Ağırlaşan çalışma koşulları, ayaklar altına alınan mesleki itibar, savaş alanına dönen hastaneler, ölümlere kadar varan şiddet… 

İktidarda yirmi bir yılını doldurmakta olan AKP’nin en çok mağdur ettiği meslek grupları arasında en başta hekimler ve sağlık çalışanları yer aldı. 

Ancak onlar da bu yirmi bir yıl boyunca AKP’ye boyun eğmediler. 

TTB ve SES’in öncülüğünde AKP’nin sağlık “reformu”na karşı mücadeleyi sürdürmekten… 

Hastane bahçelerinde, alanlarda, meydanlarda “AKP sağlığa zararlıdır!” diye haykırmaktan çıkmaktan vazgeçmediler. 

Hastane toplantıları, nöbetler, basın toplantıları, kitlesel basın açıklamaları, yürüyüşler, “G(ö)rev” olarak adlandırılan fiili iş bırakmalar hiç durmadı. 

Bu süreçte öne çıkan mücadele aracı daha çok G(ö)REV etkinlikleri olsa da mitingler de yer aldı. 

***

Son “Emek Bizim Söz Bizim” mitingi 29 Mayıs 2022’de Ankara Anıtpark’ta yapılmıştı. 

Şimdiye kadarki en büyük sağlıkçı mitingi ise “Çok Ses Tek Yürek” sloganıyla 13 Mart 2011’de Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleşmişti. 

O miting “Sağlıkta özelleştirmeye karşı iyi hekimlik/Nitelikli sağlık hizmeti kampanyası”nın final etkinliğiydi. 

Miting çağrısında sağlıkta yaşanan bütün sorunların nedeni “Türkiye’de sağlık sistemi özelleştiriliyor, sağlık hizmetleri piyasaya açılıyor” olarak tanımlanmıştı. 

Kampanyanın hazırlıkları üç ay sürmüş… 

Start, Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşülmeye başlayacağı 17 Aralık 2010 günü tabip odalarının başkanlarının TTB önünden Meclis’e yürüyüşüyle verilmişti. 

Sonraki üç ay boyunca tabip odalarıyla birlikte illerde, hastanelerde, sağlık kurumlarında yoğun bir çalışma yürütülmüştü. 

Sonuçta 13 Mart 2011 günü o zamanlar daha taşınmamış olan Sağlık Bakanlığı’nın önünde toplanan otuz bin sağlıkçı “Çok Ses, Tek Yürek” olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük sağlıkçı mitingini gerçekleştirmişlerdi. 

***

TTB bugünlerde yeni bir “Emek Bizim, Söz Bizim" eylem süreci başlattı. 

Sağlık emek-meslek örgütlerinin temsilcileri üç hafta önce TTB’nin ev sahipliğinde basın emekçileri ile bir araya geldi. 

Buluşmaya TTB’yle birlikte aralarında Türk Dişhekimleri Birliği, SES, Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık-İş, Hekimsen, Hekim Birliği, AHEF’in de bulunduğu toplam on üç örgüt katılmış. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı piyasalaştırma politikalarından hak kayıplarına, hekimlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasından tırmandırılan şiddete kadar sağlık ortamının bir dizi sorun ile karşı karşıya olduğunu belirterek… 

“Kasım ayında büyük bir miting ile sözümüzü yükselteceğiz. Haklarımızı alamadığımız durumda iş bırakma da dahil olmak üzere yeni eylemlere yöneleceğiz.” demiş. 

***

Bugün hekimlik ve sağlık ortamının sorunları 2011 yılına göre bile kat kat artmış durumda. 

Hastaların hali ise hepten perişan. 

Bunun yanında bu kez daha uzun süreceği ve daha yıkıcı olacağı görülen yoksullaştırma programını da hesaba katarsak… 

AKP’nin ekonomi ve sağlık politikalarını bütünlüklü olarak hedefine koyan… 

İttifakları doğru belirlenmiş, takvimi iyi oluşturulmuş… 

Sadece hekimlerin, sağlık çalışanlarının haklarını değil, toplumun sağlık hakkını da içeren uzun soluklu bir mücadeleye bugün geçmişte olduğundan çok daha fazla ihtiyaç var. 

Nesnel koşullar da böyle bir mücadele için bugün çok daha uygun. 

Önümüzdeki 10 Kasım günü TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınma davasının muhtemel karar duruşmasının olduğunu da düşünürsek… 

Böyle bir miting hekimlerin TTB’ye sahip çıktığının görülmesi açısından da iyi olur.