İsveç devletini soydular. Hem de öyle gizli kapaklı işlerle değil. Alenen. Yeri belli, saati belli. Geçen hafta içinde, salı günü öğlenen sonra, hırsızlık gerçekleşti. Devletin memurları ve...

İsveç devletini soydular. Hem de öyle gizli kapaklı işlerle değil. Alenen. Yeri belli, saati belli. Geçen hafta içinde, salı günü öğlenen sonra, hırsızlık gerçekleşti. Devletin memurları ve polisi soygun sonrası, sizin de bir yerlerden aşikâr olduğunuz gibi, olay karşısında çaresiz kaldı. Tahmin edeceğiniz üzere de soyguncular ortadan kaybolmayı başardı. Devleti soyanlar, alışılagelmişin tersine, öyle sahte belge, sahte imza, sahte evrak kullanmadılar. Silahlı soygun yaptılar. Kimseye bir zarar gelmedi. Olan devletin paracıklarına oldu. Soygun, devletin kumarhanesinde gerçekleşti. İnsana “Haydan gelen huya gider” dedirtecek bir soygun hikâyesi yaşandı.
Devletin 4 ayrı şehirde, İsveç’in “Milli Piyango İdaresi”ne kurdurduğu 4 kumarhanesi var. Bu dört mekân dışında uluslararası kullanıma açık işletilen kumarhane yok. Bazı restoranların, otellerin ve yolcu taşımacılığı yapan büyük gemilerin belli bölümlerinde, kumar oynanan makineler olsa da bu şekilde bir yapılanmaları yok. Devletin kurdurduğu bu kumarhanelerin gelirlerinin büyük kısmı, aynı diğer şans oyunlarında olduğu gibi devletin kasasına giriyor. Devlet, kumarhane açarak yeni bir işkolu yarattığını, kumarhanenin resmi internet sitesinde övünerek duyurmuş. Buralarda çalışan bin kişi var. Çalışanların yaş ortalaması 29. Uluslararası bir kimlik için kumarhane çalışanları özenle seçilmiş. Kadroda, 40 değişik, ikinci hatta üçüncü bir dile sahip olan çalışanlar var. İşletilen bu 4 kumarhanenin 2006’daki kârı 428 milyon kron olarak açıklanmış. Yine 2006’da buraları 1 milyon 64 bin 720 kişi ziyaret etmiş. Kazancı kalem kalem belli olsa da başkentteki kumarhaneden soygun sırasında ne kadar bir paranın çalındığı belli değil, en azından açıklanmadı.
Soygun ihbarı üzerine Stockholm’deki kumarhaneye gelen polis, maskeli iki kişinin, kasino personelini ellerindeki ateşli silahlarla etkisiz hale getirdiğini ve soyguncuların bindikleri bir motosikletle kaçtıklarını öğrendi. Birçok polis ve polis helikopterleri başkenti didik didik aradı. Karadan ve havadan takipler bir sonuç vermedi. Soyguna tanık olanların ifadelerine başvuruldu. Hırsızlık olayı sonrasında basın yoluyla gazetelerden halka, polisin verdiği mesaj ilginçti. Polis merkezi, soyguncuların çok tehlikeli olduğunu ve vatandaşların bu kişilerden uzak durmasını tavsiye etti. Hangi ülkenin vatandaşı, devleti soyanları tanıyor ki? Uzak durmaya ya da yakasına yapışmaya karar versin.
İşin ilginç yanı bu kumarhanelerde kumar oynamak isteyen 20 yaşını doldurmuş herkes, kasino girişinde kayıt altına alınıp fotoğraflanıyor. Kimin kumarhaneye girdiğinin kaydı tutuluyor. Vesikalık fotoğraf için oracıkta pozunu verip senden istenen belgeleri doldurduktan sonra kumar masasına oturabiliyorsun. Vatandaşı maskeli kumarhane hırsızlarından uzak durmaya çağıran İsveç polisi, devletin soyulmasına pek alışık değil herhalde. Bizde devlet soyulacaksa yüze değil, yapılan işe bir maske geçirilir. İşin maskesi ortadan kalktıktan sonra bile yüzler kızarmadığı için ortada uzak durulacak kimse olmaz. İsveç’te devleti soyanların bir yüzü varmış da maskeyle kapatmayı uygun görmüşler.
Aslında bu haftanın olayı, bilenlerin çok iyi bildiği, İphone denilen, aklınıza gelebilecek her türlü özelliğe sahip bir cep telefonunun İsveç’te satışa çıkması olacaktı. Amerika’da bu telefon piyasaya sürüldüğü gün, satış dükkanlarının önünde inanılmaz kuyruklar oluşmuştu. İnsanlar satış mağazalarının önünde bir gece önceden kuyrukta uyumuş, uzayıp giden sıralarda taburesini, masasını açıp dama oynayanlar fotoğraflanmıştı. Amerikan merkezli bir bilişim devi şirketinin, cep telefonunu bulan kuzey insanlarına, satacağı bu telefona ilginin nasıl olacağı merak konusuydu. Beklenenin çok altında bir ilgi gösterildi. Olay, zaten meraklılarının bu telefonu, Amerika’dan getirtip şifrelerini kırdırıp kullanmaya başlamasıyla bağdaştırıldı. Haftalardır özellikleri anlatılan, bilmem kaç ay öncesinden İsveç’te ne zaman şatışa sunulacağı duyurulan cep telefonu, kendine bir piyasa bulamadı. Bu haftanın vurgununu Amerikalı bilişim şirketi değil, kasino soyguncuları yaptı.