Günlerdir Artvin halkının mücadele verdiği Cerattepe, Artvin’in Kafkasör yaylası yakınlarında yer alıyor. Müthiş bir doğası var, sanki yeryüzü cenneti. Kafkasör Şenliklerine katılmıştım. Orada yeryüzünün en muhteşem tabiatını gördüm... Ve o anda gerçekten yaşadığımı hissettim...

• • •

Şimdi orası yok edilmek isteniyor. Milletin “anasını çok seven” o malum firma, türlü ayak oyunlarıyla burada bakır ve altın çıkarmak istiyor. Oysa tüm bilirkişi raporlarında ve de Artvin’le ilgili yapılan çalışmalarda “verilecek tek bir maden arama ruhsatı, tüm Artvin’in doğasını açıkça yok edecektir” diyor.

Bu gerçek bilinmesine rağmen neden Cerattepe’de maden arama çalışması yapılmak isteniyor?.. Neden devletin tüm güçleri AKP iktidarının emriyle halkın üstüne üstüne gönderiliyor?..

Çok basit; vahşi sermaye yandaşı olan “din taciri” iktidarı kullanarak, çevre, doğa, dağ, taş yok olur demeden, rant ve kar peşinde koştuğu için!.. İnsana saygı duymayan, onun emeğini sömürerek semiren, anasını da, doğasını da yok sayan, bir ruh halinde olduğu için... İslam’ı kullanan ama onun kurallarını uygulamayan hırsız zihniyetin son vurgununu yapmak için!.. Ve en vahimi; “Kendilerini bu ülkeye ait olarak hissetmedikleri için!..” Her şeyi satabiliyorlar!.. Her şeyi kolaylıkla yok edebiliyor!..

• • •

Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan olayı başından beri yakından takip eden bir Artvinli. Siyaseti bir yana bırakmış. Memleketi için canını dişi takmış hemşerileriyle birlikte mücadele ediyor... Şöyle anlattı; “Cerattepe’de bakır ve altın madeni çıkarma hikayesi yaklaşık 10 yıldır sürüyor. Daha önce yerli ve yabancı firmalar buraya talip oldular. Hepsiyle mücadele ettik.6 kez mahkemeden döndürdük... Ayrıca MTA’nın bu madenle ilgili olumsuz raporları var!..”

Bayraktutan devamla; “Ama bu gün zorlu bir savaş veriyoruz. Çünkü bu kez işin içinde siyasal iktidarla organik bağı olan bir sermaye var...

2012’de Cerattepe madeniyle ilgili yeni bir ihale şartnamesi ilan edildi... Şartnamenin 9. maddesi çok ilginçti. ‘Bu ihaleye girebilmek için yılda 10 bin ton metal bakır çıkmak ve 500 bin ton tüvanan malzemesi (cevher) üretmek’ gerekiyordu.

‘Bu koşulları yerine getiren hangi firma var?’ diye dönemin Enerji bakanı Taner Yıldız’a sordum. Önergeme, ‘Cengiz Holding’e bağlı tek bir firmanın bu koşulları yerine getirdiği’ cevabını verdi. Böylece anlaşıldı ki, maden alenen, iktidar yakını ‘anamızı seven’ kişiye verilecekti.

Mücadeleyi artırdık!.. Duraksadılar ama geri adım atmadılar. Entrikaya devam ettiler! 2013’de MİGEM’in açtığı ihaleyi, Cengiz Holding’le iş ortaklığı olan ‘Özaltın İnşaat’ şirketi aldı. Maden 2 ay sonra, Kürecik bakır madenini işleten Cengiz Holdinge ait Eti Bakır’a rödovansla devir edildi.”

• • •

TMMOB bu konuyla ilgili 2014’de bir rapor hazırladı.Rapor, baştan aşağıya doğa ve çevre düşünülmeden, insanların yaşama hakkı yok sayılarak, bir yandaşa, nasıl çıkar sağlandığının ibret vesikasıdır!

Şartnamenin 9. maddesine rağmen madencilikle hiçbir ilgisi olmayan Özaltın şirketine ihalenin verilmesinden tutun da, Özaltın şirketinin rödövansla Eti Bakır’a devir etmesine kadar her şeyin usul ve yasadışı olduğu anlatılıyor...

Artvinliler; baştan sona kadar skandala dönüşen madeni ele geçirme sürecinde, ÇED raporuna karşı açtıkları yürütmeyi durdurma ve raporun olumsuzluğu ile ilgili kabul edilen taleplerinin Yargıtay’daki sonucunun da alınmasını istiyor!.. Hukuki prosedür bitirilmeden madenin açılmasına karşı çıkıyor!.. Madeni bir an önce açmak adına firmanın devleti de kullanarak, halkın üzerine yürümesine direniyor...

• • •

Şimdi Artvinliler; Direniyorlar!.. Çünkü Artvin’in üstü altından daha değerlidir diyorlar! Direniyorlar!.. Çünkü çevreyi, doğayı ve yaşam haklarını koruyorlar!.. Direniyorlar!.. Çünkü hukuk devletini yok sayanları deşifre ediyorlar!.. Direniyorlar!.. Çünkü, devleti soyanları, din tacirliği yapanları ve bu ülkenin kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekenlerin gücünü kırmak istiyorlar!.. Direniyorlar!.. Çünkü kan dökerek tek adamlığa soyunanlara can veren vahşi sermayenin zulmünden korkmadıklarını gösteriyorlar!..

Direniyorlar! Çünkü halkız ve varız diyorlar…

• • •

Vali, şiddet kullanarak halkın direnişini kırmak istiyor... Halkın haklı talebine karşı duruyor...

Artvin’e girişleri yasakladı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, eylem yapanları tespit ettikten sonra cezalandıracaklarını söyleyerek adeta halkı tehdit ediyor... Artvin’e atanan yeni yargıçlar, hak ve adaletten yana değil, iktidarın yandaşından yana olduklarını hissettiriyorlar...

İşte bunlar için Artvinliler direniyorlar!..

• • •

Bir hükümet düşün ki, ülkesinde can ve mal güvenliği kalmamış, tüm dünya gözünde saygınlığı kaybolmuş, bir yandan gençleri şehit oluyor, bir yandan Ankara’nın göbeğinde bombalar patlıyor, diğer yandan doğasına, kentine, kendine sahi çıkmak isteyen halkı şiddetle bastırıyor, direnenleri tehdit ediyor...

Böyle bir ülkede hukuktan, adaletten, demokrasiden bahsetmek mümkün mü?.. Buna rağmen bir iktidar, insanlarını baskı altında tutmaya devam ediyor!..

Cerattepe direnişi, kötü bir iktidarın oluşturduğu cerahati patlatmak üzere!..

Artvinliler sessiz halka örnek olmalı!..