Türkiye, Zonguldak’taki maden işçileri için dua ederken 18 Mayıs’ta İsveç’in Malm dağından haber geldi. Baba oğul iki maden işçisi

Türkiye, Zonguldak’taki maden işçileri için dua ederken 18 Mayıs’ta İsveç’in Malm dağından haber geldi. Baba oğul iki maden işçisi yerin bin 136 metre altında can vermiş. Yakınlarının, isimlerinin basında yer almasını istemediği iki madenci için, 19 Mayıs’ta, İsveç’in madenlerinde, meslektaşları, bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Ertesi gün Zonguldak’tan ağıtlar yükseldi. Karadon’da 28 madencinin cesetlerine ulaşılmıştı. Umutlar tükenmişti.
İki farklı ülke, iki maden kazası. Acı, aynı acı ama kimin kader kurbanı olduğunu tekrar sormak lazım. 52 yaşındaki baba ve 21 yaşındaki oğlu, Vitåfors demir madeninde, LKAB şirketinin taşeron bir firmasında çalıyordu. Taşeron firma, demir madeninde yeni bir seviyenin temelini atmak için tutulmuştu. İki işçi ve bir vinç operatörü, bin 40 metre derinlikte, yeni açılan bir damarın kontrolü için görevlendirildi.
İşçiler, vincin ucundaki asansörle yüz metre aşağıya sallandı. Madenciler, yeni açılmış damarın güvenliğini ve dağ duvarlarını kontrol ettikten sonra asansörle yukarı çıkarken kaza gerçekleşti. İlk belirlemelere göre asansör sepetini tutan halat, koptu. İki işçi, asansörle birlikte yüz metre aşağıya düştü. Maden çukurunun en derin noktasında, bin 136 metrede, sepet tepe taklak oldu. İşçiler, asansörün altında kaldı.
Vinci kullanan operatör, kazayı yer ekibine haber vermiş. Kurtarma ekipleri devreye girmiş. Beş ambulans ve bir kurtarma helikopteri olay yerine gelmiş ama işçiler için yapılacak hiç bir şeyin olmadığı kısa sürede anlaşılmış. LKAB firmasının sözcüsü, kazayla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Bu bizlerin başına gelebilecek en acı şeydi” dedi. Kazaya şahit olan vinç operatörünün psikolojik destek aldığını açıkladı.
Kazanın olduğu demir madeni yatağında 270 işçi çalışıyor. Soruşturmalar hâlâ devam ediyor. Ulusal polis, İsveç Çalışma Ortamı Kurumu’ndan müfettişler, IF Metal Sendikası’nın görevlendirdiği yetkililer, madende araştırmalarını sürdürüyor. Ekibin hazırlayacağı raporun açıklanması önümüzdeki haftayı bulacak. Sendika yetkililerinden Pertii Vanha, “Ben o madene, daha önce çok kez indim.
İş güvenliği açısından tüm denetlemelerimizi yapmıştık. Kazanın olduğu maden ocağının diğer ocaklara göre daha tehlikeli olduğuna dair bir belirti yok” diyor. Çukur çalışmaları hep risk taşıdığını söyleyen Vanha, sendikanın raporlar açıklandıktan sonra tekrar bir değerlendirme yapacağını da belirtti.
İsveç’te madencilik önde gelen iş kollarından biri. İsveç’in özellikle demir madenleri, Avrupa için kolay ulaşılabilinir, çok önemli bir ham madde kaynağı. İsveçliler, Hitler’e bile demir satıp İkinci Dünya savaşından en az acıyla kurtulmanın yolunu bu şekilde bulmuşlar. 1995’te, Uluslararası Çalışma Örgütünün Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’ni (ILO 176) imzalayan İsveç’te o tarihe kadar çok acılar yaşanmış. İsveç’te bu son kazadan önce, ölümle sonuçlanan maden kazası, Şubat 2008’de gerçekleşti. Yine LKAB şirketinin, bu sefer Kiruna’daki demir ocağında, 21 yaşında bir işçi, yerin 700 metre altında, göçük altında kaldı. 2000’lerde ölümle sonuçlanan iki kaza daha oldu. 90’larda toplamda 4 kişi maden ocaklarında öldü. İsveç maden ocaklarındaki kaza sayıları, 60’larla karşılaştırıldığında büyük bir azalma göstermiş. O dönemlerde ortalama senede 15 maden işçisi kazalarda ölüyormuş. İsveç madencilik tarihinde en acılı yıl 1953’te yaşanmış. O yıl 27 maden işçisi hayatını kaybetmiş.
Zonguldak Karadon’daki grizu patlamasının olduğu gün, Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, Anka’nın haberine göre, CHP’li Ali Rıza Ertemür’in yazılı soru önergesine yanıt verdi. Bakan açıkladı, Türkiye’deki madenlerde 2002 – 2008 yılları arasında 47 bin 969 iş kazası meydana geldi. 559 kişi hayatını kaybetti. Kader utansın, başbakan utanmıyor.