Enflasyonun nedeni kredi kartları mı?
Kart harcamalarını örnek gösteren Şimşek, enflasyonun faturasını tüketiciye kesiyor. Ancak kredi kartlarında en sert harcama, kamu ve vergi ödemeleri.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun talebin aşırı yüksekliğinden kaynaklandığını tespit ediyor ve dolayısıyla faturayı tüketiciye kesiyor. NTV’de 11 Eylül’de katıldığı programda, kredi kartı harcamalarının enflasyon oranının çok üzerinde olduğunu dile getiren Şimşek, kredi kartı harcamalarını kısıtlayacaklarını söylüyor. Bu sayede, enflasyonun beli kırılacak.
Hastalığa doğru teşhis koymadığınızda, tedavinin de doğru olmasını bekleyemiyorsunuz. Kredi kartı harcamaları Şimşek’in dediği gibi artıyor fakat verilere daha yakından bakıldığında bu artışın nedeni daha net anlaşılıyor. O halde gelin, Türkiye’nin kredi kartıyla kurduğu ilişkiye daha yakından bakalım.
NAKİT SİSTEMİ ÇALIŞIYOR MU?
Piyasa işlemlerinde parayı kullanırken 2 yöntemimiz var. Birincisi dijital, diğeri nakit. Eğer nakit sistem yeterince işlevsel değilse dijital sistemler daha fazla talep görüyor. Nitekim Türkiye’nin nakit sistemi enflasyonla birlikte bozuluyor. TCMB verilerine göre, piyasada dolaşımda 440 milyar TL nakit bulunuyor. Fakat değerin yüzde 64’ünü 200 TL’likler, yüzde 28’ini 100 TL’likler oluşturuyor. Dolaşımdaki paranın yüzde 92’sini en büyük küpürlü banknotlar oluştururken nakit sistemi doğru çalışabilir mi? Haliyle “Abi kredi kartıyla ödeyemez misin?” ifadesini kasada çok daha sık duyuyoruz. Kimse yanında 1 TL, 50 Kuruş gibi bozukluklar taşımak istemediğinden, piyasada bozukluklar da bulunmuyor. Hatta 5-10 TL’ler de artık bozukluk muamelesi görüyor. Normal şartlarda nakit yapılan ödemelerde bile artık “IBAN atayım mı?” sorusuyla karşılaşıyoruz. Çünkü kimsede para üstü verecek bozukluk yok. Çarşı, pazar alışverişinizi nakit parayla yapmaya kalksanız, bir balya para taşımanız gerekiyor.
200 TL’liklerin sayısında da ciddi artış yaşanıyor. 2021’in ağustos ayında dolaşımda 383 milyon adet 200 TL bulunurken, bu sayı geçen yılın ağustos ayında 803 milyon adede, bu yılın ağustos ayında ise 1 milyar 430 milyon adete yükselmiş. 200 TL’lik banknotların adedi 2 yılda 4 katına çıkmışken, böyle bir piyasada nakit ödeme sistemi çalışır mı? Çalışmayınca kredi kartına eğilim artmaz mı? Kredi kartı harcamaları arttı diye, enflasyonun aşırı talepten kaynaklandığı teşhisi ne kadar doğru olur?
E-TİCARETİ NE YAPACAĞIZ?
Nakit ödeme sisteminin bozulmasının yanı sıra, temassız ödeme seçeneğinin yaygınlaşmasıyla birlikte kredi kartına olan talep de artıyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) verilerine göre, geçen yılın temmuz ayında 92 milyon 103 bin kredi kartımız varmış. Bu yılın aynı döneminde bu sayı 109 milyon 826 bine çıkmış. Sadece 1 yılda kullandığımız kredi kartları 17 milyondan fazla artmış. Sisteme günde ortalama 49 bin kredi kartı daha eklenmiş. Bunca kredi kartı sadece perakende alışverişler için değil, pandemiden beri hayatımızda daha fazla yer işgal eden e-ticaret için de kullanışlı. Enflasyon kafamızı karıştırmasın diye işlem tutarlarına değil, işlem adetlerine bakalım. Pandemi öncesinde 2019 yılının temmuz ayında internet üzerinden kredi kartıyla 51,7 milyon adet işlem gerçekleşmiş. Bu yılın aynı döneminde işlem adedi sayısı 199,4 milyon adet. E-ticaretin bu hızda yaygınlaştığı bir ortamda, kredi kartı sayısında ve kredi kartı harcamalarında artış oluşması normal değil midir? Bu artışa bakıp, enflasyon yüksek talepten kaynaklanıyor demek ne kadar doğrudur?
KREDİ KARTINI NEREDE KULLANIYORUZ?
Bu yılın temmuz ayında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yurtiçinde bireysel kredi kartlarıyla 641 milyar TL’lik alışveriş yapmışlar. Geçen yılın aynı döneminde bu tutar 267 milyar TL’ymiş. Yıllık artış yüzde 140! Mehmet Şimşek de diyor ki, enflasyonun neredeyse 2 katı oranında kredi kartı harcaması gerçekleşmiş.
BKM verilerine göre bu dönemde bireysel kredi kartı harcamalarında en sert artış hangi kalemde biliyor musunuz? Cevap, kamu ve vergi ödemeleri… Geçen yıl temmuz ayında bu kalem için bireysel kredi kartlarından 11,4 milyar TL harcanmış, bu yılın aynı döneminde bu tutar 42,7 milyar TL’ye ulaşmış. Yıllık artış yüzde 284! Kredi kartı harcamalarında vergi ödemelerinden daha sert artan bir başka kalem yok. Şimşek vergiye zam üstüne zam bindiriyor, kredi kartı harcamaları artınca da, bunu kısmamız lazım diyor. Kısmanın yolu belli değil mi?
Fakat kredi kartlarının sadece vergi ödemelerinde kullanıldığını söylemek de yanlış olur. İkinci en sert artış, 6 Şubat Depremleri nedeniyle “Müteahhitlik İşleri” kaleminde yaşanmış. 6 Şubat nedeniyle demek doğru çünkü, veriler artışın mart ayıyla birlikte keskinleştiğini gösteriyor. Geçen yılın temmuz ayında kredi kartlarından bu kalem için 3,7 milyar TL harcanırken, bu tutar depremin yaşandığı şubat ayında 5,3 milyar TL’ye yükselmiş. Yani 7 aylık artış yüzde 43. Fakat şubatın ardından bu kalemde patlama yaşanmış ve temmuz ayında harcama tutarı 12 milyar TL’ye çıkmış. Şubattan bu yana artış yüzde 126. Geçen yıla göre artış yüzde 224. Deprem oldu diye kredi kartlarından müteahhitlik harcamaları artıyor, Mehmet Şimşek tüm bunları atlayarak, kredi kartı harcamalarına dikkat çekiyor. Tüm bunları kenara atıp, enflasyonun tüketici talebinden kaynaklandığını iddia ederek, kemer sıkma politikasını meşrulaştırmaya çalışmak doğru değil. Enflasyonun mutlaka talepten kaynaklanan bir yönü var. Fakat tek nedeninin talep olmadığı da ortada. Fakat maalesef Şimşek, talebi kısmaktan başka bir tedavi bilmediğinden, kredi kartı harcamalarını örnek gösteriyor.