Dün engelliler günüydü.

He zamanki gibi, bu günü hatırlayanlar kendilerince güzel sözler söylediler.

Büyüklerimizden bazıları ise bilinenleri tekrarladılar.

Yani yine, bir iş yapılıyormuş gibi herkesin ağzına bir parmak bal sürdüler.

• • •

Ülkemizde engellilerle ilgili doğru bilgi yok.

Hep tahmini sayılar ve afaki çözümler dile getirilir.

Bir bilgiye göre 8 milyon yurttaşımız engelli.

Yaklaşık nüfusumuzun yüzde onu.

• • •

Yani her on kişiden biri, toplum içinde insanca yaşamak adına bizleri yönetenlerden gerekli altyapının oluşturulmasını bekliyor.

Yolda, sokakta, kaldırımda, üstgeçitte, hastahanede, postahanede, okulda, otobüste, metroda, vapurda, adliyede, sinemada, bankada, kahvede.

Kısaca yaşadığı her yerde.

Hayata kolayca tutunmak, yaşama sevincini hep içinde duymak için koşuların eşit hale getirilmesini istiyorlar.

• • •

2002’den bu yana sorunların çözümü ve fiziki düzenlemeler adına bazı iyileştirmeler gündeme getirildi. Ancak uygulamada aynı duyarlılıkla hareket edilmedi.

Bu adımların engelli yurttaşlarımızın sorunlarını çözmekten ziyade AB kriterlerine uymak mecburiyetinde olduğumuz için atıldığını da eklemek gerekir.

Oysa bir ülkenin uygarlığının gelişkinliği ve insan haklarına duyduğu samimiyeti, engelli yurttaşlarına verdiği değerle ölçülür.

Engelliler kendilerine acınılmasını değil, temel hakkı olan yaşam standardının verilmesini bekliyor ve insan olarak saygı duyulmasını talep ediyor.

• • •

EY AKP, CEMEVİ ‘CÜMBÜŞ YERİ’ DEĞİL!

ALEVİLERİN İBADETHANESİDİR!

Bir kez daha bağırarak bu sözleri söylemek gerekiyor.

• • •

Yüzyılardır bağnaz yobaz anlayış, Alevi inancını yok saymaya çalışır.

Aleviliği dinsizlik ve inançsızlık olarak görür.

Bu nedenle, Alevilere zülüm yapmayı, yakmayı, öldürmeyi kendinde hak bulur.

AKP, bu zihniyetin ve asırlardır duyulan kinin günümüzdeki en yetkili temsilcisidir.

• • •

Oysa yasalarımızda; “kin ve nefret söylemi” suçtur.

“İnanç ve ibadet” üzerinde baskı kurmak anayasaya karşı önemli suçtur. Ceza gerektirir.

İktidarların devlet zoruyla insanlara iradeleri dışında ibadet yeri göstermesi ise, evrensel insan haklarına karşı işlenmiş en büyük saldırıdır.

AİHM’nin aldığı kararla “İktidarın bu suçları fütursuzca işlediği” dünyaya ilan edilmiştir.

• • •

AKP iktidarı genel seçimin yaklaşmasıyla birlikte, iki konuda bilinen oy avcılığını sürdürmeye çalışıyor.

Bunlardan biri “Alevi açılımıdır!”

Bu konu üzerine sürekli boş şeyler söyleniyor, bazı kesimlerle toplantılar düzenleniyor, ziyaretler yapılıyor, kişilere sözler veriliyor ama sonuç çıkmıyor.

Dersim’de açılım yapılacak iddiası, müze ve üniversitenin ismine indirgendi.

Uzatmayalım, AKP “açılım” dedikçe, kafasındaki Alevi nefreti ve Alevi’ye karşı samimiyetsizliği daha da açığa çıkıyor.

• • •

Önceki gün AİHM, TÜRKİYE DE ALEVİLERE AYRIMCILIK YAPILDIĞI VE “CEMEVLERİNİN İBADETHANE OLDUĞUNA” DAİR KARAR VERDİ!

Açılımdan yana olduğunu söyleyen hükümet bu kararı, “Bizim çalışmalarımızı etkilemez” diyerek kabul etmediğini açıkladı.

Tıpkı “zorunlu din derslerinin” kaldırılmasıyla ilgili AİHM kararına karşı çıktıkları gibi..

Daha önce de Yargıtay’ın “Cemevleri yaptırmak üzere dernek kurulabileceğine” ilişkin kararını yok saymıştı.

Çünkü onlar hâlâ; Alevi düşmanlığı yapıyor ve Cemevini cümbüş yeri olarak görüyor.

• • •

Biliyorum, “Akıllardaki engeli kaldırmak en zor iştir!”

İnsanlığa karşı olan anlayışlara “dur” denilecek tek yer seçimler.

2015 genel seçimine de az kaldı!