İsveç basının önde gelen günlük gazetelerinden Dagens Nyheter, bir haftadır Türkiye’de yaşananları Terese Cristiansson’un haberiyle okuyucularına aktardı. Kuzey basının gözünde olan biten “Türk Meclisi, yürürlükteki Anayasayı değiştirip başkanlık sistemine geçiş için oylamada. Türkler daha sonra halk oylamasında ‘EVET’ derse baharda hukuk sitemi iktidarı ve Başbakanlık makamı kalkacak” diye özetlendi.

Dagens Nyheter editörleri, haber spotunu böyle verdi, “Geçen haftadan beri Türk Parlamentosu, Türk Anayasası’nda kapsamlı değişiklikleri tartışıyor. Tartışmalar, kavgalara ve kırılmış masalara sebep oluyor. Milletvekilleri, partilerini protesto etmek için vekillikten ayrılıyor. Meclis’teki ortam buz gibi. Peki bu tartışmalı 18 maddeli anayasa değişikliği paketi ne ve Türkiye için ne anlama geliyor?”

Gazete, İsveçliler her şeyi anlasın diye 10 maddelik Türkiye reçetesi yazdı.
“Dagens Nyheter, anayasa değişikliğindeki en önemli noktaları açıklıyor:

1.Hangi yasa değişiklikleri öneriliyor?
Anayasada 18 maddelik bir değişiklik isteniyor. Kısaca bu, Türkiye’nin parlamenter sistemden, başkanlık sistemine geçişi anlamına geliyor.

2. Değişiklik gerçekleşir mi?
Türk Meclisi, ilk oturumda hükümet partisi AKP’nin ve milliyetçi MHP’nin sunduğu 18 maddelik değişiklik için onayı geçirdi. Bütün paket tekrar oylanacak. Çoğunluk sağlanırsa nisan başında bir halk oylamasına gidilecek. Yani önerinin hayata geçmesi için uzun bir süreç var.

3.Şimdiye kadar oylamalar nasıl geçti?
Anayasal değişiklikleri yapabilmek için 550 parlamenterden en az 330’unun desteği gerekiyor. Hükümet partisi AKP’nin 14 oya daha ihtiyacı var. Bunu da şimdiye kadar milliyetçi MHP’den sağladılar ki onların Meclis’te 40 sandalyesi var. Kemalist parti CHP ve Kürt yandaşı HDP, teklife karşı çıkıyorlar.

4. En önemli değişim noktaları ne?
Başbakanlık makamı kalkıyor. İktidar ise başkana ve başkanın seçtiği ikinci başkana kayıyor. Başkan kendisi hükümeti kuruyor. Meclis’in başkanı inceleme gücü ve iktidarı azalıyor. Başkan ülkenin en yüksek yargıçlarından üçte ikisini belirliyor. Kendi başına olağan üstü hal kararı verebiliyor. Ayrıca parti lideri de olabiliyor. Seçimler beş yılda bir yapılıyor. Başkanlık ve parlamento seçimleri birlikte yapılıyor. Vekil sayısı 550’den 600’e çıkartılıyor.

5.Hukuk sisteminin hangi yetkileri olacak?
Yeni teklifte başkan ülkenin yüksek yargıçlarının üçte ikisini belirleyecek. Onlar da sırasıyla ülkenin hukuk sistemini kontrol edecek. Ordu Mahkemesi kaldırılacak. Bu da mahkeme iktidarının başkanda olacağı anlamına geliyor.

6. Bu durum Türkiye’nin AB ile ilişkilerin nasıl etkiler?
Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle ilişkileri zaten çok gergin ve mevcut anayasa değişikliklerinin demokratik olmayan tek kişilik bir yönetim anlamına geleceği endişesi var. Fakat aynı zamanda Avrupa, göçmen konusundan dolayı Türkiye’ye bağımlı.

7.Eleştirenler ne diyor?
Bütün iktidar bir ofise bağlanıyor yani başkanın yeni yapılan sarayına. Başkanı görevden almanın, işten el çektirmenin çok zor olması eleştiri konusu. Var olan ulusal ayrışmaların daha da artacağı endişesi taşınıyor. Birçok insan hakları organizasyonu örneğin Human Rights Watch, değişikliklerin Türkiye’nin demokratik geleceğine karşı çok büyük tehdit olduğu doğrultusunda uyarılar yapıyor.

8.Pozitif olanlar ne diyor?
Bu konunun sadece Türkiye için değil bütün bölge için önemli olduğu iddia ediliyor. Anayasa değişikliği yanlıları, başkanlık sisteminin ülkeyi stabile edip bölgedeki durumu balense etmek için tek şekil olduğunu savunuyorlar. Onlara göre tek elde toplanmış bir güç, Türkiye’yi birlikte tutacaktır ve anayasaya göre demokratik bir cumhuriyet de devam edecektir.

9. Anayasayı ne oldu da değiştiriyorlar?
Türkiye, modern zamanlardaki en büyük krizlerinden birini yaşıyor. PKK ve Türk hükümetinin iç çatışması, terör ve temmuzdaki başarısız darbe girişimi.

Darbe girişiminden beri ülkede olağan üstü hal var. On binlerce insan işini kaybetti. Yüzlerce gazeteci tutuklu. Hükümeti eleştiren organizasyonlar, Gülen tarikatıyla iş birliği içindeler diye kapatılıyor.

Fakat Anayasayı değiştirme planları daha önce de vardı. Tayyip, 2014’te Cumhurbaşkanlığı’na otururken bunu istemişti. Oluşan bu durum üç koldan tehdit ve olağan üstü hal, şimdi süreci hızlandırdı.

10.Halk oylamasında ne olur?
Konu, ülkeyi bölüyor ve sonuç net değil. Son zamanlardaki saldırılardan dolayı birçok Türk vatandaşı güven ve ekonomik istikrar aramakta. Hükümet de bunu yeni anayasayla vadediyor. Fakat CHP ve HDP’nin ülkede desteği var. İnsan hakları organizasyonları, HRW gibi, halk oylamasının, olağan üstü hal uygulaması olduğu ve hükümeti eleştiren medyaların kapatıldığı bir dönemde yapılacak olmasının olumsuzluğuna dikkat çekiyor. Muhalefetin sesini duyurabileceği çok fazla bir olanağı yok. Ayrıca olağan üstü hal olduğu için gösteri ve toplantı yapmak da olası değil. Başkanlık karşıtı guruplar, yine de büyük bir kamuoyu yaratma başlangıcı yaptı, bütün evler tek tek dolaşılarak engeller aşılmaya çalışılacak. Şu anda ülke bu konuda ayrılmış ve çözüm de oldukça uzakta.”