Evi camdan olanlar…

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, yerel seçimlerde işbirliği yapılmaması telkininde bulunarak açtığı Genel İdare Kurulu toplantısından “İşbirliğine hayır” kararı çıktı. Oysa Akşener'in CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in işbirliği teklifinde bulunmasından sonra yaptığı temaslardan bu yönde bir eğilimin çıkmadığı Ankara kulislerine yansımıştı.

Partinin “ağabey”lerinden oluşan Yüksek İstişare Kurulu üyelerinin, Ankara ve İstanbul  gibi büyük illerin il başkanları ile çok sayıdaki ilçe başkanının Genel Başkan Akşener’in talebine karşın “İşbirliğinin yararlı olacağı” görüşünü dillendirdiği biliniyordu.

Milletvekilleri ile yapılan toplantıdan da kesin bir irade çıkmadı ancak burada da “İşbirliği yapmayalım” diyenlerin ağırlıkta olmadığı duyuldu.

Kararın alındığı GİK toplantısından önce toplanan Başkanlık Divanı’ndaki görüşün de Akşener’in istemini destekleyici yönde olmadığı sağlam kaynaklardan kulislere yansıdı.

Toplantıdan önce oluşan hava, partinin etkili kadrolarının, deneyimli isimlerin, karar vericilerin görüşlerinin işbirliğinden yana olduğu yönündeydi. Ancak tüm bu haberlere karşın başta CHP olmak üzere hiç kimse İYİ Parti GİK’ten işbirliği kararı çıkmasını beklemiyordu.

Nitekim toplantı bitti ve Özgür Özel’in teklifine “Hayır” yanıtı verildi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da düzenlediği basın toplantısında “Yapılan oylama neticesinde Genel İdare Kurulu’muz; 2024 yerel seçimlerine 'hür ve müstakil’ olarak girme kararı almıştır” diyerek kararı açıkladı.

RET KARARININ KODLARI

Sonraki süreçte Akşener’in bu kararının kodlarını çözmeye yoğunlaştı Ankara siyaseti. İYİ Parti tabanının, yetkili kurulların büyük bölümünün işbirliğini desteklediği ancak GİK toplantısında üyelerin Genel Başkan Akşener’i kızdıracak bir karar almaktan çekindiği konuşuldu. Bu arada CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın yaptığı “İYİ Parti bunu reddederse hem İYİ Parti tabanında hem de CHP tabanında bir karşılığı olacaktır” şeklindeki açıklaması bu kararın gerekçesi olarak dillendirildi. CHP’nin tabanda ittifakı sağlamaya dönük stratejisini içeren bu sözlerin “ültimatom, tehdit” olduğu gibi zorlama yorumlar yapıldı, bu nedenle GİK’ten “Hayır” yanıtı çıktığı gibi inandırıcılığı olmayan değerlendirmeler yansıdı İYİ Parti kanadından…

“Siyasi kumar, siyasi intihar, hem partisi hem kendisi siyaset sahnesinden silinecek, bu karar AKP-MHP ortaklığını rahatlattı, Altılı Masa’dan kalktıktan sonra da ‘Devlete son görevimi yaptım’ demişti” değerlendirmelerine konu olan bu karara akılcı bir gerekçe bulmak, hem karar verenler hem muhatapları için çok mümkün olmadı.

KRİZİN BAŞLANGICI

Son bir haftada yaşananları anımsattıktan sonra, biraz daha geriye giderek İYİ Parti’de yaşanan ya da görünür olan krizin başlangıcına bakalım. Bilindiği gibi partinin bir dönem kasasının başında oturan, Akşener’in ”Yeğenim” diye tanıtacak kadar yakını olduğu Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ismi üzerinden akçeli iddiaların dile getirilmesiyle başladı parti içindeki kriz. İYİ Parti’yi hedef alan bu tartışmalar Dikbayır’ın tacizle soslanan yolsuzluk iddialarına konu olmasıyla sürdü. Dikbayır, Akşener Ailesi’ne kadar uzanan iddiaları açıklığa kavuşmamışken İYİ Parti’den ihraç edildi.  İhraç kararından sonra bir basın toplantısı düzenleyen Dikbayır, haksızlığa uğradığını, yasal yollardan hak arayışını sürdüreceğini söyledi ama dikkati çeken bir başka cümle döküldü ağzından: “Evi camdan olanlar başkalarının evine taş atmayacak…” Bu sözlerin adresinin sadece kendisine yönelik iddialarda ismi geçen iki kişiden ibaret olmadığı açık…

SİYASİ SONUÇLAR YARATTI MI? 

Akşener’e “Yeğen” kadar yakın olan, partisinin kasasını teslim edecek kadar güvendiği bir ismin “Kirlilik” iddiasını yansıtan bu sözleri “siyasi etik” çerçevesinde daha çok konuşulacak elbette ama bunun siyasi sonuçlarının olup olmadığı merak ediliyor.

Akşener’in işbirliği kararını reddetmesini akılcı bir gerekçeyle açıklayamayanlar “Camdan ev” gibi büyük bir parantezin “İşbirliğine hayır” kararının alınmasında etkili olup olmadığını tartışıyor. Türkiye'de siyaseti yine kirlilik mi şekillendiriyor, sorusuna yanıt aranıyor...