Emre Sançar, 27 yaşındayken iş cinayetinde ölen babasının yanında toprağa verildi. Babası kadar bile yaşayamamıştı. Kabrinden 20 metre uzakta 18 yaşında ölen amcası Zekeriya Sançar’ın mezarı vardı. Nesiller boyu öldüren aynı ihmaldi, iş cinayetiydi.

Nesiller boyu  iş cinayetleri

Gazetelerin haber merkezinde çalışanların ajans sıralarında hemen her gün gördüğü kısa haberlerden biri:

“İnşaattan düşen bir işçi öldü.”

Sonu gelmez iş cinayetleri zincirinde sıradanlaşmış, artık haber değeri bile görülmeyen bir ölüm.

Henüz 21 yaşındaki Emre Sançar, böyle öldü işte.

15 Nisan 2021 günü, yani geçen Perşembe, Ordu’nun Altınordu ilçesindeki bir inşaatta çalışıyordu. Kabası yükselen inşaatın çıplak zirvesindeki 6’ncı katta içine beton dökülecek ahşap kalıpları çakıyordu. Zemini tahta, çivi, demir kaplı katta çalışan deneyimsiz bir işçiydi. Katın etrafında ne korkuluk vardı ne de düşen işçiyi tutacak ağ gerilmişti.

Ölüm bir yanlış adım ya da anlık denge kaybı kadar yakındı

Üstelik Emre’nin babası ve amcası inşaatta çalışırken ölmüştü

Bunun için annesi onun inşaatlarda çalışmasını hiç istememişti. Samsun’un Ayvacık ilçesine bağlı Çarşıköy’deki evinde eli yüreğindeydi. Her telefon çaldığında içini kötü haber korkusu kaplar, duayla kaldırırdı ahizeyi.

Bugünden 16 yıl önce, 2005 yılında gelmişti ilk acı haber. Emre’nin babası Mehmet Sançar’ın kardeşi Zekeriya Sançar, İstanbul’da çalıştığı inşaattan düşerek ölmüştü. Henüz 18 yaşındaydı.

Sadece üç yıl sonra, 2008’de Mehmet Sançar, Burdur’un Bucak ilçesine gitmişti çalışmaya. Emre 8, kız kardeşi 4 yaşındaydı. Acı haber geldiğinde annesinin attığı çığlık hiç silinmemişti Emre’nin zihninden. İnşaat şantiyesinde bir kamyonun çarpması sonucu ölmüştü, 27 yaşındaki babası. O günden sonra hep içine kapanık bir çocuktu.

Annesi, onu “Sen inşaatta çalışmayacaksın” diyerek büyütmüş, okutmuştu. Üç yıl önce liseden mezun oldu Emre. Ayvacık’ta aldığı eğitim yetse paraları yetmezdi üniversitede okumasına. Kıt kanaat geçinebiliyorlardı küçük bahçelerinin desteğiyle.

Emre artık olanaksızlıklar içinde kendisini ve kardeşini yetiştiren annesini rahat ettirmek istiyordu. İş arıyor, bulamıyordu.

Ayvacık, Yeşilırmak’ın üzerindeki baraj göllerinin kıyısında doğal güzelliğiyle hayran bırakır ama yatırımın olmadığı ilçede gençlerin tek seçeneği vardır.

Kim, nasıl başlattı? Kimse hatırlamaz.

Yemyeşil dağlarda, Yeşilırmak’ın kıyısında büyüyen erkekler 18 yaşına geldiklerinde akrabalarının peşinden gider, büyük şehirlerin beton şantiyelerinde çalışmak zorundadırlar.

Emre, Türkiye’deki milyonlarca genç gibi işsizlikten bunalmıştı, iş arayışlarından eve eli boş dönmekten, halen harçlık almaktan utanıyordu. Annesi büyüdükçe babasına benzeyen oğlunun aynı yola girmesinden korkuyordu.

Geçen yıl askere gitti Emre. Döndüğünde “Anne başka çare yok, inşaatta çalışacağım” dedi. Çok ağladı kadın ama engelleyemedi. Bir ay önce amcasının Altınordu’da çalıştığı inşaatta kalıpçı olarak işe başladı.

Çarşıköy’deki evin telefonu perşembe günü çaldı. 13 yıl sonra aynı çığlık yankılandı.

Emre Sançar, cuma günü 27 yaşındayken iş cinayetinde ölen babasının yanında toprağa verildi. Babası kadar bile yaşayamamıştı. Annesi ve kız kardeşinin üzerine kapandığı kabrinden 20 metre uzakta 18 yaşında ölen amcası Zekeriya Sançar’ın mezarı vardı.

Ne kaçınılmaz kader ne de işin fıtratıydı. Nesiller boyu öldüren aynı ihmaldi, iş cinayetiydi.

Türkiye’de 2019 yılında 336 inşaat işçisi, iş cinayetlerinde öldü. 2019’da iş cinayetlerinde ölen toplam işçi sayısı: Bin 736.

***

EMEKLİ İŞÇİNİN ÖLÜMÜ

Bursa’da ise 69 yaşındaki iş makinesi operatörü, iş cinayetinde öldü. Adı Halil Bakar’dı. Harmancık ilçesine bağlı Çamoğlu Köyü’nde yaşıyordu. Genç yaşta iş makinesi kullanmaya başlamış ve ömrü madenlerde çalışarak geçmişti. Bir oğlu ve kızını okuttu, evlendirdi. Emekli olup iki torununu severek geçireceği günler hayal olarak kaldı.

UÇURUMUN KIYISINDA

Türkiye’deki milyonlarca emekli gibi çalışmak zorundaydı. Yeşil alanları dev çukurlarla griye boğan Harmancık’taki özel manyezit madeninde haftanın 6 günü çalışıyordu. Ocağın etrafını dönerek tırmanan dar yollarda kepçe kullanıyor, kamyonlara yükleme yapıyordu. Çok dikkatli olmak zorundaydı bir anlık hata ölümcül olurdu. Ancak artık yaşlanmıştı, refleksleri zayıflamıştı. 7 Nisan günü saat 09.30’da iş makinesinin kalın tekerleğinin altındaki toprak koptu. Tonlarca ağırlıktaki kepçe uçurumdan aşağı yuvarlandı. İş makinesinin altında kalan Halil Bakar, 69 yaşında iş cinayetinde hayatını kaybetti. Emekliliğin keyfini bir gün bile sürememişti.