Geçen pazar yani 10 Haziran tarihli Taraf Gazetesinde, Emre Uslu önemli bir yazı yazdı.
Başlık müthiş bir iddia taşıyordu…
Barış olduğu anda “Güneydoğu’da görev yapan askerler ve polisler savaş suçlusu olarak yargılanacak.”
Yazının devamında dehşet veren iddialar sıralanıyordu…

****

Uslu’ya göre;
Başbakan Erdoğan’ın görevlendirdiği Hakan Fidan ve MİT temsilcileri ile PKK’nın Oslo’da yaptığı protokolde yukarıdaki korkunç iddia kaleme alınmıştı.
Üç paragraflık giriş ve dokuz maddeden oluşan bu mutabakat metni Hakem Devlet olan ABD temsilcilerinin imzası ile arşivde bulunmaktaydı.

****

Uslu yazısında devamla, doğrudan Erdoğan’ı itham eden bazı olayları da anlatıyor ve bu olaylardan “Başbakanın sorumlu” olduğunu açıklıyordu.
Dile getirdiği örnek olayları şöyle sıralıyor ve;
.İstanbul’da belediye otobüsüne atılan Molotof ile yanarak ölen Serap’ın bu eylemini organize edenlerin,
KCK Sözleşmesini yazanların,
.KCK Operasyonlarını” polis yapıyor diyerek” PKK’yı polislerin üzerine saldırtarak şehit edilmesini sağlayanların MİT olduğunu iddia ediyordu!...

****

Bu yazıya bu güne kadar hiç kimse ve hiçbir kurum cevap vermedi…
Bekir Coşkun’un yazısından alınan,İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın konuşmalarını yanlış anlayan ama yine de açıklama yapmaktan geri durmayan TSK ses çıkarmadı!..
MİT sustu!
AKP sustu!
Başbakan sustu!..
İşin ilginç yanı; PKK deyince ayranı kabaran, asker deyince gözleri yaşaran MHP bile bu yazıdan söz etmedi…
CHP’de üzerine gitmedi…

****

Hiç kimse bu iddiaları görmedi mi?..
Okumadı mı?
Yoksa Emre Uslu bilinir, “ne yazsa yeridir mi?” diye düşünüldü!..

****

Bu yazıdaki iddiaların okunmamış olması mümkün değil!..
Farkında olunmamış olması da ihtimal değil!
Çünkü bu yazı 10 Haziran’da TV8’de yayınlanan 8.GÜN programında konuşuldu.
Ayrıca Ümit Özdağ Yeniçağ gazetesindeki köşesinde dile getirdi.

****

Kimseden ses çıkmamış olması manidardır.
“Sükût ikrardan gelir!..” Özdeyişi demek ki haklıdır!..

****

Bu yazıdan anlaşılan en temel görüntü, Başbakan ve cemaat arasındaki tartışmanın muazzam bir kavgaya dönüşmüş olmasıdır!..
Özel Yetkili Mahkemeleri bahane ederek Başbakanın söylediği ”Devlet içinde devlet oldular” sözünün gittiği yer belli.
Kast edilen “The cemaat” olunca, Uslu’nun yazısı daha da iyi anlaşılıyor…
Mavi Marmara olayı ile başlayan, Kürt Sorununun çözümünde ciddi düşünce çatışmasına giren, devlet içindeki kadrolaşmada iyice çelişkiler yaşayan AKP/The Cemaat ayrışması iyice gün ışığına çıkıyor…

****

İddiaya göre Emre Uslu bu yazıyı savcılığın MİT Müsteşarı hakkında hazırladığı soruşturma dosyasındaki belgelere dayanarak yazmış…
Aylar önce gündeme gelen “MİT yöneticilerinin sorgulanması talebine” iktidar garip bir “telaşla” yaklaşmıştı...
Daha sonra basına sızan dosyadaki bilgi ve belgeler başta Başbakan olmak üzere, AKP’yi adeta panik havasına soktumuştu..
Aceleyle MİT Müsteşarını korumak adına çıkarılan yasanın gerisinde bir şeylerin olduğu sezilmişti..
Emre Uslu “o şeylerin” bir kısmını şimdi açıklıyor!..
Kavganın bel altı dönemi başlamış gibi…

****

Emre Uslu’yu önemsemek gerekir.
Mesleki dayanışmanın yanı sıra içinde bulunduğu ortam gereği bugün için Türkiye’de en derin bilgilere, en hızlı ulaşan yazarlardan biri olduğu unutulmamalıdır…
Aylar önce,Kürt meselesinde Başbakan Erdoğan’ın altından kalkamayacağı bir olayla karşılaşacağını yazmıştı!..
Uludere’yi mi kast etmişti bilinmez? Ama yazdığı çıktı!..

****

Bu yazı sonrası düşünelim;
O güne kadar cemaate “esip kükreyen Erdoğan’ın” İstanbul Arena’da “geri dön” çağrısı yapması tesadüfi olamaz.
Hele hele içtenlikli hiç olamaz!..
Üstelik, Cemaatin sahiplendiği cumhurbaşkanı Gül’le ilgili Anayasa Mahkemesinin “Gül’den yana” verdiği kararı görünce “çağrının nedeni” daha iyi anlaşılır!..
Erdoğan ilerisi için atmayı düşündüğü adımlarda zorlanmaktadır.
Yol haritasında sıkışmıştır!..
Bu nedenle Erdoğan bir siyasi manevra yapmaktadır...
Çağrı tamamen Erdoğan’ın gelecekle ilgili planlarını güçlendirmek adınadır!..
Ancak bu strateji tutmamıştır..
Uslu’nun yazılarına bakılırsa bugün için kavga devam ediyor…
Yarın ne olacağını Emre Uslu’dan öğrenmek mümkün!..