Durun, siz kardeşsiniz!
7 Şubat MİT kriziyle çatlayan, 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’yla kırılan, kanlı darbe girişimiyle patlayan vazonun kırıntıları yerlere saçıldı. Fonda “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı, dillerde “Bitsin bu hasret” varken yenilen hurmalar; sadece ordu, emniyet, bürokraside değil AKP saflarında kısmi de olsa bir temizlik olacağını gösteriyor.
Parti içindeki temizlik genelgesinin ardından bir vatandaşın başvurusu üzerine savcının Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Suat Kılıç ve Sadullah Ergin’in ‘FETÖ üyeliğine’ ilişkin suç duyurusunu kabul etmesi ilginçti. Birkaç yıl önce “Cemaat devleti ele geçirdi iddiasına kargalar bile güler” diyen bu isimlerin bugün “Kandırıldım”a sığınmasına bakalım yargı ne diyecek.
•••
Savcılık işini yapadursun, AKP kulislerinden sızan bir bilgi bu haftaya damgasını vuracak gibi görünüyor. Son MKYK’da, tümgeneral kardeşi darbeden tutuklu olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin istifasının istendiği konuşuluyor. Başbakan Yıldırım’ın “Kardeşinin hesabını ondan soramam” diye sahip çıktığı Dişli, istifa baskısı üzerine MKYK toplantısını terk etmiş.
•••
Daha ilginç bir arka plan bilgisini dünkü Cumhuriyet’te Emine Kaplan aktardı. Cumhurbaşkanı, darbe girişimi öncesi Dişli’yi çağırarak, “Kardeşinin FETÖ’cü olduğuna ilişkin bir not var” demiş. Dişli, “Söz konusu bile olamaz. Olursa intihar ederim” yanıtı vermiş. Belli ki ordudaki kardeş böylece “görev”ine devam etmiş.
Eski Genelkurmay Başkanı Özel de, Askeri Yargıtay Üyesi Muharrem Köse’ye “Paralel misin?” diye sormuş, hayır yanıtı üzerine görevine devam ettirmiş. Bu iki diyalogdan da anlıyoruz ki devletin tepesi, birilerinin FETÖ’cü olup olmadığını araştırmak için “mülakat” yolunu seçmiş.
***
Parsel parsel eylemişler dünyayı
7 Haziran seçimlerinden önceki ‘parsel parsel’ polemiğini hatırlarsınız. Arınç ile Gökçek’in kavgasının sonunun bir yere varmayacağı belliydi. Ama itiraf edelim Arınç’ın “Ankara’yı parsel parsel cemaate sattı, 7 Haziran’dan sonra açıklayacağım” resti AKP safları dahil herkeste epey heyecan yaratmıştı.
Cemaat konusunda daha önceden ayamadığı için “Bana ahmak diyebilirsiniz” diyen Arınç “parsel” meselesinde bir yıldan fazla süre suskun kalınca, sivil toplum harekete geçti. TMMOB’a bağlı Ankara Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, cemaate peşkeş çekilen arazileri tek tek açıklamaya başladı.
Bakalım İstanbul’da yapılan talanı kim açıklayacak? Topbaş’ın Genel Sekreter Yardımcısı’nın istifası, Türkiye’nin en pahalı kentindeki yapılan vurgunları kapatmaya yetecek mi? Hep birlikte göreceğiz...
***
Peçete ile anayasal düzeni yıkmak
Bursa’da darbeden tutuklanan İl Jandarma Komutanı’nın cezaevinde parmak izi alınmış. Bu işlemden sonra komutanı lavaboya götüren ve ardından peçete veren başçavuş gözaltına alınmış. Peçete vererek “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”ten 20 yıl hapsi isteniyor. Siz siz olun, kimseye peçete uzatmayın. Bırakın ıslak kalsın.
***
Ciğeri kediye emanet etmek
AKP’nin 15. kuruluş yıldönümünde, 11. Cumhurbaşkanı Gül şöyle buyurmuş: “Gerek dini cemaat olsun, gerek siyasi bir yapı olsun eğer herkes aklını fikrini bir kişiye emanet ederse sonu böyle olur.” Siyasi yapılarla nereye mesaj gönderdiğini bir kenara koyalım. AKP’nin Gülencileri tasfiye ederken diğer cemaatlere çaktığı “Sizin içiniz rahat olsun” selamını da hatırlatarak soralım... “Aklınızı tek bir kişiye emanet etmeyin” diyen Gül, cemaatlerin demokratik bir yapı falan olduğunu mu düşünüyor gerçekten?
***
Bu bahsi açmayalım lütfen...
Erdoğan ve malum medyanın en iyi kullandığı malzemelerden biri, “Muhtar bile olamayacak” haberiydi. 1999’da 10 ay hapis cezası aldığı için tüm siyasi hakları elinden alınan Erdoğan, gerçekten o yıllarda yasa gereği muhtar bile olamıyordu. Baykal’ın jestiyle bu engel kalktı, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanlığına giden yol açıldı. AKP’li Orman Bakanı Eroğlu’nun “5 çocuktan aşağı olanı genel müdür yapmayacağım” sözü, tartışmalı o manşetleri hatırlattı. Aman Sayın Bakan, “Şu olamaz, bu olamaz” bahsi sıkıntı yaratmasın? Malum Cumhurbaşkanı’nın 4, Başbakan Yıldırım’ın 3 çocuğu var. Hatırlatmış olalım. Size “Ben genel müdür bile olamayacak biri miyim?” sitemi gelmesin sonra...