler mezhepleri ne olursa olsun sapır sapır boşluğa düşmezler mi? Gravity diye bir şey uydurmuşlar, kütleymiş çekiyormuş, kim neyi çekiyor, film mi çekiyorsun hey gafil, sıkletin ne senin, sağlam bir yere yapışırsan ne âlâ, yoksa rüzgâra kapıldın gitti. İdrak et vakit geçmeden ki portakala benzettiğin şu fani dünya düzdür.

***

Bu Avrupa Konseyi denilen, bir tarihte bizdeki kimi şaşkınların da imza attığı bir beyanname ile vücut bulmuş, yapışkan sakız misali bir türlü yakamızı bırakmayan teşkilatın meclisi de önümüze “takvim budur, burada yazılanları tez elden yerine getireceksin” dememiş miydi? Demiş idi; cevabını da almamış mı idi; devlet erkânı hep birlikte “Bas git, müzakere açmazsan topla pılını pırtını” dememişler mi idi; yoksa karıştırdım mı, Avrupa Birliği mi idi o, aman neyse hepsi birdir, dön dolaş hakikatin şamarını yersin; dünya düzdür.

***

Dünya düzdür; lâkin bu gazeteci tayfası laftan anlamaz, bildiğini okur, bu sebepten arada bir içeri alıp dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek, aklını başına devşirmesini sağlamak lazımdır. Şimdilerde Alman keferesine, ömrü ne kadar vefa eder bilinmez İngiliz Kralıçasına çok ümit bağladılar; münafık solcu takımı bile hiç hazzetmese de gözünü cadalozlardan ayıramıyor; neymiş, Alman vatandaşları tevkif ediliyormuş, Ameriken papazı serbest bırakılıyormuş, bırakılır efendim. Zaman gelir tepsi gibi dünyamız da tersine dönüverir. Herkes layığını bulur; çünkü efendim, dünya düzdür.

***

Bizim uyanışımızın başladığı zamanlardı, o vakit alâmetler belirmişti de künhüne vakıf olamamıştık. Amerika’nın Rusların San Francisco’daki konsolosluğunu kapatmasının, Rusların da bilcümle casusluk evrakını yakarak ortalığı dumana boğmasının, arkasından Ukrayna’yı istila etmesinin dünyanın düzlüğü ile yakından alakası vardır. Uyanış yalnız bizim cenahta değil, kâfirler arasında da başladı. Bak işte “Düz Dünya Konferansı” topladılar ki ne güzel; ama onların işi zordur, evrime falan fazla kafayı taktı bu kefere takımı; yine de aklın yolu birdir, anlayacaktır elbet cümle âlem bizim inkârı gayri kabil hakikatimizi, çünkü dünya düzdür.

***

Bu hakikati bilmeyen Trump denilen gizli Müslüman bir türlü etrafına söz geçiremedi, Pentagon’daki harp yanlısı ama hedefi tutturamayan generallerle baş edemedi; pekâlâ, bizden ders almaya yanaşmayınca dımdızlak ortada kalmadılar mı? Halbuki dünya düzdür ve bizim harp dairemiz gibi bir daireleri olsa zafere onlar da dahil olabilirlerdi. Hani bir zamanların hakikati eğip bükmeyi pek sevmiş gerçeküstücü makulesi gibi sıcak harbi pek estetik, pek güzel bulan cereyanlar zamanımızda da işe yarayabilir, hem de Rus takımı ile soğuk savaşın âlâsını icra edebilirlerdi, ama ilim her şeyin başıdır, ondan yüz çevirmeyecek, sahte mason ilmini bir yana bırakacak, hakikati kabul edeceksiniz: çünkü dünya düzdür.

***

Dünya düzdür, bunda anlaşılmayacak ne var? Baktım, Twitter denilen dedikodu sahifelerinde benim izahatım ile akılları sıra dalga geçiyorlar; bre gafiller, gözünüz körse ben ne yapayım, ay mehtabının tabak gibi dümdüz olduğunu da mı görmezsiniz? Dünya yuvarlak olsaydı, uçağı gökte durdurup Çin’in bize gelmesini beklemez miydik? Bir de tutturmuşlar işte gemi denizin ufkunda yavaş yavaş kayboluyor, öyleyse dünya yuvarlaktır diye; bre gafil senin gözün sakatsa biz ne yapalım. Ama işte hakikatin nuru yayıldıkça yayılıyor, mekteplerimiz tüm memleketi sardı, hocalarımız şeriatın bilcümle kelamını anlatmakta, tebliğcilerimiz meyhane meyhane dolaşıp aklı karışmış serhoş takımını bile ilme davet etmekteler.

***

İşte başladı nihayet tepsi gibi dünyamızın üzerindeki dağları dümdüz eden, denizleri köpürten mucizeler, salâhın ziyası göründü ufukta ve elbet bilirsiniz ki bu kelamın en mühim dersidir; sonunda şu yuvarlak, söbü kafanıza girecek ki inkâr faydasız… Çünkü dünya düzdür...