Başbakan “Kuvvetler ayrılığı engel.” dedi ya…

Doğal olarak herkes işin politik boyutunu tartışıyor.

Peki ama Başbakan “Konya Ekonomi Ödülleri 2012” töreninde nerden icap etti de bu lâfı söyledi, biz de ona bakalım.

“Yasama-yürütme-yargı bu ülkede öncelikle bu milletin menfaatini düşünmemiz lazım ardından da devletin menfaatini düşünmesi lazım. Ama benim yapacağım yatırımı bir kelimeden dolayı 3 ay, 6 ay erteletirsen bu 1-2 seneye giderse o zaman bu ülkenin kaybının bedelinin, ne tarihe hesabını verebilirsiniz ne de bu toprağın altında yatanlara hesabını verebilirsiniz. Bu fakirin üzerinde 6 yıldır ısrarla durduğu bir şehir hastaneleri projesi vardır.

Artık biz sedye üzerinde bir hastanenin kampüsünde dışarıda hastalarımızın taşındığını görmek istemiyoruz. Ama bunu hala aşamadık. Bunu hala bitiremedik. En başarılı olduğumuz alanlardan birisi olmasına rağmen sağlıkta bunu aşamadık.

Niye?

İşte bürokratik oligarşi ve yargı, bunlara takılıp kalıyoruz. Dışarıdan bakanlar da zannediyor ki, ‘326 milletvekiliniz var yine bahane’ diyor. Ama kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor.” 

O ifadeyi maddi fakr-u zaruret mi yoksa fikir fukaralığı anlamında mı kullanmış anlayamadım da…

“Fakir”e inanacak olursak…

Hükümet hastalar sedye üzerinde taşınmasın diye modern hastaneler kurmak istiyormuş da, yargı engel oluyormuş!..

***

Başbakan’ın şehir hastaneleri dediği, Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı (KÖO) Modeli.

Devlet özel şirketlere arsa verecek, şirketler hastane yapacak, devlet de bu hastanelerde kiracı olacak.

Bu arada, hastanenin parkıydı, bahçesiydi, kantiniydi, bilgi işlemiydi, morguydu, gasilhanesiydi…

Onların yirmi beş yıllık imtiyaz hakkı da ihaleyi alan şirkete verilecek.

(Osmanlı’ya dönüyoruz ya, kapitülasyon olmadan olmaz!)

***

Peki bu KÖO işinin aslı nedir derseniz…

TTB’nin “Soru ve Yanıtlarla Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı” başlıklı broşürüne mutlaka göz atın derim.

(http://www.ttb.org.tr/kutuphane/sagliktakamuozel.pdf )

Misal…

Sağlık Bakanlığı Erzurum’da 1.200 yataklı bir hastane yaptırmak için klasik usul ihale açıyor…

İhale bedeli 193 milyon TL.

Aynı Bakanlık, Kayseri’de 1.500 yataklı bir hastane için bu sefer KÖO Modeli’yle ihaleye çıkıyor…

Yıllık kira bedeli 137.7, yirmi beş yıllık 3 Milyar 443 Milyon 250 Bin TL!..

Yani?..

Bakanlık, bir buçuk yıllık kira bedeliyle yaptırabileceği hastane için yirmi beş yıl kira ödemeyi taahhüt ediyor.

Şimdiye kadar yapılan on üç ihaleden bilgisine ulaşılabilip hesaplanabilen on hastane için…

Sabit yatırım tutarı 3 Milyar 880 Milyon 591 Bin TL…

Yirmi beş yıllık kira bedeli 36 Milyar 791 Milyon 468 Bin TL…

Fazladan ödeme 26 Milyar 500 Milyon 954 Bin TL!..

***

Geride daha onlarca ihale var.

Zaten, mevzuata göre, Sağlık Bakanlığı isterse kendi binası da dahil bütün sağlık kurumlarını aynı yöntemle yaptırabilecek.

Dahası…

Meclis’in gündeminde olan KÖO Kanun Tasarısı’na göre…

Yaptırılan hastanelerin bütün hizmetleri de müteahhit şirketlere devredile(bil)ecek!..

Yani?..

Ortada…

Yüzlerce katrilyonluk bir özelleştirme operasyonu...

Medical Park’tan Dia’ya, Astaldi’den Samsung’a, YDA’dan Allen Shariff’e yerli, yabancı, dinci, laik, sabırsızlıkla bekleyen konsorsiyumlar…

Ve de…

TTB’nin açtığı davalarda, verilen yürütmeyi durdurma kararları var.

Topuğa batan diken misali.

Başbakan’ın öfkesi ondandır!..