Yine parti kapatma, dokunulmazlık sopası
İktidarın ajandasındaki tartışmalı düzenlemeleri yasalaştırmak için mesai harcayan TBMM Genel Kurulu’nda bu kez dokunulmazlıklar ve parti kapatma tartışmaları yaşandı. HDP ve CHP’li isimler ile AKP’liler arasında sık sık tartışma yaşandı.
BirGün Ankara
Dokunulmazlık ve parti kapatma tartışmaları, TBMM Genel Kurulu’nun da gündem maddesi oldu. Genel Kurul’da “yeşil sermaye”ye yasal altyapı sağlayacak düzenlemenin görüşmeleri öncesinde AKP, CHP ve HDP milletvekilleri arasında “demokrasi” tartışması yaşandı.
TBMM Genel Kurulu’nda, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri başladı. Yapılan görüşmelerin içeriği, tekliften çok gündemdeki “demokrasi” tartışmaları oldu. CHP ve HDP milletvekilleri, siyasi baskılar sonucu milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmak istendiğine dikkati çekti.
Genel Kurul’da gündeme gelen ilk konu, AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın, "Yargı yolunu açmak için dokunulmazlıkları kaldıracağız. HDP hem siyasi hem de hukuken kapanacaktır” sözleri oldu. Bu sözleri hatırlatılan Özkan, ilk olarak inkar ederek, “Sandıkta gereği yapılacaktır. Milletimiz siyasetten konuşurken kapatılmasını istiyor” dedi. Bu sözlere HDP’li milletvekilleri tepki gösterdi.
“CAHİT ÖZKAN YALAN SÖYLÜYOR”
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “Söylediğini savunamıyor, çık savun. Öyle, kayıtlara geçsin diye yalan söylüyor, ben de kayıtlara geçsin diye onun yalanını vurguluyorum. Yok öyle yalancılık” dedi. AKP’nin HDP’yi kapatacağına yönelik sözlerinin darbe niteliğinde olduğunu kaydeden Oluç, “AKP’ye kapatma davası açıldığı zaman, açanları ve kapatmaya çalışanları biz lanetledik ama AKP’nin bugün gelmiş olduğu yer aslında başka siyasi partilerin kapatılması yönünde yargıya talimat vermektir. Açıkça iktidar, AYM’ye talimat veriyor” dedi.
Fotoğraf: HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç
ERDOĞAN KONUŞUYOR FEZLEKE ARTIYOR
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise tarihleriyle örnek vererek, Cumhurbaşkanı’nın kendileri hakkındaki suçlamalarının ardından fezleke sayılarının arttığını bildirdi. Beştaş, “15 Aralık 2015'te 182 fezleke var, 1 Ocak 2016'da Erdoğan konuşuyor, kaça çıkıyor? 211'e. 6 Ocak 2016'da konuşuyor, fezleke sayısı 221'e çıkıyor. 24 Şubat 2016'da konuşuyor, fezleke 263 oluyor. 16 Mart 2016'da konuşuyor, fezleke 326 oluyor. 11 Nisan 2016'da konuşuyor, en son fezleke sayısı 510 oluyor ve 20 Nisan ila 20 Mayıs arasında bir aylık sürede 250'yi aşkın fezleke geliyor. Savcılara talimat verilmiş” diye konuştu.
CHP’DEN DE TEPKİ
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da fezleke ve kapatılma tartışmalarına tepki gösterdi. AKP’ye seslenen Altay, “Bence parti kapatma, mağaraları kapat, terör kamplarını kapat. Parti kapatmanın Türkiye'de çözüm olmadığı her vesileyle görülmüştür. AK Parti'ye göre HDP'nin milletvekilleri ve HDP'ye oy veren 6 milyon insan terörist. HDP meşru bir partidir. Bak, burada oturuyor adamlar, senin ne kadar hakkın varsa onun da o kadar hakkı var. Ayıptır” dedi.
Fotoğraf: CHP Grup Başkanvekili Engin Altay
CUMHUR İTTİFAKI YARGITAY'I HAREKETE GEÇİRDİ
HDP’li Mehmet Rüştü Tiryaki, AKP ve MHP’nin söylemleri üzerine partileri hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi. Tiryaki, “HDP’nin kapatılması için ortada hukuki bir gerekçe yok” dedi
Yargıtay’ın HDP hakkında başlattığı soruşturmaya değinen eski YSK temsilcisi, HDP milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, ülkenin geçmişinin kapatılmış siyasi partilerle dolu olduğunu kaydederek, “Parti kapatılmalarının hiçbir şekilde çözüm olmadığını, o seçmenlerin ve siyasi düşüncenin tekrar başka bir adla veya başka bir biçimde yaşadığını hepimiz biliyoruz. Yani bir siyasi partiyi kapattığınız zaman, o siyasi partiye oy veren milyonlarca insan buharlaşıp başka yere gitmiyor. Dolayısıyla hangi amaçla yapılırsa yapılsın, bir siyasi partinin kapatılması hiç kimseye isteyeceği sonuç doğurmuyor” dedi.
Yargıtay’ın iktidar baskısıyla harekete geçtiğini söyleyen Tiryaki, Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Siyasi partilerin kapatılmasına karşı çıkan AKP, bugün nasıl bu noktaya geldi? Cahit Özkan’ın yaptığı açıklamaya kadar AKP adına söz kuran hiç kimse, açıkça siyasi partilerin kapatılması, HDP’nin kapatılması gerektiğini söylemedi. İlk kez resmi olarak bu açıklıkta Cahit Özkan dile getirdi. İktidarın küçük ortağı çok açık bir şekilde ‘HDP kapatılsın’ gibi hamasi nutuklar atıyordu ama bunun gerçek anlamda siyaseten de hukuksal olarak bir karşılığı yoktu. Fakat bütün bu söylemlerin bir biçimde Yargıtay Başsavcılığı’nı da hareket geçirdiği anlaşılıyor.”
KÜRT SİYASETİ SEÇİMİNİ YAPMALI
Eski HDP milletvekili Altan Tan da Rudaw'a açıklamalarda bulundu. Tan, Kürt siyasetinin kritik bir seçimin eşiğinde olduğunu kaydetti.
Kürt siyaseti ve HDP’ye alternatif bir parti kurulacağı yönündeki iddialar hakkında değerlendirmelerde bulunan Tan, “HDP’nin bugün veya bundan sonra nasıl karar alacağını ben bilemem, bu onların bileceği birşey ama açık olan bir şey var o da demokratik mücadele ile silahlı mücadelenin birlikte yürümesinin mümkün olmadığı gerçeğidir. Dolayısıyla Kürt siyasetçilerimiz bir tercih yapmalıdır, bu ya demokratik yolar ya da silah olmalıdır. Bu konuda tercihlerini bugüne kadar açıkça ortaya koymadılar” diye konuştu.
Fotoğraf: Eski HDP milletvekili Altan Tan
BİRİNİ KAPATIRSINIZ BAŞKASI ÇIKAR
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HDP’ye yönelik soruşturmalarla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu tip konular üzerinde müzakerenin doğru olduğu kanaatinde değilim. Siyasi partiler demokrasinin unsurlarıdır. Siz birini kapatırsınız bir başkası çıkar" dedi.
Karamollaoğlu, İnsan Hakları Eylem Planı ile ilgili ise “Kanunları yapabilirsiniz, uymadıktan sonra neye yarar? Siz istediğiniz düzenlemeleri yapın tavrınız yaklaşımınız değişmedikçe kanunlar insanların önüne engel olarak çıkmıyor. İktidar sorumlu davranmalı. Önce mevcut kanunlara uyacağım diyeceksiniz, sonra geliştirmeye ihtiyaç var diyeceksiniz, amenna" diye konuştu.
ÖZKAN ÇARK ETTİ
“HDP hukuken kapatılacaktır” sözleri tepki çeken AKP’li Cahit Özkan ise sözlerini “düzeltti.”
Asıl amaçlarının HDP’yi seçimlerde “sandığa gömmek" olduğunu dile getiren Özkan, şunları söyledi:
“Burası siyaset kurumu. Siyaset kurumunun rekabeti sandıkta. Yani milletimizin gönlünü kazanmakla olur. Bu anlamda AK Parti siyaseti, kurulduğu günden bugüne kadar her daim milli iradenin hakimiyeti ve vatandaşlarımızın iradesinin ‘hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ anlayışıyla tam anlamıyla parlamentoda temsili anlayışını gerektirmiş ve bu çerçevede siyaset yapmıştır. Biz inşallah HDP’yi milletimizin bu rahatsızlığını bilerek, HDP’ye oy veren 6 milyon vatandaşımızın da HDP’den rahatsızlığını bilerek çalışmalarımızı yapıyoruz. 2023’te HDP’yi sandığa gömerek, tabela partisi haline getireceğiz ve Türk siyaseti tarihinde kardeşlik hukukuna kasteden, terörle arasına çizgi çekemeyen bu siyasi partiyi, siyaset tarihinin tozlu raflarına göndereceğiz.”