PEN Duygu Asena Ödülü’nün ikincisi önceki akşam Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılan bir törenle Handan Çağlayan ile Ayşe Gül Altınay-Yeşim Arat ikilisine verildi....

PEN Duygu Asena Ödülü’nün ikincisi önceki akşam Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılan bir törenle Handan Çağlayan ile Ayşe Gül Altınay-Yeşim Arat ikilisine verildi.

Bu yıl araştırma inceleme dalında yapılan çalışmaları değerlendiren ödül jürisi “Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet” adlı araştırmalarıyla Altınay-Arat’ı ve “Analar Yoldaşlar Tanrıçalar” adlı kitabı ile Handan Çağlayan’ı ödüle değer buldu. Duygu Asena Ödülü bu iki çalışma arasında bölüştürüldü.

Bu yılki Duygu Asena Jürisi, Nobelli yazarımız Orhan Pamuk, Fatmagül Berktay, Nazan Aksoy, Aslı Güneş, Serpil Gülgun, Müge İplikçi, Pınar Selek, Nükhet Sirman, Şirin Tekeli ve “Latife” adlı kitabıyla geçen yıl verilen ilk Duygu Asena Ödülü’nü alan İpek Çalışlar’dan oluşuyordu.

Aslında çoğaltıldı demek daha doğru olur. Bölüştürüldü denilince akla bir ödülü ikiye ayırarak vermek gibi algılanabiliyor. Oysa Hüsamettin Koçak’ın tasarımı olan Duygu Asena imzalı harika heykelden iki adet yapılmıştı. Böylece ödül “çoğaltılmış” oldu.

Ödül gecesi sanatsal bir şölen havasındaydı.

Grup Bulutsuzluk Özlemi, Derya Alabora, Gülay, Aylin Aslım, Tuğçe Tuna, Feminist Kadın Çevresi Müzik Topluluğu geceye katılanlara doyumsuz anlar yaşattılar.

Amargi Kadın Dergisi, PEN ve KASDAV’ın (Kadıköy Belediyesi Vakfı) hazırladığı geceyi Deniz Türkali ile Ayşegül Sönmez sundular.

Kazananlara Duygu Asena Ödülü’nü kardeşi İnci Asena tarafından verildi. Geçen yıl PEN Yazarlar Derneği’nin yönetim kurulunda yaşanan tatsız bir gelişme İnci’yi çok yaralamıştı. Yeni seçilenler arasından bir kadın yazar “Kadının Adı Yok’tan, Adıvar’a geçeceğiz” diyerek Duygu Asena Ödülü’nü kaldırdıklarını açıklamıştı. O hanımın o zamanki açıklamasına göre söz konusu ödülün Duygu’dan alınıp Halide Edip Adıvar adına verilmesi planlanmıştı.

Sonra “aklı  selim” ortaya çıktı, Duygu ile Adıvar karşı karşıya getirilecek iki isim olmadığına karar verildi. Ödülün Duygu Asena ismiyle devamında karar kılındı.

Önceki gece bir Hollywood yıldızı görünümüyle sahneye gelen İnci Asena, Duygu’nun kardeşi olduğunu gösterdi. Ablasının manevi kişiliğine karşı yapılan haksızlığın ne anlam ifade ettiğini “Duygu’sal” bir üslupla seslendirdi:

-PEN’in Duygu Asena için bir ödül vermesi Duygu Asena’ya bir şey katmaz, vermemesi de onun isminden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Duygu’nun yaptıkları, yaşadıkları, tartıştırdıkları, değiştirdikleri, gazete yazıları, dergileri ve kitapları orta yerde duruyor!

İnci’den sonra mikrofona gelen PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel de geçen yıl yaşananların bir hata olduğunu kabul ederek şöyle dedi:

-Hem Duygu Asena’dan hem İnci Asena’dan özür diliyoruz! Olmaması gereken bir şey yaşadık. Ama geride kaldı, Duygu Asena Ödülü ileriki yıllarda uluslararası çalışmalara da verilecektir!

Duygu Asena Ödül gecesi Bulutsuzluk Özlemi’nin şarkılarıyla ve Duygu’ya olan özlemlerin depreşmesiyle sona erdi. Geceye katılan herkesin içinden geçen cümle ise İnci’nin sahnede yaptığı konuşmanın finaliydi:

-Duygu seni çok özledim!

Not: Dün bu köşedeki yazı bir iletişim kazası sonucu yanlışlıkla  yayınlanmıştır. Özür Dileriz. N.A.