Yangının tahrip ettiği Hatay'da halk tepkili: Madene geçit yok
Hatay’ın Belen ilçesi ile İskenderun-Arsuz sınırları arasındaki yangının bulunduğu bölgede yapılması planlanan maden projesinin ÇED toplantısı iptal edildi. Yangının yankıları sürerken Türkiye Ormancılar Derneği “Yangınlardan, ders çıkarmalıyız” açıklaması yaptı.
HABER MERKEZİ
HATAY’ın Belen ilçesinde dört gün önce başlayan ardından da İskenderun ile Arsuz’un birçok noktasına yayılan yangının çıkış nedeni araştırılıyor. Kentte yanan alanların yakın zamanda maden ruhsat sahası içine alındığının ortaya çıkmasının yankıları sürerken Arsuz’da krom madeni projesi için düzenlenecek Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı iptal edildi.
Hatay Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, yurttaşların tepkisi üzerine dün saat 11.00’de yapılması planlanan toplantının iptal edildiğini duyurdu.
AMANOSLAR BÖYLE TALAN GÖRMEDİ
ÇED toplantısı ileri bir tarihe ertelenirken yöre sakinleri, “Madene hayır” demek için Hüyük Mahallesi’nde toplandı. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay ile çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri de yurttaşlara destek verdi. Burada açıklama yapan Hüyük Mahalle Muhtarı Rıdvan Dural, tarihin hiçbir döneminde Amanoslar’ın bu kadar büyük bir yağma ve talana tanık olmadığına dikkat çekti. Dural, “Biz yanan, yakılan ormanlarımızın acısını yaşayıp yarayı sarmaya çalışırken öte taraftan rant sevicileri Hüyük’te hepimizin o muazzam doğasına hayran kaldığımız sıcak-soğuk su şelalesini de kapsayan alanda maden arama ve işletme derdinde. Bir avuç insanın cebi dolsun diye doğanın bu talanına izin vermeyeceğiz” dedi.
YETERLİ DONANIM YOK
Öte yandan Türkiye Ormancılar Derneği, kentteki yangına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada Hatay’da geçen yıl çıkan 79 yangında 72 hektar ormanın kül olduğu, son yangında ise bin hektara yakın alanın yandığı aktarıldı. Orman Genel Müdürlüğü’nün kendi uçak ve helikopter filosunu oluşturmasının gerektiğine dikkat çeken Dernek, “Yangınlardan ders çıkarmalıyız” dedi.
Dernek, “Hatay yangını bir kez daha göstermiştir ki; OGM, orman içi ve bitişiğine inşa edilen turistik tesis, konut, fabrika, atölye gibi yapılar ile taş, mermer, maden ocağı, katı atık depolama alanı gibi işletmeleri etkileyecek yangınlar konusunda yeterli donanıma sahip değildir. Orman içinde işletmeye açılan ve sayıları giderek artan işletmelerle (Maden ocağı, HES, RES, elektrik iletim hattı, trafo, çöplük alanı, vb.) ilgili olarak hemen hiçbir önlem alınmamaktadır” açıklaması yaptı.
Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı: “Daha önce meydana gelmiş bazı orman yangınları ile turizm tesisleri ilişkilendirildiği gibi bu yangınla da kamuoyunda maden işletmelerini ilişkilendiren tartışmalar yaşanmaktadır. Yanan orman alanları, Anayasa’nın 169’uncu ve 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 18. maddesinin koruması altındadır. Bu alanlardaki, bu tür tahsisler hukuki olarak imkânsızdır. Orman yangınlarının, bu tür maden veya turizm tesis ve işletmelerinin önünü açmak için kullanılan bir araç olduğu konusunda kamuoyunda bir izlenim yaratılmasının da doğru olmadığını, bu algının ortadan kaldırılmasına yönelik bilgilendirme çalışmalarının hızla yapılmasını öneriyoruz.”
