Türkiye’yi yeni infial ortamına sokan “CMK’NIN 102. maddesi hız kesiyor mu?…

Türkiye’yi yeni infial ortamına sokan “CMK’NIN 102. maddesi hız kesiyor mu?…
188 kişiyi domuz bağları ile katleden, 
üstelik bu marifetlerini videoya çekerek yandaşlarına moral veren,
aynı zamanda da düşmanlarına ibretlik gösteri yapan Hizbullah gündemin dışına doğru kayıyor mu?!... Hayır!
****
Toplumsal nefretin had safhaya ulaştığı,
Mağdurların korkularının doruğa çıktığı,
birçok yazar ve kanaat önderinin yorumlarıyla olayın farklı yönlerinin görüldüğü bu “tesadüfi” sonuç, bizleri hem daha çok tartıştıracak!...
Hem de kötü bir yöne doğru hızla sürüklenmemize neden olacak!
****
Oynanan oyunla ortaya çıkan kuşkulara son olarak Abdullah Öcalan da katıldı!…
AKP’nin Doğu ve Güneydoğu oylarını arttırmak ve PKK ile BDP’yi sıkıştırmak üzere Hizbullah’ın bırakılmasını yorumladı.
Bu yorumlardan anlaşılan “gelecek günler” çok şeye gebe! 
Görülen o ki, iktidar ateşle oynuyor!...
****
Hükümet uğraşsa da bu konudaki suçu, Yargıtay ve Danıştay’a yükleyemeyecek!...
Her ne kadar yandaşlar koro halinde Yargıtay’ı suçluyorlarsa da  
bu çabaların da açık bir “art niyet” olduğu biliniyor!...  
İş yoğunluğunu bahane ederek,tartışmaları fırsat sayarak, Yargıtay’da açacakları yeni dairelere kendi yargıçlarını yerleştirmeyi hedeflediklerini anlamayan kalmadı!...
****
Aslında “Bölge Adliye Mahkemeleri” açmakla önemli çözüm sağlanacağını bilmelerine rağmen, tıpkı Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yı ele geçirdikleri gibi,
Hizbullah üzerinden Yargıtay’a da son darbeyi vurmak istiyor!...
****
Bu amaç, Hizbullah’ın Kürtler üzerinde yaratacağı baskı kadar tehlikeli olacaktır!
Hizbullah’ın salıverilmesinin arkasında bu basit durumun yanı sıra, daha çok ciddi niyetler aranmalı!...
Tekrar etmek gerekir.
Türkiye’nin acil ihtiyacı, zihniyet değişikliği getirecek bir “adalet ve yargı” reformudur!
****
Bu hay huy içinde Başbakan’ın Kars ziyareti dolayısıyla bildiğimiz eski “anlayış” tekrar önümüze geliverdi!...
Hani “sanatın içine tükürürüm” diyen anlayış vardı ya o!...
Muhafazakârlığın birinci şartının “sanata” saldırmak olduğu, öteden beri bilinen gerçektir!...
Her vesileyle başta bale,opera resim ve heykel olmak üzere sanatın İslam’a uymadığı yer altından işlenir!...
Bu “kaba” davranış tekrar depreşti!...
****
Başbakan, ünlü heykeltıraş Hüseyin Aksoy’un yaptığı, eski AKP’li Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun yaptırdığı “İnsanlık Anıtı”nı ucube olarak değerlendirdi.
Ve ivedilikle yıkılmasını istedi…
Anıtın bulunduğu bölgeyi de uygun görmediğini dile getirdi.
Yakınında bulunan “evliya türbesine” yakışmadığını ekleyerek temel niyetini açıkladı!...
Tüm açıklamaları TV kanalları milyonlara ulaştırdılar!... 
****
Sanata düşman anlayışın yeniden ortaya çıkması üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Günay Başbakan’ı korumak adına büyük çaba sarf etti.
Söylediklerinin “yanlış” anlaşıldığını dile getirdi…
Başbakan’ın anıta hiç söz etmediğini ilave etti. 
Arkasından “sanatın ve sanatçının değerini” bilen sözler söylemeyi de ihmal etmedi!...
****
Bu zorlama sözler “gerçekleri” örtemiyor!...
Zaten AKP zihniyeti sanata bakışını saklamıyor!...
Türkiye;
Operada “namaz kılan” milletvekillerini gördü!...
Balerinlere şalvar giydirmeyi isteyen meclis tutanaklarını okudu!...
Tiyatroyu  boş yatırım olarak değerlendirenleri dinledi! 
Resim sergilerini basanları ibretle izledi..
Sanatçılara saldırıları korku ile takip etti!.
****
AKP iktidarında belediyelerde “Sanatçılar süpürgeci” yapıldı!...
Allianoi gibi antik bir yer kille kapatıldı!...
Dahası “Bu kültürel varlık korunmalı” diyenlere, 
orası sadece bir “kaplıca” diye sert çıkıldı. 
Sanatçı Tarkan  “sen şarkı söyle” diye azarlandı!...
Dünyaca ünlü sanatçıya akıl veren bir bakandı ama belediye su müdürlüğünden geliyordu!. İstanbulların onu tanıdığı bile şüpheliydi..
Bakan Günay bu konuda da ortalığı sakinleştirmeye çalışmıştı!... 
****
Sırp sanatçı Emir Kusturica AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi davetinde alkışlanmış,
CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği Altın Koza Film Festivali’nden kovulmuştu!  
****
Nobel ödüllü yazar Naipaul, Kültür Başkenti Kutlamaları nedeniyle önce, büyük tantana ile İstanbul’a davet edilerek “şeref konuğu” ilan edilmiş, daha sonra, adeta aşağılayarak davet feshedilmişti…
****
Kısaca AKP’de değişen bir şey yok!...
Sanata olan düşmanlığı Ertuğrul Günay’a rağmen devam ediyor!...
Tabii Günay’ın düştüğü durumun zorluğunu da anlamak ve ona hak vermek gerekir!...
****
“Tutuklamaları salıverme olayında ve anıt yıkmak talebinde” AKP büyük yara aldı!...
Ne yazık ki bu yaraların iyileşmesi için AKP’nin önünde bolca zaman var!...
Çünkü,
Onu sıkıştıran ve yaralarının daha da çoğalmasını sağlayacak muhalefet hala ortalıkta görülmüyor!... 
Muhalefet, kamuoyu araştırmaları sonrası erken havaya girdi!.
Sonuçlar insanları ümide sevk edebilir! Ama sonuca ulaşmak için “hayal aleminden” uyanmak gerekir!...