Önceden hazırlanmış bir planın parçası olduğu söyleniyor ama ABD’nin Fransa’yla beraber başlaması beklenen Büyük Musul Operasyonu’ndan önce kentteki IŞİD mevzilerini vurması yine de sürpriz sayılmalı. Bu “acelecilikle”, her ne kadar “duygusal bir tepki vermeyeceğiz” demiş de olsa Rusya’yla ilişkileri daha da gereceği söylenebilir Washington’un. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu erken operasyondan hemen sonra ABD ile Fransa’yı “Musullu siviller konusunda Halep’teki sivillere gösterdiğiniz kadar dikkatli olun” diyerek uyarması söz konusu erken saldırıya düşük düzeyli bir itiraz olarak kabul edilmeli.

ABD’nin IŞİD mevzilerini vurduktan sonra “asıl operasyon Irak Başbakanı İbadi ne zaman derse o zaman başlayacak” açıklaması başta Irak merkez hükümeti olmak üzere kendisi dışındaki diğer aktörleri dışlamadığının ifadesi.

ABD neden beklemedi?

Gerçekten bir planın parçası da olabilir ama bu beklenen bir müdahale değildi. Musul’a operasyon planları nedeniyle, Türkiye ile ciddi sorunlar yaşayan ABD bu erken müdahaleyle bence önemli bir sorunu halletti. Daha doğrusu Türkiye’nin Musul’a girme ısrarında en önemli gerekçesini elinden aldı. Türkiye, Musul IŞİD’den temizlendikten sonra Şii güçler ile PKK ya da uzantılarının kentte kalmamalarını istiyordu. Bunu ifade ederken Musul üzerinde tarihi hakları olduğunu da söylüyordu. Bu erken operasyonla ABD, Irak merkezi hükümeti ordusunun Musul’a girmesini kolaylaştırmış oldu. Dolayısıyla kenti Musul’dan kurtaran güçler arasında olmak isteyen Türkiye’nin, zaten IŞİD karşıtı koalisyonda yer almadığını anımsatalım, desteğine ihtiyacı kalmadı. Buna rağmen Türkiye’nin Şiilerin, PKK’lilerin kentte etkinleşecekleri gerekçesi de, bu güçlerin erken ABD operasyonunda kent dışında kullanılmasıyla ortadan kalkmış oldu.

Türkiye dışında herkes anlaştı

Musul’da herkes anlaştı ayrıca. ABD Erbil’le, Bağdat’la, Barzani, İbadi ile anlaştılar. Barzani peşmergelerini Musul operasyonuna sokacak bu anlaşmaya göre. ABD İran’la da anlaştı. Türkiye’nin Şiileri operasyonda istememesi bütünüyle dikkate alınmış değil. Fırat Kalkanı nedeniyle Türkiye’ye öfkeli olan ABD, Iraklı askerleri beraber eğittiği İran’ın desteklediği Şii güçleri Türkiye istiyor diye görmezden gelmedi.

Türkiye’nin Haşdi Şaabi adını taşıyan Şii güçleri Musul’da istememesi gerçekçi değil. Dünya alem IŞİD’e karşı verilen savaşın en önemli gücü durumunda olduğunu biliyor Haşdi Şaabi’nin.

Türkiye’nin Musul’a ilişkin ileri sürdüğü argümanlarının hiç birisinin kabul görmediği anlaşılıyor. İlişkilerini bir hayli yakınlaştırdığı Rusya’nın da Türkiye’nin Musul’a ilişkin endişelerini ya da gerekçelerini paylaşmadığı iyice ortaya çıktı. Bölgede etkili ya da etkisiz aktörlerin hiç birisi Türkiye’nin Musul’a IŞİD’e karşı olduğu için müdahil olmak istediğine de inanmadı.

Buna rağmen Irak’taki aktörlerce istenmediği halde Musul’a kendi başına bir operasyon yapmaya kalktığında, herkesi “mezhep savaşı çıkaracaksınız” diye sözüm ona uyaran Türkiye, mezhep savaşlarının başlatıcısı olacak. Başkan olayım diye bir ülkeye böyle bedel ödetilir mi?