Toplumsal tahribat sahaya da yansıdı

Oğulcan AYDIN

Dayatmacı iktidar ve politikaları, ülkenin politik ikliminden sosyal alanlarına ve son olarak da yeşil sahalarda karşılık buldu. Çürüme en kirli hali ile karşımıza çıkmaya devam ediyor. Süper Lig’in 17’nci haftasında oynanan İstanbulspor-Trabzonspor maçının 74’üncü dakikasında sahaya inen İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu’nun takımını sahadan çekmesi, spordaki krizi gözler önüne serdi. Sarıalioğlu daha önceden de bir futbolcuyu cisim fırlatarak darp ettiği iddiaları ile gündeme gelmişti.

MİRASLARI ŞİDDET OLACAK

BirGün Yazarı Ali Murat Hamarat, “Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi birbirine girdi. Belirli kliklerin devlet içerisinde birbirine girdiklerini son zamanlarda daha sık görülüyor. Futbolda da aynı olayların yaşanması, benzer bir durum mu var diye soru işaretleri yaratıyor. Neden şiddet var dersek, hayatın her alanında olması futbol sahası da bundan bağımsız değil. ‘Öteki’ olanların başına türlü saçmalığın geldiği bir noktadayız. Futbolun gündemi değiştirecek bir araç haline getirildi. Kör göze parmak şekilde bunu yapıyorlar. Cezasızlık söz konusu oldukça, bugüne gelindiğinde sonuç bile bile lades oluyor. Daha da beteri gelecek. Dış basında da bu lig en fazla sirk olarak manşet olur” dedi.

SİYASETLE SINIRLI DEĞİL

Siyaset ile iltisaklı ortam ve aktörlerin değişmediği takdirde futbolun değişmeyeceğini vurgulayan Hamarat şöyle devam etti: “Siyasi aktörler şiddetin futbola katılmasına vesile oluyorlar. Ancak onlarla sınırlı değil. Önceden de şiddet olayları vardı. Mevcut durumda yeni eklenen kişiler ve angajmanları belli, hangi siyasi partiden geldikleri belli. Bu siyasi çevreler her sektörde ve sporda kendi kadrolarının olmasını istiyor. Sporu, spordan gelen insanlar yönetmeli. Asıl sporun doğası kazanmak kadar kaybetmenin de değerini bilmekten geçiyor. Türkiye’de liyakat yok. Liyakatsiz atamalarla spora gelenlerin de 3-5 yıl ömürleri oluyor. Bu tür garip saha dışı olaylar ile anılıyorlar. Spor bir miras bırakmak üzeredir, ancak Türkiye’deki yöneticiler ise saha dışında yaptıkları ile anılacak.

Hamarat şiddetin marka değerini etkilediğini söyledi ve şunları aktardı: “Türkiye’deki yatırımcı neden bu lige yatırım yapsın ki, niçin bir takım alsın. City Grubu Başakşehir FK’yı alsın örneğin, lig daha fazla yayınlanacak, bu kez maçın bir tanesinde başkan hakem nakavt edecek. Diğeri penaltı diye takımı sahadan çekecek. Parodi programlarına konu olaylar bunlar. O programlar ile de marka değeri artmaz. Bizim beklediğimiz milyonlarca dolar bu lige gelmez. Futbolu yöneten paydaşların kendilerine çeki düzen vermeli. Üç büyüklerin yıllık değeri verdikleri maaşları karşılamıyor.”

GÜÇ GÖSTERİSİ

BirGün’e konuşan spor yorumcusu Cem Dizdar yapılanları güç gösterisi olarak tanımladığını ifade etti ve şunları ekledi: “Bu yaşananlar ağırlıklı olarak kültürel kodlardan kaynaklanıyor. Daha güçlülere ve elbette topluma karşı bir güç gösterisi. “Hakem kararları” gibi problemli tanımlarla başta adalet kavramı olmak üzere birçok başlığın yanlış anlaşılmasına yol açmaları da cabası. Zaten entelektüel yönü zayıf bu oyunun. Çünkü kitlesel bir oyun futbol ve katılımı kolay. Bu oyunun hem talihi hem talihsizliği. Bu denli kalabalık katılım futbolun enfekte olmasını kolaylaştırıyor. Beri yandan bakan gözler için sınıfsal ilişkiler oyunda gayet berrak. Ezen-ezilen, zengin-fakir ayrımları çok net. Bu oyun endüstriyelden finansal terfi etmiş durumda!”

Günümüzde futbolun karmaşık ilişkilerin oyunu haline geldiğini ifade eden Dizdar, “Sponsorluk, reklam, yayın geliri gibi girdilerle bambaşka bir çehrede artık. Yöneticiler de güçlü insanlar ve bu durum bugün ile sınırlı da değil. Tarihsel olarak da böyle. Haliyle mevcut siyasi iktidar ile doğrudan paralellik kurmak doğru olmaz ancak tamamen de bağımsız değil. Hakem dövmek fiile çıkmış bir eylem, diğer güçlüler bunu yapmıyor ama söylem boyutunda şiddet uyguluyorlar. Bu da toplumsal tahribat yarattığı gibi oyunun yanlış anlaşılmasına yol açıyor. Kaldı ki bu yaşananlar da ilk değil. Geçmişte çeşitli versiyonlarına tanıklık etti yaşı yetenler. Olayın kendisinden bağımsız bir durum bu” diye konuştu.

Dizdar şöyle devam etti: “Düşünün, kimi hesaba göre şimdilerde 60-70 milyon toplam taraftarı olduğu hesaplanıyor üç büyük kulübün. Bu kalabalığı etrafına toplayan bir oyun, siyasetçilerin de güç odaklarının da iştahını kabartır. Bu da aslında çok tuhaf bir durum değil onların durduğu yerden.”

∗∗∗

ŞİDDET, USULSÜZLÜK, ÇİFTE STANDART: ÜLKE FUTBOLU BATAKTA

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı Kanun’un uygulanma şekli tartışma yaratmaya devam ediyor. Müsabakalarda yaşanan adli bir durumda taraftarlar hapis, adli kontrol veya para cezaları ile karşı karşıya kalırken İstanbulspor-Trabzonspor Maçı’nda Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın hak mahrumiyet cezası olmasına rağmen tribünde olması dikkat çekti.

Trendyol 1'inci Lig'de mücadele eden Tuzlaspor, fahiş bilet fiyatı uygulaması ile dikkatleri üzerine çekmiş ve özellikle gazeteci Murat Ağırel'in kara para aklama iddiaları ile karşı karşıya kalmıştı. Tuzlaspor’un Sakaryaspor maçında aynı politikayı sürdürdüğü görüldü. Ev sahibi tribünü 4 bin, deplasman koltukları ise 5 bin liradan satışa çıktı.

Şırnak'taki 1. Amatör Lig B Grubu mücadelesinde Kumçatıspor ile Cizre Diclespor arasında gerçekleşen karşılaşma sonrası gergin anlar yaşandı. Kumçatıspor futbolcularının saldırısı sonrası maçın hakeminin burnu kırıldı.

∗∗∗

YİNE BURSA YİNE ŞİDDET!

TFF 2. Lig Beyaz Grup 18. haftasında oynanan Bursaspor-Diyarbekirspor maçında konuk ekipten Bünyamin Yürür’ün golünden sonra saha karıştı. Çıkan arbedede 6 futbolcu kırmızı kart gördü. Sahaya giren bir taraftar gözaltına alındı. Daha önce birçok şiddet olayına bulaşan Bursaspor, geçen sezon Amedspor maçında da rakip oyunculara saldırıda bulunmuş, tribünlerde ise Yeşil pankartı açmıştı.

∗∗∗

ADALET SAĞLANMALI

İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu sahadan çekilme olayıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Sarıalioğlu, "Ceza gelmiş, küme düşmüşüz bilmem ne sorun değil. Burada adalet olması lazım. Bir sürü söylenecek şey var. İstanbulspor ile alakalı konuşuyoruz sadece. Takımı sahadan çektiğimiz için konuşuyoruz, bu. Sonucu ne olursa olsun, hiç önemli değil." dedi.