Sedat Peker hakkında hazırlanan iddianamede, suç örgütünün Kasap Döner markasına çöktüğü iddiası dahil bir çok bilgi var. Bununla birlikte 1990’lardan bu yana aktif olduğu söylenen örgütün iktidar lehine yaptığı mitingler ve oy çağrıları iddianamede yer almadı.

Sedat Peker iddianamesi: ‘Kasap Döner’e çöktü

İtiraf, ifşa ve belgelerle Türkiye tarihinin en büyük skandallar zincirini ortaya saçan suç örgütü lideri Sedat Peker hakkındaki iddianame tamamlandı ve hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. İddianameyi inceledim. İddianameyi hazırlayan İstanbul Anadolu Başsavcılığı, ‘Reis Sedat Peker suç örgütü’ adını vermiş. Sedat Peker’in ‘örgüt lideri’ olduğu savunulan iddianamede 9 kişiye ‘örgüt yöneticisi’ suçlaması yöneltilmiş. Toplam sanık sayısı ise 92. Davada 26 kişi tutuklu.


YİRİMİNCİ SUÇLAMA

İddianamede 22 suç eylemi sıralanmış. Bu eylemlerin 19’u çek senet tahsilatı, tehdit gibi suçlamaları içeriyor. İddianamedeki 20’nci eylemde Kasap Döner markasına Sedat Peker’in çöktüğü öne sürülüyor.

Markanın sahibi olan Global Restoran Şirketi, Emrah Sarıtaş, kuzeni Eser Sarıtaş ve Abdullah Süngü tarafından 2008 yılında kuruldu. Sarıtaşların baba mesleği et ticaretiydi. Sarıtaş Et Gıda Şirketi, 1946 yılında kuruln bir firma. Kasap Döner ile baba mesleğini büyüttüler. 55 şubeye ulaştılar. Şirketin değeri 40 milyon dolara ulaşmıştı.

‘ŞİRKETİN İÇİ BOŞALTILDI’

İddianameye göre; 2018 yılında Eser Sarıtaş ve Abdullah Süngü, Sedat Peker suç örgütüne para aktararak şirketin içini boşalttı. Ortaklardan Emrah Sarıtaş hesapları denetlemek istediğinde engellendi. Kısa süre sonra Peker’in adamı ve örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Fikret Aydın, silahlı adamlarıyla şirkete geldi. İstanbul Ataşehir’deki şirket plazasında Emrah Sarıtaş’ın ofisine yerleşti. Sarıtaş binaya alınmıyor, binanın her katında silahlı adamlar duruyordu.
Peker’in adamlarına yönelik operasyondan sonra Kasap Döner’in ortaklarından Emrah Sarıtaş savcılığa giderek şikâyetçi oldu. 21 Mayıs 2021’de verdiği ifadesinde kuzeni Eser Sarıtaş’ın Sedat Peker’in adamlarıyla birlikte şirketin içini boşalttığını öne sürdü. Sedat Peker’in adamı olan Fikret Aydın’ın kendisini şirketi devretmesi için tehdit ettiğini iddia etti ve şöyle dedi: “Fikret Aydın, beni ‘Seni Sedat Peker’in önüne atarım’ diye tehdit ediyordu. Bağırdığında kapının önünde bekleyen adamlarına başıyla işaret veriyor ve onlar ellerini silahlarına götürüyordu. Şoförümü değiştirip yanıma silahlı bir adamını verdi. Öldürülmek korkusuyla benim, annemin ve kız kardeşimin paylarını devretmek zorunda kaldım. ”

‘DEMİREL PLAZAYI ALDI’

Emrah Sarıtaş, İstanbul Ataşehir’deki 5 katlı ve 25 milyon lira değerindeki plazayı da borçlara karşılık devrettiklerini anlattı. Ancak kısa süre sonra plazayı kuzeni Eser Sarıtaş’ın annesi ve Fenerbahçeli eski kaleci Volkan Demirel’in satın aldığını öğrendiklerini anlattı. Demirel’in şirketin içini Sedat Peker’in adamlarıyla birlikte boşaltan Eser Sarıtaş’ın arkadaşı ve ortağı olduğunu savunan Emrah Sarıtaş şöyle devam etti: “Eskiden bana ait olan binaya gittim. Artık Sev Gıda isimli bir şirket olmuştu. Kapıda Volkan Demirel’in adamı vardı. Eser Sarıtaş eskiden bana ait olan plazada oturuyordu. Kavga ettik. Demirel’in adamı beni dışarı çıkardı. Volkan Demirel bir yakınıma ‘Burası benim, binama gelmesin’ dedi.”

PARA KAÇIRMA YOLLARI

Emrah Sarıtaş, iddianamedeki ifadesinde kuzeni Eser Sarıtaş’ın şirketi soyduğunu iletmelerine karşın Volkan Demirel’in onunla ortaklık kurduğunu savundu ve şöyle konuştu: “Eser Sarıtaş, şirketten zimmetine geçirdiği paralarla müzayedelerden kıymetli sanat eserleri satın almış. Sanat eserlerini yakın arkadaşı Volkan Demirel’e teslim etmiştir. Ayrıca nakit paralarını, döviz ve diğer kıymetli evraklarını da başta Volkan Demirel olmak üzere üçüncü kişilere emanet etmiştir.”

Emrah Sarıtaş’ın kız kardeşi Eda Sarıtaş ise ifadesinde Volkan Demirel’in 10 yıllık arkadaşı olduğunu anlattı ve “Şirketimizi soyan kuzenim Eser Sarıtaş ile Volkan Demirel’i ben tanıştırdım” dedi. Şirketlerinin kağıt üzerinde kapatıldığını ancak aynı adreste Sev isimli bir şirketi Eser Sarıtaş ile Volkan Demirel’in ortak işlettiğini iddia eden Eda Sarıtaş “Eşim ile birlikte her hafta Volkan ve eşi Zeynep’in Beykoz Acarkent’teki evine misafirliğe giderdik. 2018’deki bir ziyaretimizde oğlum arka tarafta depo olarak kullanılan yere koştu. Ben de arkasından odaya girince burada 20-25 tane çok değerli olduğunu tahmin ettiğim tablo gördüm. Volkan’a bunların ne olduğunu sordum. ‘Bir arkadaşımın emaneti’ dedi. Bunların Eser Sarıtaş’ın şirketin içini boşaltarak aldığı sanat eserleri olduğunu düşünüyorum. Ben Volkan’a Eser’in bize yaptıklarını anlattım. Tehlikeli olduklarını, birlikte iş yapmamasını söyledim. Buna rağmen Volkan, Eser Sarıtaş ile ortak şirket kurdu. Bu işin içerisinde Volkan'ın da olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şeyi anlattık ona rağmen birlikte olmaya devam etti” dedi

‘ZARAR 25 MİLYON DOLAR’

Eda Sarıtaş da 2018’de şirkete gittiklerinde Fikret Aydın ve onunla birlikte gelen çok sayıda silahlı adamı bina içinde görüp şoke olduklarını ve çok korktuklarını anlattı. Ağabeyi Emrah Sarıtaş’ın öldürülmesi korkusuyla hisselerini devrettiklerini savunan Eda Sarıtaş ‘Toplam zararımız 25 milyon dolar, apartmanlarımızı satmak zorunda kaldık’ iddiasında bulundu.

Emrah ve Eda Sarıtaş’ın annesi Vediye Sarıtaş ise İstanbul’daki üç apartmanlarını, şirketin plazasını kaybettiklerini anlatarak “Ben şimdi hacizli bir insan haline geldim” dedi.

PEKER GİZLİ ORTAK MIYDI?
Vediye Sarıtaş ifadesinde Sedat Peker’in 2015 yılından itibaren şirket binasına gidip geldiğini söylemişti. Abdullah Süngü üzerinden Peker şirketin gizli ortağı mıydı? Bilmiyoruz. İddianamede böyle bir iddia yok.

Emrah Sarıtaş şirketten uzaklaştırıldıktan sonra da çalışmaya devam eden sekreteri verdiği ifadede şöyle dedi: “2018 yılı sonbaharydı. Peker birkaç kez şirkete geldi. Abdullah Süngü ve Fikret Aydın aralarında “Reis geliyor” deyip bina dışına kendisini karşılamaya iniyorlardı. Eser Sarıtaş ise tabiri caizse hazır kıta ofiste bekliyordu. Çay, kahve servisi için yanlarına gidip geldiğimde bizzat Peker’in ağzından ‘Artık işin başında ben varım, talimatlarımı ben Fikret’e söyledim. Fikret size gerekli açıklamaları yapacak’ dediğini duydum.”

‘BENİ ONLAR ÇAĞIRDI’

Şirkete silahlı adamlarıyla gelerek yönetimi ele geçirdiği iddia edilen ve tutuklu olan Fikret Aydın ise ifadesinde Peker ile ticari bir ilişkisi olmadığını savundu. Örgüt yöneticisi suçlamalarını kabul etmedi. Kasap Döner’in sahibi şirketin iflas sürecinde olduğunu, çeklerini ödeyemediğini anlatan Fikret Aydın, şirketin sahiplerinden Abdullah Süngü’nün ısrarları sonucu şirket yönetimine geldiğini ifade etti. Şirketin 70 milyon TL borcu olduğunu öne süren Fatih Aydın şirket devirleri ve satışlarla bu borcun büyük kısmını temizlediğini söyledi ve “Kasap Döner’in marka haklarını bunun için bana devrettiler” dedi. Peker’i bir kez şirkette gördüğünü anlatan Fikret Aydın, “Şirkette payı ya da ortaklığı yoktur. Abdullah Süngü’nün eşi ile Peker’in eşinin Kızıltoprak’taki Kasap Döner’i birlikte işlettiğini duymuştum ama resmiyette böyle midir, bilmiyorum” ded.

***

İddianamenin yaman çelişkisi

İddianamede örgütün 1990’lardan itibaren faal şekilde faaliyetlerine devam ettiği anlatılıyor. Ama siyasi iktidar için mitingler yaptığı, Cumhurbaşkanı ile düğünde görüştüğü, oluk oluk akıtılan kanda duş alacağını söylediği günler soruşturma kapsamı dışında tutulmuş.

Üstelik Sedat Peker’in 2 Mayıs 2021’de başlayan ifşalarındaki itirafları, delilleriyle ortaya koyduğu skandallar da soruşturulmuyor. Bu yaman çelişki, iddianame üzerinde kara bir gölge olarak duruyor.

***

sedat-peker-iddianamesi-kasap-doner-e-coktu-934143-1.

O tespihlerden hangi siyasilerde var

İddianamede Sedat Peker’in adı yazılı tespihler ise suç delili olarak gösterilmiş. Acaba kaç siyaside, bürokratta bu tespihlerden vardı. Birileri çoktan çöpe atmış olmalı. Ayrıca Sedat Peker yazılı askılı otomobil kokuları, antetli kağıtlar, kutular ve sopalar da suç delilleri arasında. Bunlar aynı zamanda Sedat Peker’in bir dönem iktidar eliyle meşrulaştırılmasının delilleri değil mi?

***

‘Aşırı derecede dikkatli’

Peker’e yönelik iddianamede ‘Reis Sedat Peker Suç Örgütü’ tanımı yapılıyor. Peker’in 2016 yılında resmi başvuruyla ‘Reis’ adını da alması suç örgütü liderliğinin delili olarak gösterildi. 22 suç eyleminin 19’unu çek-senet tahsilatı ve tehdidi oluşturuyor. Bu eylemlerin büyük çoğunluğunda Peker’e yönelik tanık ifadesi ya da teknik delil yok. Peker’in adamı olduğu iddia edilen kişilerin fail olması nedeniyle dosyaya eklenmiş. İddianamede şu tespitler yapılıyor: “Sedat Peker suç örgütünün eylemlerinin bizzat örgüt lideri olan Peker tarafından yapılmadığı, kendisinin özellikle bu konuda hassasiyet göstererek eylemleri örgüt üyelerine yaptırıldı. Telefon görüşmelerine dikkat ediyor ve dinlenme ihtimali olmayan programlar üzerinden örgütsel konuşmalarını yapıyor.”
Suçlamalar arasında 2017 yılında Çekmeköy’de Cahit Çetin’in öldürülmesini azmettirmek var. Cinayeti ve iddianamedeki detayları daha sonra anlatacağım. 2017’de Peker, referandumda ‘Evet’ kampanyası yürütüyor ve iktidara destek mitingleri yapıyordu. O dönem neden bu suçlama yöneltilmediği önemli bir soru.