Nurcan Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

Her seçimde halk desteği daha da azalan AKP’nin, Erdoğansız yoluna devam edemeyeceği gerçeğinin farkında olan Bahçeli’nin ‘‘Bırakamazsın’’ sözlerini bir dilekten daha çok talimat olarak görmek mümkün.

‘Bırakamazsın’ talimat mı?
Fotoğraf: DHA

“Seçim sonrası AKP ile MHP’nin yolları ayrılır mı, Erdoğan Bahçeli’den kurtulup kendine yeni yol arkadaşları mı bulacak?” soruları “Yerel seçim sonrası ne olur?” ile birlikte sorulan temel sorulardan. Bu sorulara verilen yanıt muhtelif, rasyonel verilerle değerlendirme yapanların bu dönemde hep yanılmaya mahkûm olduğu gerçeğinin altını bir kez daha çizerek devam edelim. Bu sorulara karşılık olarak iki liderin siyasi geçmişlerine bakıldığında söylenecek tek şey var: “Duruma, geleceğe dönük hesaplara, angajmanlara ya da siyasetin görünürde olmayan aktörlerinin telkinlerine bağlı…”

HAKARETLERDEN BÜYÜK DOSTLUĞA…

Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin birbirleri hakkında kürsülerden dillendirdikleri eleştiri sınırlarını aşan suçlamaları, özel yaşamlarına kadar uzanan nitelemelerinin üzerinden çok geçmedi. Siyasetle ilgili ya da değil herkesin kolaylıkla hafızasını tazeleyerek bulabileceği bu sözler siyasetin arşivlerinde…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hafta sonu yapılan ve geçmişte sert tartışmalara sahne olan MHP Kurultayı’ndan 1295 delegenin tamamının oyunu alarak bir kez daha Genel Başkan olarak çıktı. Partisinin oy oranı ve TBMM’deki milletvekili sayısıyla orantısız bir şekilde iktidar nimetlerinden yararlandığı bilinen MHP camiası liderine oylarıyla teşekkür etti. Erdoğan’ın kendi icadı olan Başkanlık rejiminin yarattığı engellerden kurtulabilmek için sıkı sıkıya sarıldığı yenisini bulana kadar birlikte yol yürümek zorunda olduğu Bahçeli’ye olan muhabbetine kamuoyu sık sık tanık oluyor. Bahçeli de Erdoğan’ın jestlerine karşı güllerle karşılık vermekten geri durmuyor.

Ancak partisinin kurultayından sonra Bahçeli kürsüden öyle bir konuşma yaptı ki Türkiye siyaseti bunu bugüne kadar değil farklı siyasi parti liderleri arasında aynı parti içindeki siyasiler arasında bile görmeye çok alışkın değil. Bir süre “Bu benim final seçimim. Yasanın verdiği yetkiyle son seçimim olacak” açıklaması yapan Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle seslendi:

"Cumhur İttifakı 31 Mart'ta millet tarafından verilecek görev için hazırdır. MHP ve Cumhur İttifakı'nın başarması Türk milletinin şahlanmasıdır. Sayın cumhurbaşkanı yanınızdayız, Türk milletini yalnız bırakamazsınız. Ayrılamazsın, bırakamazsın, Türkiye Yüzyılına beraber yürüyeceğiz. Yeni yüzyılın kurtarıcısı olarak sizi görüyoruz."

ÇIKAR ORTAKLIĞI

Bahçeli’nin daha önce de Erdoğan sempatisinin sayısız örneği görülmesine karşın kurultay kürsüsünden yapılan bu konuşma şaşkınlık yarattı. Konuşmanın tamamlanmasının hemen ardından “Ne anlama geliyor?” sorularına yanıt aranmaya başlandı. Erdoğan iktidarının Bahçeli’ye ve dolayısıyla partisine bürokrasideki kadrolaşmadan, kamu ihaleleri konusunda kollanan iş çevrelerine kadar çok yararlı bir alan yarattığı biliniyor. Bahçeli’nin hiçbir zaman oyuyla ulaşamayacağı bu hareket alanından vazgeçmek istememesi “İktidar olanaklarını seven” sağ siyaset için çok akılcı bir tercih.

Bunun Bahçeli’nin çok rahatlıkla tartışılabilir hale gelebilecek liderliğini güçlendirdiği, kurultaydan firesiz çıkmayı sağladığı da bir başka gerçek…

Hiçbir zaman iktidar olabilecek kadar oy çoğunluğuna erişme imkanı kısa vadede görülmeyen Bahçeli ile oy desteği sürekli azalan, koltuğu her gün biraz daha altından kayan Recep Tayyip Erdoğan’ın birbirinden vazgeçmesi kolay değil.

BAHÇELİ’NİN TALİMATI

Kurultay kürsüsünden yaptığı konuşmada Bahçeli’nin AKP’nin, Erdoğan kimliğine bağımlı olduğu, genel başkanlığı bırakması durumunda partide büyük bir çözülmenin yaşanabileceği ihtimalini dikkate aldığını görmek mümkün. Siyasi yaşamlarını sürdürebilmek için parti tüzel kişiliklerinin değil liderlerin kim olduğunun artık belirleyici olduğu yeni siyaset modelinde Erdoğan’ın olmadığı bir AKP ile Bahçeli’nin olmadığı bir MHP’nin varlığını sürdürmesi çok zor görünüyor. O nedenle Bahçeli’nin “Bırakamazsın” sözlerini Erdoğan’a yönelik bir talimat olarak da yorumlamak mümkün…