“Bina yıkılırken onarmayı değil, canınızı kurtarmayı düşünürsünüz!”

Çarşamba günü, öncelikli ilgi alanı eğitim olan politikacı, sendika yöneticisi, öğretmen, akademisyen ve gazeteci Ankara’da bir araya geldi. mektepligazete.com’un birinci kuruluş yılında, gazetenin kurucularından Ali Taştan’ın çabası ve Çankaya Belediyesi’nin katkısıyla gerçekleşen buluşmada, “Eğitimin Bir Yılı ve Yerel Yönetimlerde Eğitim” başlığı altında Türkiye’de eğitimin bulunduğu nokta değerlendirildi. Gamze Yücesan Özdemir’in yönettiği toplantıda yapılan konuşmaların özeti, aynı zamanda bugün sona eren 2018-2019 eğitim-öğretim yılının özetini de veriyordu.

Gelenekselleşen öğretim yılı sonu değerlendirmemi, birer cümlesini aktaracağım konuşmacılara bırakıyorum:

Yıldırım Kaya: Toplantıda dile getirilen tespitleri Mecliste ve diğer platformlarda dile getirip takipçisi olmak için buradayım.

İsmail Koncuk: Açık Lise yüz yüze eğitimin alternatifi haline geldi.

Alaaddin Dinçer: Eğitim sistemi çökmüş durumda!

Alper Öğretici: Bakan değişiyor, sistem değişiyor sonuç değişmiyor!

Ahmet Yıldız: AKP’li belediyeler, eğitim kurslarını kendi ideolojik alanlarını genişletip güçlendirmek için kullanıyor.

Fevzi Uluğ: Türkiye’de eğitim mutlu insan, sadık ve üretken birey yetiştirme rolünü yerine getiremiyor.

Murat Kaymak: Bina yıkılırken onarmayı değil, canınızı nasıl kurtaracağınızı düşünürsünüz. Bu nedenle nicel sorunlara takılıp kalmadan eğitimin rolü yeniden ele alınmalıdır.

Ceyhun İlgin: İmamla öğretmen tartışırsa imam öğretmeni döver! Aydınlanma yukarıdan aşağıya olur.

Cemil Kılıç: Dünyevi düşünen eğitimciler, alternatif din eğitim ve öğretiminin nasıl olması gerektiğini düşünmeli.

Kemal Kocabaş: Eğitim bakanı sarkaç gibi; bir gün Köy Enstitülerinden yararlanmalıyız derken ikinci gün tarikatlarla protokol imzalıyor.

Feray Aytekin Aydoğan: MEB’in gündeme getirdiği her eğitim uygulaması, AKP’nin programından ve seçim bildirgelerinden alınmıştır.

Ayhan Ural: Okulun tarihsel rolünü yeniden ele almak gerekiyor.

Niyazi Altunya: Çocuk Merkezli Eğitim dendikçe, çocukların aleyhine olacak yeni bir uygulama aklıma geliyor.

Orhan Yıldırım: Öğretmenlerin laik ve bilimsel eğitimi savunması, iktidarın MEB’i ele geçirmesini engelledi.

Erdal Atıcı: Öğrenciler ciddi bir sosyalleşme sorunu yaşıyor. Konuşma, selamlaşma, saygı gibi değerler üzerinde durmak gerekiyor.

Cansel Güven: 2018-2019, karanlık, kaotik ve kayıp bir eğitim öğretim yıl oldu.

Alper Elaldı: Öğretmenlik bitmiş durumda.

Ünal Özmen: Felsefi ve seküler bir kavram olan ahlakın din dersinden, din dersinin de modern eğitimden ayrılması gerekir.

Hasan Hüseyin Aksoy: Okulda olması gereken çocukların nerede olduğunu araştırırken yanıtı TÜİK’de buldum. TÜİK verilerine göre çocuk işçi sayısı 2 milyona yaklaşmış durumda.

Hüseyin Özkan: Her ilde acil olarak tarım lisesi açılmalı.

Şafak Akça: İşlevini yitiren MEB’e karşı alternatifler geliştirilmeli.

Murat Gülcan: Dünyadaki 7-17 yaş aralığı çoğu işçi sayısı 152 milyon.

İnan Alp: Çocuğumuzun eğitimini devlete bırakmak istemedik, Biz de onun eğitimi için özel okul açtık!

Veli Demir: Sığınmacı ve mülteci çocuklara ırkçı yaklaşan öğretmenler var. Bunlar bizim çocuklarımız, onlara sahip çıkmalıyız.

Toplantıyı yöneten Gamze Yücesan Özdemir, yedi saat süren 26 konuşmayı “kamusal, laik ve bilimsel eğitimden ödün vermeyeceğimiz bir kez daha anlaşılmıştır.” sözleriyle özetledi.