Terörist ‘out’ gafil ‘in’: Erdoğan bizi böyle mi ‘kucaklayacak’?
“Hayır” oyu verecek vatandaşları terör örgütleriyle yan yana gösterme stratejisinin ters teptiğini Saray ve AKP yöneticileri de anlamaya başlamış. Ötekileştirme, düşmanlaştırmanın oyları bu kez artırmadığını fark etmişler belli ki... Evet cephesinin son mitinglerinde “hayır”cılara terörist imasında bulunulmuyor ama iletişim dilini yumuşattığını söylemek mümkün mü? Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’ye göre “evet”:
“Cumhurbaşkanı söylemini yumuşattı. Hayır diyenleri terör örgütlerinin yanında göstermek yerine, oylarını istedi. Adıyaman’da, ‘Sadece AK Parti, MHP değil, CHP’li ve HDP’li kardeşlerim de evet desin’ dedi. Kampanyanın dili değişiyor. Hayır diyenleri ötekileştiren negatif bir dil yerine, kucaklayıcı bir dil tercih ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun işaretini verdi.”
Selvi, “dili değişti” dediği Erdoğan yerine başkasını mi izliyor bilmiyoruz. Doğru, Erdoğan hayır diyecekleri terörist ilan etmiyor artık. Ama evet demeyenleri “yalancı ve gafil” diye ilan etti son Gaziantep mitinginde. Selvi’ye sormak gerek. “kucaklayıcı” dil bu mudur?
***
Ahmet’i içeride tutanlara tek bir soru
Fethullah Gülen’in avukatı itiraf etmiş: “FETÖ, Ahmet Şık’ın ‘İmamın Ordusu’ kitabını yazdığını önceden öğrendi. Engellemek için Zekeriya Öz’ün talimatı ile kitabın basımını engelledi.”
2011 yılında Ahmet’i gözaltına alıp, kitabının kopyasını aramak için çalıştığım gazete Radikal’i bastıklarında, biz de aynen böyle diyorduk. Ertesi gün İstiklal Caddesi’nde meslektaşları olarak “Ahmet Çıkacak Yine Yazacak, F tipi ablukaya son” diye haykırdığımızda, bugün iktidarın eteğine yapışanların şiddetine maruz kalıyorduk. Ne darbeciliğimiz kalıyordu, ne Ergenekonculuğumuz...
Devran döndü sanıyorduk. Gelin görün ki “ne istedilerse verenler” ellerini yıkayıp kenara çekildi. Olan yine bize oldu. Yargı ve emniyeti saran çeteyi 17-25 Aralık’tan da epey önce deşifre eden Ahmet’i, FETÖ suçlamasıyla içeriye tıktılar. Bu satırların yazarı dahil birçok gazeteciyi aynı suçlamayla gözaltına aldılar.
Ahmet’i içeride tutanlara tek bir soru: “Gülen’in avukatının itirafından sonra hala Ahmet’i FETÖ’cülükle nasıl suçluyorsunuz?”
Cevap vermek için istediğiniz ‘kalem’i kullanabilirsiniz...
***
Bu fotoğrafta bir kişi fazla değil mi?
Geçen hafta Münih’teki Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda sürpriz bir görüşme oldu. Başbakan Yıldırım, IKYB Lideri Barzani ile program dışı bir görüşme yaptı. Görüşme basına sızınca, gazeteciler görüşmenin yapıldığı salonu alınıp fotoğraf çektirildi. Buraya kadar her şey normal...
Yalnız fotoğrafa baktığınızda, bir şey size de tuhaf gelmiyor mu... Hani Erdoğan’ın yanından Kabe’de bile ayırmadığı MİT Başkanı Fidan’ın, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun AB Bakanı Çelik’in, Dışişleri Müsteşarı Yalçın’ın görüşmede olması kadar doğal bir şey olamaz.
Peki ya, devlette ya da kabinede hiçbir görevi olmayan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker’in bu diplomatik temasta ne işi var?
Parti devleti mi olduk? Hayır, daha anayasa da değişmedi... Bu ne acele... Cumhurbaşkanı partili olunca, AKP il başkanları da otomatik olarak vali olarak mı atanacak?
***
Bahçeli’nin ‘boy-ölçü’ resti
AKP ile kurduğu örtülü koalisyonu tabanına anlatmakta güçlük çeken MHP Lideri Bahçeli, Erdoğan’ın klasik yöntemine sarıldı. Yeni düşmanlar yaratarak kitlesini konsolide etmeye çalışıyor.
Yalnız, düşman ilan ettikleri dışarıdan değil. Kendi eliyle partiye aldığı, kendisine bayrak açınca kendi eliyle kovduğu isimleri hedef tahtasına koydu Bahçeli. Dünkü Meclis Grubu’nda rest çekti: “Karşımıza çıkın da hepinizin boy ölçüsünü görelim. Haddinizi bildirmek için bekliyoruz.”
“Karşımıza çıkın” diyor ama.. Karşısına çıkanların kongre yapmasını kim engelledi? “Boy gösteremesinler” diye Meral Akşener başta olmak üzere potansiyel lider adaylarını tek tek partiden kim ihraç etti? Hayır, eskiden başkanlık sistemini ihanetle eş tuttuğu sözlerinin unutulduğunu düşünebilir... Ama engellediği kongrenin, imza attığı ihraçların üzerinden çok geçmedi.
Memleketin hafızası o kadar da kötü değil...
***
Pezevenk diyenler uçağa binecek mi?
Malum Akit Gazetesi önce Müjdat Gezen’in sanat merkezini hedef gösterip, kundaklamadan sonra da sanatçıya hakaretler yağdırdı. Bizimkisi sadece merak: “Pezevenk”li başlık atanlar, hâlâ Erdoğan’ın uçağının özel davetlisi olmaya devam edecek mi? Bizimkisi merak.. Ama özel değil, “genel geneeel” bir merak...