Futboldaki küreselleşme ve profesyonelleşme süreci, futbolu bir spor etkinliği, bir oyun olma özelliğinden çıkartıp, ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüştürdü. Bugün artık futbol, sadece bir oyun olmanın ötesinde çağdaş popüler kültürün en etkili aparatı haline geldi. Futbol her ne kadar küresel bir kimliğe bürünse de, bizde oynana futbolu iyi anlamak ve iyi analiz edebilmek için yaşadığınız toplumun yöresel ilişki ritüellerini göz ardı etmemek gerek. İşte bu amaca hizmet edecek en önemli kıyas alan- ezeli rekabet diye anlamlandırdığımız ve tarihsel derinliğe sahip derbi maçlarıdır. Türkiye’nin en büyük seyirci potansiyeli olan ve İstanbul şehrine ait olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray takımları, hem sahip oldukları güç ile hem de rekabet boyutu ile bu analize katkı yapacak en önemli içeriklere sahiptirler ve her üç takım arasında yaşanan rekabet yüz yılın üstünde bir sürece sahip olmasının yanında, birbirlerinin var olmalarını ve kalite seviyelerini yükseltmelerine neden olmaktadır. Bu yüz yıllık rekabet sonucundan dolayı en çok etkilenen takım paydaşı taraftar grubudur. Dayanağı ise hem Türkiye’ye özgü sosyal ilişkiler içindeki değerli bir referansa sahip taraftarlık kimliğinin oluşması hem de bu kimlik üzerinden aidiyet duygusunun sağladığı kendini ifade etme şeklidir. Galatasaray’ın geçen sene yaptığı transferler ile Beşiktaş ve Fenerbahçe üzerinde bir baskı oluşturmasıyla birlikte, transferlerinin takıma olan olumlu etkisi sayesinde elde edilen şampiyonluğun bu sene içinde de bir başlangıç noktası olmuştur. 

Beşiktaş’ın temmuz ayında başlayan genel kurul taleplerinin oluşturduğu baskı ile birlikte yaşanan beş teknik direktör değişikliği ve özellikle Onana transferi ile bir türlü oluşturulamayan oyun düzeni, daha dokuzuncu haftada şampiyonluk yarışından kopmasına neden olmuştu. Galatasaray’ın Şampiyonlar Liginden elde etmiş olduğu katkı ve bu lige katılmasından dolayı devlet desteğiyle yaptığı sponsorluk anlaşmaları Ziyech, Zaha gibi oyuncuları da-verimlilikleri tartışılır-kadrosun katmasına yardımcı oldu. Beşiktaş’ta yönetime gelen Hasan Arat ve ekibi ise, teknik direktörlük konusundaki zaman kaybı ve beş oyuncunun kadro dışı bırakılması üzerine yaşanılan kaotik süreç, bilinen menajerlik grubu ile görüşülmesi sonucunda Fernandos’la anlaşılması ile affedilen oyuncularla birlikte, Baily’nin Villaraeal’e satılması ile Roiser’in Nice’e kiralık verilmesi takımın zaman kaybetmesin gerekçeleriydi. 

*** 

Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi maçları, daha sonra UEFA Avrupa Ligine kalarak oynadığı Sparta Prag maçı-sonuç olarak ciddi şekilde maddi sportif başarısızlığa neden oldu. Anacak, takımın üst seviyede maçlar yapmasının sağladığı avantaj sayesinde, geçen seneden beri oyuncular üzerinden oluşan bir şablonun-birtakım eksikliklerle birlikte oturmasına da yardımcı oldu. Başkan Sayın Arat’ın Avrupa’da transferin bitmesi üzerine yapılmasını planladığı fırsat transfer stratejisi sonucunda, Muçi ile Al Musrati transferine-bonservis ve üç yıllık maaşlar dahil 37,4 milyon avroya para ödenmesi; beklentilerin büyük olmasına neden oldu. Worrall ile Swenson transferlerine rağmen haliyle beklenti bu iki oyuncu üzerinde yoğunlaştı-yoğunlaşacak. İşte bugün bu iki takımın yapacağı maç birçok açıdan analiz edilmesi gereken gerekçeleri içinde barındırmaktadır. 

Galatasaray sezon başından beri bir sol bek sıkıntısı ile maçlara başladı ve istenilen performansın alınamaması neticesinde Köhn ile anlaşmaya varıldı. Bu sırada Boe’nin Bayern Münih transferi sağ beke Aurier’in alınmasını sağlasa da sakatlık gerekçesi Kaan Ayhan’ın oynamasıyla birlikte, takım savunma stratejisinin de en sıkıntılı yeri konumundadır. Galatasaray ön baskıyı Türkiye’de yapan iyi takımların başında gelmektedir. 3. bölge hücum oyunu kurgusunda İcardi, Kerem Aktürkoğlu, Mertens, Barış ve Kerem Demirbay’ı çok etkili kullanabilmektedir. Beşiktaş’ın önceliği-Karagümrük takımının yaptığı gibi-bu baskı koşullarını ortadan kaldıracak oyun kurgusunu bulmak olmalıdır. Çünkü, Beşiktaş’ta arka oyun kurgusu içinde Masuaku dışında baskıya rağmen geçiş oyunu içinde topu kullanacak oyuncu sıkıntısı yaşamaktadır. Beşiktaş oyunu mümkünse ikinci bölgede ve oyun temposunun da kontrolünü de elinde tutmalıdır. Özellikle Galatasaray’ın 3.bölge hücumda 5’li hatta bazen 6’lı oyun organizasyonu Beşiktaş’ın set oyunu içinde son derece disiplinli ve bütüncül oynamasının sebebi olmalıdır. Bir hat bozukluğu veya bireysel hata skora neden olabilir. 

***

Galatasaray’ın en kuvvetli olduğu orta blok oyuncu profili ki Muslera’dan başlayıp Nelson-Abdülkerim, Sancez, Torreara, Demirbay, Mertens ve İcardi oyunu tutan ana figürlerdir. Oyundaki tek handikapları Aktürkoğlu’nun sürekli toplu ve topsuz koşularla İcardi’nin arkasında boşalttığı alanlara yönelmesi takımın sağ kanattan ikili oyununu engellediği gibi, hücumda bekin oyunu tek oynamasına ve savunmada da sol stoperin-Abdülkerim veya Nelsson’un-bek kademesine gelmesinden dolayı merkezi boşalarak rakibin pozisyon bulmasına neden olmaktadır. İşte bu kanatta Onur veya Swenson’la Köhn kontrolü sağlayıp, Rashiska ile tek pas üzerinden-ki Sparta Prag bunu yaparak Galatasaray’ı yendi- hızlı atak oyununa çıkabilirse Cenk, Muçi ve özellikle Semih’in katkısı ile gol şansını yakalayabilir. Galatasaray’ın kuvvetli olduğu merkez hat karşısında Amartey, Al Musrati ve Muçi ile oynaması denge bakımından önemli olur. Fernandes’in olmaması büyük kayıp tabii… Defans kurgusundaki sıkıntıya rağmen, yüksek beklentilere sahip Al Musrati ile Muçi geçiş oyununda kilit oyuncular olmalıdırlar. Cenk’in kutu dışında ancak pas transferine katkı yaparken Semih ve Rashica’nın koşu kulvarlarına muhakkak sonuç pasları almaları gerek, çünkü Galatasaray karşı atağa karşı savunma zafiyeti yaşamaktadır ve bugün bu derbi Al Musrati ile Muçi için önemli bir değerlendirme maçı olacaktır. Maçın sonunda ortaya çıkacak olan sonucun etkisi her iki takımın kendi iç dinamiklerinde çok daha fazla tartışmaya sebep olacaktır. Umarım Halil Umut Meler maçı idare etmez yönetir!