Bu başlık Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün isyanının sesidir.

Son yirmi yıl içerisinde, son başkan Süleyman Seba’dan sonra gelen yönetimlerin Beşiktaş’a verdiği zararın bir tepkisidir.

Kulübün kültürel ve ahlaki değerlerine zarar veren ve hala devam eden sürecin dışa vurumudur.

Maalesef süreç devam etektedir…

Yeni yönetimin başlattığı yardım kampanyası ile kulübe gelir getirme çalışmasının toplumdaki yansımalarından farklılıklar oluşması çok normaldir. Türkiye’de futbolun duygusal bir oyun olması, mağdur konumu kullanan herkes için bir karşılık bulmasına neden olmasıyla beraber çok da kolaydır.

Bunun hacmi hiç önemli değil.

Ama işin zor yanı ortada duran gerçeklerdir.

Öncelikle yardım almak doğru bir stratejidir. İçeriği ve şekli iyi düzenlendiği taktirde… Ama bunun için tüm kulüp aygıtlarının kullanılıp kullanılmadığının detaylarını ortaya koymanız gerekmektedir. Eğer elinizde çözüm için olanaklar varsa bunları bir kenara koymak, ya da bilerek ortaya çıkartmamak suretiyle mağduru oynamak doğru değildir. Bunun ters tepmesi herkese zarar verir.

14 Mart 2018 tarihli Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesine Hakimliği’ne iletilmesi suretiyle kesinleşmiş olan bir davanın sonucunda ve Nisan ayında Yargıtay tarafından verilen kararın mahkeme taraflara tebliğ edilmesine rağmen, bugüne kadar kamuoyu ile paylaşılmayan bu kararın açıklamasını yönetim yapmak zorundadır.

Çünkü ortada bir dava var ve davayı kati suretle BJK kazanmıştır.

Hürser Tekinoktay’ın açıkladığı bu kesin kararın ki kimsenin ortaya çıkartma gibi niyeti de olmamasına rağmen, Yıldırım Demirören Fulya Davasında kulübü 100 milyon dolar zarara uğratması ile ilgili on yıl süren davayı, Beşiktaş için mücadele eden Sayın Tekinoktay’ın kazanması ve kulübe bunun tebliğ edilmesi ile beraber, kulübün bunu hiç olmayacak bir şekilde temyize götürüp paranın tahsilini engellemesinin karşılığını, ya da daha açık söylemek gerekirse Beşiktaş çıkarlarını düşünmemenin karşılığına rağmen, Yargıtay kulübün elini kuvvetlendirecek bir karar daha aldı. Yönetim neden saklamaya çalışıyor bu kararı anlamak mümkün değil?

Sanırım bunun karşılığı Genel Kuruldaki oy pusulalarında saklı!

Şimdi ortada Beşiktaş Kulübünün alması gereken ve Yargıtay tarafından onanmış 100 milyon dolarlık para bulunmaktadır.

Bu parayı tahsil etmemek veya tahsil edilmesi gereken bu parayla ilgili herhangi bir pazarlık yapmak bu yönetimi tarih önünde sorumlu kılar.

Ortada böyle bir gerçek varken, bu pandemi süreci içinde insanların sevgilerine karşılık çok zor şartlarda verecekleri yardım paralarının içeriği doğru olması için, bu paranın ne olduğunu ve ne zaman tahsil edileceğini yönetimin açıklaması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Beşiktaş’ın finansal borçları 29/02/2020 tarihinde 1.6 milyar TL’dir. Bu finansal borçların gerek TL, gerekse yabancı maliyeti (kur farkı ve faiz) %20-22 civarında seyrederken, tüm borçların Mart başından itibaren piyasada geçerli %7-8 oranıyla TL cinsinden krediye dönüştürülmemesinin ek maliyeti aylık; 20 milyon TL’dir. Bu yapılandırılmanın bitirilmesi halinde kulübün bu maliyetlerin azalmasından dolayı elde edeceği tasarruf 240 milyon TL olacaktır. Fakat, Mart ayından itibaren bugüne kadar bu yapılandırmanın yapılmamasının ek maliyeti 80 milyon TL’ye de ulaşmıştır. Sayın Tamer Mert’e yardımları için teşekkür ederim, çünkü bu konular hassas ve bilen kişilerin yönetmesi gereken konular. Esnaflıkla olacak işler değil.

Şimdi bu iki konunun BJK’ye toplam katkısını düşündüğümüz zaman, bu 20 TL’lik yardımlara gerek kalmadığı çok rahat anlaşılmaktadır. Hatta yeniden bir yapılanma ile kulübün geleceği için ciddi bir refah pozisyonunun da yakalanacağı kendini belli etmektedir.

Bir algı manipülasyonu ve duygusal tepkiler ile kamuoyu yaratmanın gerçeklerle bir ilgisinin olmadığı çok net ortadadır. Burada BJK’nin çıkarına göre hareket edip etmeme durumu söz konusudur.

Elektrik faturası üzerinden manipülasyon BJK için üzücü bir yönetim paylaşımıdır ki kulübü bu konuma getirmemek gerek.

Hele hele Makinacı (!) Adnan Beyin ‘mezar’ çalışmaları yaparak BJK’nin geleceğini bir yönetici olarak ne olduğunu tasvir etmesi gerçekten camiayı yaralayacak boyutta.

Çok yazık!