Kars’ta “İnsanlık Anıtı”nı yıkarken böyle seslendi işçiler. Allahu Ekber!

Kars’ta “İnsanlık Anıtı”nı yıkarken böyle seslendi işçiler. Allahu Ekber!

Allah’ın büyüklüğünü haykırarak, 24.5 metre yüksekliğindeki heykeli küçülttüler. Tepeden başlayıp kafasını kopararak.

Dev yontu parça parça küçültülürken Kars’ta, milli gelirimiz devr-i iktidarlarında 2300 dolardan 10 bin doların üstüne çıktığı için “Hamdolsun” diye Allah’a şükür ederek, “çılgın proje”sini açıklıyordu Başbakan.

Yeni bir boğazımız olacak İstanbul’da. İki yarımadamız ve bir de adamız olacak, Manhattan gibi. Kanal İstanbul’un etrafında ışıl ışıl dev binalar yükselecek. 45-50 km uzunluğunda, 25 metre derinliğinde ve 145-150 metre genişliğindeki kanaldan en büyük gemiler geçecek. İkinci boğaza kavuşurken İstanbul, birinci boğaz da kurtulacak!

Şimdilik simülasyonunu gördük kanalın, 2023’de gerçeğinin açılışı da AKP’ye nasip olacak. İnşallah!

Nazlı Ilıcak anlatıyor televizyonda, geyiği de başlamış twitter da. “Gondolda öpüşmek serbest olacak mı?” diye zormuş muzır gazetecinin biri.

Sabah televizyonda CHP Ankara İl Başkanı Doç. Dr. Tarık Şengül konuşuyordu; “Bütün yatırımlar İstanbul’a, 20 binlik tozlu bir kasabadan yaratılan 4 milyonluk başkent Ankara yeniden 20 binlik bir kasaba olmaya doğru gidiyor. Artık Ankara’dan sonra tüm Anadolu’yu milli park yapar, gider hepimiz İstanbul’da yaşarız” diyerek.

İstemezük diyecek değilim, peşinen. Ne kent uzmanıyım, ne de kanal. Projenin ne kadar çılgın olduğunu, yapılıp yapılamayacağını tartışabilecek durumda da değilim. Ancak, AKP bu, yapar mı yapar. Şu geçen 9 yıl boyunca yapmakta ne kadar mahir olduğunu gördük!

Yıkmakta da pek mahir AKP! Batı’da, İstanbul’da bir “çılgın proje” açıklarken, yapımına belki 2 yıl sonra başlanacak; Doğu’da, Kars’ta da çılgınca bir yıkım gerçekleştiriyordu.

Bir çılgın yıkım ki, benzerini Taliban yapmıştı 2001 yılında. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve bir zamanlar Budizm’in merkezi konumundaki Bamiyan’da 52.2 ve 34.5 metre boyunda inşa edilmiş iki dev heykeli dinamitleyerek yıkmışlardı. Orada da, dinamit gümbürtüsüne karışmıştı Allahu Ekber nidaları.   

Şimdi, UNESCO’nun “Tehlike Altındaki Kültürel Miras” listesinde bulunan Bamiyan Vadisi’ndeki dinamitlenmiş Buda heykellerini onarmak için kaynak aranıyor. Kültür Bakanı Afganistan’ın, bu para bizde yok ama bulunacak inşallah diyor. 

Türkiye Barış Meclisi “Barış İçin Eşit Yurttaşlık Bildirgesi”ni yayınladı geçen gün. Önümüzdeki seçimin önemini vurgularken, “sadece bir dönem Türkiye’yi yönetecek parlamento seçilmeyecek, aynı zamanda ‘yeni anayasa’ yapabilecek bir meclis belirlenecek” deniliyordu bildirgede.

Köprüler, havaalanları, duble yollar, kanallar yapan AKP; Meclis’te yeterli çoğunluğu da sağlarsa, aynen onları yaptığı gibi, tek başına karar verip tek başına  anayasa da yapacak bize.

Seçim barajını dert etmeden, hakikatleri araştırmayı umursamadan, anadilde eğitimi tartışmadan, “ucube” diye nitelenen yontuların yıkılışını emreden ve öylece izleyenlerin yapacakları yeni anayasanın toplumsal adaleti, eşitliği, özgürlüğü ve barışı ne kadar önemseyeceğini varın düşünün.

AKP’nin özgürlükçülüğüne hükmedenler, bu karara çıraklık dönemine bakarak varmışlardı. AB doğrultusunda çıraklık döneminde attığı adımlar coşturmuştu onları. Kalfalık döneminde geldi; “ananı da al git”ler, gazete boykotları, yazarları işten attırma çağrıları. Kalfalık ustalığa evrilirken geldi YGS, ALES sınavları.

İşe ustalığa ramak kalmışken “ucube” dendi heykele, ustaca koparıldı kellesi “ucube”nin. AKP’de ustalaşan Kültür Bakanı öylece izledi heykel için kurulan idam sehpasını.

Yarın ustalığını da görürsek AKP’nin, büyüsüne kapılıp simülasyonunu izlediğimiz kanalların, yapılan ikinci boğazları görmeyeceğiz sadece. Kim bilir, başka neler göreceğiz? 

Gönül istiyor ki, hamdolsun, ha babam yükselirken milli gelir, açlıktan öldüğünü görmesek Kübra bebeklerin. Duymasak, köpek olmak istediğini çocukların. Gönül istiyor ki, yapılırken kanallar yıkılmasın heykeller!

Allah büyük! Millet de uyanır inşallah; yapanın da verir notunu, yıkanın da!