Bu da saray magazini

Damat adayı işveçli bir işadamı ve kişisel antrenör. Stockholm’da 3 tane cimnastik salonu var. Babasından sonra tahta geçecek olan Prenses Victoria ile 6 yıldır flört ediyorlar. Damadın vergi dairesiyle biraz sorunları olmuş, kendi kişisel harcamalarını şirkete yazdırmış. Ama şimdilerde çok uslu. Daniel, kraliyet ailesine girebilmek için çeşitli konularda eğitimden geçiyor. Hayatta öğrenilecek şey hiç bitmiyor.

Tüm bu eğitimlerin ve kursların sonucu beğinilmiş olacak ki Daniel ile Prenses Victoria geçen hafta Danimarka Veliaht Prensi"nin 40’ıncı doğumgünü partisine birlikte katılarak bir ilki gerçekleştirdiler. Prenses ilk defa yarı resmi bir davete yanında erkek arkadaşıyla katıldı. Bu, sürpriz bir gelişme diye görüldü. Tüm gazeteler birinci sayfalarından olayı duyurdu. Nişan olmadan, düğün ve buna benzer resmi davetlerde damat adayının bulunmaması gerekirmiş. Davet, yarı resmi kabul edileceği için kraliyet suçsuz bulundu.

Kraliyet eksperi gazeteciler, bu son haberi “Bu düğün önümüzdeki yıl haziranda olur” diye değerlendirdi. Doğumgününe katılan İsveç kraliyet temsilcilerine Norveç Veliaht Prensi Haakon ve onun kız arkadaşı Mette-Marit eşlik etti. Norveç Prensinin kız ardaşıyla Daniel’in ortak özellikleri var. Her ikisi de sıradan vatandaş ve soylu kandan  gelmiyorlar. Norveçliler sıradan vatandaş gelin adaylarını kabullenmekte çok zorlanmış. Aynı şeyin İsveç’te de yaşanması bekleniyor.

Uzman gazeteciler, bu doğumgünü davetinin Daniel için bir şans olduğunu açıkladı. Damat adayı Avrupa’daki kraliyet aileleriyle tanışmış oldu. 2002’de kep şapka ve kot pantolanlarıyla dolaşan Daniel aradan geçen zamanda “kendini geliştirdi” diye nitelendiriliyor. Kraliyet ailesinden haber geçen uzman muhabirlerin gazetelerde çalıştırılması boşa değil. Çünkü insanlar bu haberleri okumaya bayılıyor. O bir şey değil, olası düğün, enstitülere araştırma konusu oluyor. Şimdiden bu kadar konuşulan ve olacak gelişmeler, atılan adımlarla kestirilmeye çalışılan Veliaht Prensi Victoria ve Daniel’in ilişkileri kaç para ediyor hesaba yatırılıyor.

Bu haberler de olmasa insan bir kraliyette yaşadığını unutacak. Demokrasiden hiç ödün vermeden bir taraftan da kraliyetin sürdürülmeye çalışılması garip. Bu ülkenin ‘ulusal günü’ sadece iki yıldır çalışanlara izin verilen bir bayram olarak kutlanıyor. Onun öncesinde ulusal günün bayram ilan edilip tatil yapılması söz konusu değilmiş. Gurur duyucakları bir 19 Mayıs’ları yok, 23 Nisan"ları yok, Cumhuriyet Bayramlar"ı yok. Onlar da prensesleriyle sevinip üzülüyor. Topraklarında yıllardır savaş yaşanmayan bu ülke, kraliyet ailesiyle bir nebze milli kimlik duygularını sürdürmeye çalışıyor.