Nurcan Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

Kamu bankaları, karşılığında hakediş ya da fatura olmadan, haklarında icra takibi bulunan şirketlere milyonlarca liralık faktoring olanağı sağlıyor. Üstelik olumsuz istihbarat raporlarına karşın…

Faktoring yoluyla milyonlara çöktüler
Fotoğraf: AA

Ülke, 31 Mart’ta yerel yöneticilerini seçecek.  Belediye başkanları, meclis üyeleri, muhtarlar belirlenecek. Ama herkes şu konuda hemfikir: Bu ülkede hiçbir yerel seçim, yerel yönetici belirlemekle sınırlı kalmaz, etkileri genel seçim gibi olur. 31 Mart için de söylenenler aynısı: 2028’e gidecek yolu belirleyecek, bazılarının önünü kapatacak, bazılarının önünü açacak, hem siyasi partiler hem de adaylar bu sonuçlara bakarak pozisyon alacak…

31 Mart’tan sonra daha antidemokratik, daha yoksul, daha umutsuz, gelir dağılımı bozuk bir ülkede mi yaşayacağız yoksa kötülüğün hızını biraz da olsa kesmek mümkün olacak m? Bunun yanıtını seçimden, iktidarın mı yoksa iktidara karşıtlarının mı başarı ile çıkıp çıkmayacağı verecek.

O zaman yerel seçime giderken kuralsızlık, yandaşı kollama, kamu kaynaklarının hoyratça harcanması, iktidara yakın çevrelerin fonlanması örneklerini konuşmak, yerel seçimin salt yerel yöneticileri belirlemek anlamına gelmediğini hatırlamakta yarar var.

FAKTORİNGLE VURGUN

AKP iktidarlarının sıradanlaşan hemen hemen her kamu kurumunda sayısız örneğine tanıklık edilen olaylarından biri sözünü edeceğimiz…

Kamu bankalarından birinin faktöring şirketinin mahalle bakkalının bile borçla mal verirken dikkat ettiği kurallara uyulmadan kamu kaynaklarının kötüye kullanmasının yeni bir örneği.

Bu olayda kamu bankasının faktöring şirketinin istihbarat bölümünün mali ve borç ödeme yönünden olumsuzlukları bulunduğu tespitine karşın bazı müteahhitlerle kurulan faktöring ilişkisini anlatacağız.

HAKEDİŞ VE FATURA OLMADAN

Faktoring, “Tahakkuk etmiş ama vadesi gelmemiş gelirlerin işi ya da satışı yapmış olan şirketlerin paralarını vadesinden önce ödeme, vadesi geldiğinde de borçlusundan tahsil etme işi”… Yani ödeme zorluğu çeken şirketlerin bilançolarını da düzenlemesine yardımcı olması için oluşturulan bir istemden bahsediyor. Hem özel şirketler hem kamu şirketleri tarafından yaygın şekilde başvurulan bir yöntem.

Sayıştay raporlarına konu olan kısmın aktörleri her tür kayırma haberlerinde sıklıkla karşımıza çıkan kamu bankaları ve inşaat şirketleri oldu. Ama bu ilişkiyi haber yapan diğer başlık ise adı geçen şirketlerle ilgili olumsuz istihbarat raporları bulunmasına karşın kamu bankalarınca faktöring finansmanı sağlanması…

Gelelim yaşananlara…

İlk örnek Mersin’de gerçekleştirilen bir üst yapım işinin yüklenicisi bünyesindeki iş ortaklığına “doğacak alacaklarına” karşılık 126 milyon liralık faktöring finansmanı sağlanıyor. Bunlardan 5.5 milyon lirası ortada hiçbir hak ediş ya da fatura bulunmamasına karşın yapılıyor. Üstelik de istihbarat çalışmalarında firmalardan birinin ticari kredisinin ödemesinin geciktiği, yapılandırılmış kredisi bulunduğu ve hakkında iki adet haciz işleminin yürütüldüğü tespit ediliyor. Ayrıca bir kamu bankasının ticari şubesi grubun nakit sıkışıklığı içinde olduğunu da iletiyor.

Grubun bir başka firmasının ise açıkta bekleyen çekleri, çok sayıda protestolu senedi, ticari kredilerinde gecikme ve dört haciz ihbarnamesi ile iki icra kaydı bulunduğu da belirleniyor.

Grubun ana firmasının 19 icra kaydı, yapılandırılmış kredileri bulunduğu da istihbarat raporlarına yazılıyor.

OTOYOL MÜTEAHHİDİ

Balıkesir’deki Körfez Otoyolu’nun üst yapım işinin yüklenicisine de 60.3 milyon liralık faktöring finansmanı sağlanıyor. Aynı durum bu şirket için de söz konusu: “hak ediş ve fatura yok.”

Şirket hakkında üç haciz ihbarnamesi,  47 icra kaydı bulunuyor, geciken kredi ödemeleri var.

99 MİLYON TL’YE KARŞI 2 MİLYONLUK TAHSİLAT

Manisa’daki bir müteahhitlik şirketine de 33.6 milyon liralık faktöring finansmanı sağlanıyor. Bunun da hakediş ve faturaları, “karlı ihaleler” alamadığı için sıkışıklık yaşıyor, kamu bankaları ile kredi ilişkisinden kaynaklanan sorunları var, 99.6 milyon liralık faktöring kullanımına karşın yapılan tahsilatın tutarı 2.2 milyon lira.  2022 yılı sonunda risk bakiyesi 148 milyon liraya çıkıyor.

31 Mart’ta yurttaşın ihtiyaç kredisi talebini kılı kırk yararak geri çeviren kamu bankalarının bazı çevrelere karşı cömertliğinin sürüp sürmeyeceği de oylanacak, son söz olsun…

NOT: Kısa bir ara için izin istiyorum…