Avrupa Sosyal Forum’unun beşincisi bu yıl İsveç’in Malmö kentinde yapıldı. "Başka bir dünya mümkün” sloganıyla yola çıkılan bu organizasyon ayın 17’sinde başlayıp beş gün...

Avrupa Sosyal Forum’unun beşincisi bu yıl İsveç’in Malmö kentinde yapıldı. "Başka bir dünya mümkün” sloganıyla yola çıkılan bu organizasyon ayın 17’sinde başlayıp beş gün sürdü. Bugün tamamlanacak olan forumda 200’ün üzerinde seminer ve workshop düzenlendi. Konserler, film gösterileri, bilgilendirme toplantıları birbirini izledi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden toplam 20 bin kişi seminerleri takip etmek için Malmö’ye geldi. Günde 4 bin kişi aktif olarak forumda yer aldı.

İlki 2002’de İtalya’nın Florenca kentinde düzenlenen Avrupa Sosyal Forum’ları bir arayışın sonucu olarak ortaya çıkmış. Piyasa fundamentalizminden (köktendincilik) sıyrılarak daha derin bir demokrasiye, adalet sistemine, dayanışmaya ve daha yeşil bir dünyaya ulaşmak isteniyor. Forumda düzenlenen seminerlerde bu nasıl yakalanılır o konuşuluyor ve yolları aranıyor.

Bu toplantılara katılım ücretsiz değil. 20 avro ödemeniz gerekiyor. Öğrenciyseniz yarı fiyatına düşüyor ücret. Gazeteciler de mutlaka para ödemek zorunda. Organizasyona destek vermek isteyen işsizler ücretsiz giriş yapabiliyor. Toplanan paralar forumların yenilenebilmesi için kullanılıyor. Bu yılki toplantı mekânlarında ya da forum parklarında katılımcılara ekolojik sandviçler dağıtıldı. Malmö belediyesi de içilebilir şehir suyunu alanlara taşıyıp kimseyi susuz bırakmadı. Ortada sönecek bir ‘Deniz Feneri’ durumu gözükmüyor. Bu şekilde para bulunup forumların tekrarı sağlanıyor.

“Eee yapılıyor da ne oluyor?” demeyin. Bir şey oluyor. İnsanlar dünya değişsin diye bir araya geliyor. “İşçilere sınırlar kaldırılsın” diye bağırılıyor. Birileri vahşi kapitalizme kızıyor. Değiştirmek istiyor. Dünyayı yönetenlerden yönetim alınmak isteniyor. Birileri insan hakları, işçi hakları, kadın hakları diye haykırıyor. Değişim, öyle çabuk gelmiyor. Adalet, aranmayınca bulunmuyor. Hepsi için de dayanışma gerekiyor.

Bir şey oluyor umutsuzluğa kapılıyoruz. "Düzelmez bu işler ya” diyoruz. Savaş çıkıyor mesela. Ya da büyük bir yolsuzluk haberi. “Kimin cebine ne kadar girdi? Bu paralar sonra ne için kullanılacak belli değil” diye düşünüyoruz. Olaylar o kadar arka arkaya geliyor ki artık şaşırmayı bile bir kenara bırakıyoruz. Öyle uzaktan takip ediyoruz. Bir korku oturuyor insanın içine. “Kaç kişi olan bitenin farkında, nereye doğru gidiyoruz” diye. Malmö’de yapılan forum, bu sorunların çözümünü ya da soruların cevabını ”Tak” diye bulmadı. Ama umut oldu.

Birileri aynı sizin gibi bir şeyler için kaygılanıyor. Daha adaletli bir dünya düzeni istiyor. Köklü bir demokrasinin oturmasını bekliyor. Daha yeşil bir dünya hayal ediyor. Malmö’de neler konuşulduysa neler istendiyse tekrarı olacak.

 Avrupa Sosyal Forumu’nun 2010 yılında İstanbul’da yapılması planlanıyor. Bir değişiklik olmazsa sizin gibi kalbi güzel şeyler için çarpan dünyanın ve Avrupa’nın dört bir yanından insanlar, bu kez bizim ülkemizde buluşacak. Elimizi kolumuzu bağlı hissetmeyelim. Zaman alacak, ama güzel şeyler de olacak.